CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova, 6'lı Masa'nın yeniden bir araya gelip cumhurbaşkanı adayını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu belirlemesinin ardından Ankara'daki son gelişmeleri aktardı.

AKP cephesinin yaklaşımının "Masa dağılsa da dağılmasa da bizim farklı bir yolumuz var, bizi ilgilendirmiyor" şeklinde olduğunu aktaran Canova, MHP tarafında ise "Son yaşananlar Cumhur İttifakı'nın işini kolaylaştırdı, her an tekrar birbirlerine düşebilirler" görüşünün hakim olduğunu öne sürdü.

Canova, Kılıçdaroğlu'nun HDP ile görüşmesi durumunda İYİ Parti'nin tutumunun nasıl olacağına ilişkin de "Kılıçdaroğlu'nun görüşmesini problem etmeyecekler diye anladım ama seçimin ardından HDP'nin talepleri olursa buralarda sorun çıkabilir" ifadelerini kullandı.

İşte Dicle Canova'nın açıklamaları şöyle:

"AK Parti başından beri 'Bizim bir rotamız var, buradan her ne olursa olsun sapmayız' diyordu. Masa dağılsa da dağılmasa da bizim farklı bir yolumuz var, bizi ilgilendirmiyor mesajı çok net, bu hala sürüyor. Bundan sonrasına ilişkinse; Kılıçdaroğlu aday, yanında yardımcı olarak İmamoğlu, Yavaş'ı göreceğiz dendiği zaman da bize söylenen 'Biz rüzgarın oluşturduğu kum yığınına göre hareket etmeyiz. Neticede rüzgar değiştiğinde bu kum yığınının yönü de değişebilir. Bizim yine esas aldığımız kendimizin oyunu almayı hedeflediğimiz seçmen kitlesi ve onunla ilgili atacağımız adımlar. Ancak bu bir moral üstünlüğü yarattı mı, evet yarattı. AK Parti cephesinde de bu söyleniyor. Bizim hep söylediğimiz bir şey vardı; '6'lı yönetim modeli işlemez, sıkıntı çıkar' gibi. Bu ete kemiğe büründü, resmen ortaya çıktı diyor AK Parti kanadı. MHP kanadı da benzer bir yaklaşımda. Konuştuğum bir partili şunu söyledi: Bizi son tablo olumsuz etkilemez diyor. Son yaşananlar Cumhur İttifakı'nın işini kolaylaştırdı, her an tekrar birbirlerine düşebilirler mesajını verdi.

"ERDOĞAN'IN RAHATLIKLA SEÇİMİ ALABİLECEĞİ KONUŞULUYOR"

MHP'li kurmay ikinci kritik aşamanın milletvekili listelerinin olduğunu söyledi ve savaş yeniden başlayabilir dedi.

MHP kaynakları tarafından 'Dünyanın neresinde böyle bir yönetim var?' deniliyor. Daha seçilmeden devlet makamlarını paylaşmaya başladılar, vatandaş bu tabloya neden oy versin yaklaşımı var. İmamoğlu ve Yavaş'ın dahil edilmesi ve seçim propaganda sürecinde olmasını MHP'nin yaklaşımını merak ettim. Şöyle dedi konuştuğum kaynak: Yerel seçimdeki ittifakın adayı olarak başarı gösterdiler, şimdi bunu Kılıçdaroğlu'nun lehine kullanmaya çalışacaklar ama işe yaramaz. 2019'daki tılsımlı hali kalmadı bu iki ismin iddiasında bulundu. İmamoğlu hatta yeniden İstanbul'a aday olsa kazanamayacak vaziyette diye konuşuluyor MHP cephesinde. Kılıçdaroğlu'nun adaylığının Cumhur İttifakı'nın işini çok kolaylaştırdığı tespiti var. Erdoğan'ın rahatlıkla seçimi alabileceği konuşuluyor.

Kılıçdaroğlu, HDP ile görüşürse ne olur?

İYİ Parti cephesinin nabzını tuttum Kılıçdaroğlu HDP'ye giderse ne olur diye; şunu ifade ediyor MHP kurmayları: Bir partinin bir diğer partiyle ilişkisine biz karışamayız. Görüşmek, ziyaret etmek isterse edebilir, bunda hiçbir problem olmaz, problem de etmeyiz. Bizim izah etmeye çalıştığımız şu diyorlar: İYİ Parti'nin hem tabanında hem partide HDP'ye yönelik bir bakış açısı ve hassasiyet var. Buna saygı duyularak hareket edilmesi gerekir. Hassasiyet gözetilmeli mesajı veriliyor. Bizim olduğumuz yerde HDP, HDP'nin olduğunu yerde biz olmuyoruz, olmayacağız da diyorlar. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun görüşmesini problem etmeyecekler diye anladım ama şu bir kırmızı çizgi: Yarın bir gün HDP'nin talebini masaya getirirse, seçimi kazanırsa hükümet içinde bir bakanlık HDP'ye verilir mi ya da HDP'yi temsil edecek bir kimlik yönetime dahil edilir mi gibi tereddütler var. Buralarda sorun çıkabilir. İş oraya gitmediği sürece bir sorun çıkmayacak. Bu konu bir önceki seçimdeki gibi tutulacak.

"SEÇİM İKİNCİ TURA KALIRSA HDP'NİN DESTEĞİ AÇIKTAN ALINACAK"

Belki ikinci tura kalırsa HDP'nin desteği açıktan alınacak, öyle görünüyor. Seçildikten sonra HDP benim isteklerim varsa orada sorun çıkabilir. Edindiğim bilgilere göre Kılıçdaroğlu tüm partilere gidecek. Bugünden gelmeyin mesajı verilse bile gidecek. Kılıçdaroğlu seçim stratejisi olarak ilk deprem bölgesine gidecek, mesajlarını ilk oradan verecek. Sonrasında tüm partileri ziyaret etmeyi planlıyor.