CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Burdur’da yaptığı konuşmada, "Bucak’tan, arzu ettiğimiz oyu alamadık bugüne kadar. Ama bunun sorumlusu Bucaklı kardeşlerim değil. Sorumlusu biziz. Eğer bir yerde hata varsa, hata Bucak’ta, hata değil bizde. Biz gelmedik. Sofranıza oturmadık, çayınızı kahvenizi içmedik. Derdinizi dinlemedik. Ankara’da oturduk, güzel laflar ettik. ‘Niye bize oy vermiyorsunuz’, diye gezdik, oturduk bir de kızdık. Ben böyle bir insan değilim. Sizler gibi yetişen bir insanım" dedi. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Burdur’un Bucak ilçesinde partilerinin üye törenine katıldı.
Kılıçdaroğlu Bucak’a daha önce de geldiğini ancak “ilk kez bu kadar heyecanlı bir toplulukla karşı karşıya olduğunu” söyleyerek, şunları belirtti:

“Gençler heyecanlı biliyorum. Onların heyecanını bir dava uğruna büyütmemiz gerek. O dava hepimizin davasıdır. O dava, alın terine değer verme davasıdır. O dava beraber yaşayalım, birlikte yaşayalım, kucaklaşalım davasıdır. O dava ‘sen, ben’ ayrımı yapmama davasıdır. O dava ister doğuda, ister batıda, ister güneyde, ister kuzeyde yaşayalım; beraber yaşayalım davasıdır. O dava ayrışma değil, kucaklaşma davasıdır. O da birbirimize farklı gözlerle bakmak değil; helalleşmek, bir araya gelmek, oturmak, konuşmak, sohbet etmek davasıdır. O dava hiçbir evde, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir davadır. O dava herkesin işinin aşının olduğu bir davadır. Bu dava dolayısıyla buradayım. Gençler katılıyor, emeğiyle geçinmeye çalışanlar; partiye katılıyor. Dolayısıyla bu davanın da bir neferi olarak ben karşınızdayım.

"HATA BİZDE"

Bucak’tan, arzu ettiğimiz oyu alamadık, bugüne kadar, ben biliyorum zaten. Ama bunun sorumlusu Bucaklı kardeşlerim değil. Sorumlusu biziz. Eğer bir yerde hata varsa, hata Bucak’ta, hata değil bizde. Biz gelmedik. Sofranıza oturmadık, çayınızı kahvenizi içmedik. Derdinizi dinlemedik. Ankara’da oturduk, güzel laflar ettik. ‘Niye bize oy vermiyorsunuz’, diye gezdik, oturduk bir de kızdık. Ben böyle bir insan değilim. Sizler gibi yetişen bir insanım.

"EZENLERİN HER ZAMAN KARŞISINDA OLDUM"

Yedi kardeşiz, üniversiteyi bitiren sadece benim. Devlette önemli görevlerde bulundum. Her aşamada, her yerde onurumla gezdim. Siyasete girdiğim gün, mal varlığımı internet siteme koydum. ‘Benim mal varlığım budur.’ Rüşvet yiyenlerin, ezenlerin her zaman karşısında oldum ve onlarla mücadele ettim. Benim 27 buçuk yıllık bürokratik hayatımı sorguladılar, ‘acaba bir şey bulabilir miyiz’ diye. Boğazından aşağıya haram lokma inmiyorsa bir kişinin, vermeyeceği hesabı yoktur.

"MEMLEKETİ BATAKTAN KURTARACAĞIZ"

Tek tek sorduğumuz zaman, her birimizin dünya kadar derdi, sorunu vardır. Son konuşan kardeşim, kaynakçı kardeşim; ‘ayakkabı alamaz noktaya geldik’ diyor. ‘Çay içmek, şeker atmak bile lüks hale geldi’ diyorsa; oturup hepimizin konuşması lazım. Bunu kim düzeltecek? Siyaset kurumu düzeltecek. O zaman halktan, emekten, alın terinden yana olan, torpili değil de hak edene hakkını teslim eden bir siyasi anlayışa ihtiyacımız var. Eğer biz bunu yapabilirsek, memleketimizi bataktan kurtaracağız.
2 bin 200 liradan buğday alıp dışarıdaki buğdayı 6 bin 400 liradan alıyorsanız, sorunumuz var demektir. Eğer süt üreticisi geçinemiyorsa, eğer bakkal geçinemiyorsa, sanayici önünü göremiyorsa; kamyon ve otobüs şoförü yükselen mazot fiyatlarından dolayı, ‘ne yapacağım, yeter artık insanlar artık otobüse binemez noktaya geldi’ diyorsa; hepimizin oturup düşünmesi lazım. Biz bu sorunu, Allah’ın izni ve sizlerin desteği ile çözeceğiz. Bundan bütün arkadaşlarımın emin olmasını isterim.

"'PARLAMENTONUN YARISI ERKEK, YARISI KADIN OLSUN' DEDİK, REDDETTİLER"

Her evde huzurun, her evde bereketin olmasını isterim. Kadınların daha güçlü olmasını isterim. Kadınlar çalışıyorlar, emek harcıyorlar. En çok çalışan kadınlar ve en çok mağdur edilenler de kadınlar. O nedenle Allah’ın izniyle, Aile Destekleri Sigortası’nı getireceğiz. Kadınlar ne kadar güçlü olursa toplum o kadar güçlü olur, aslında. Sevgiyi, dilimizi anneden öğreniyoruz. Şarkıları, türküleri anneden öğreniyoruz. O zaman kadının güçlü olması lazım. Kadın güçlü olduğu zaman Türkiye güçlü olur. O nedenle Meclis’e kanun teklifi sundum, dedim ki; ‘Parlamentonun yarısı erkek, yarısı kadın olsun. Kadın erkek eşitliği diyorsak en azından kadınların Meclis’te daha güçlü temsil edilmesi lazım.’ Reddettiler. Allah nasip eder, iktidar olduğumuzda bu konunu da getireceğiz Meclis’e. Kadınların daha güçlü bir şekilde parlamentoda Türkiye’yi temsil etmelerinin önünü açacağız. Erkekler kızar mı bilmiyorum?

"ÖNÜNÜZDEKİ ENGELLERİ KALDIRMAK BOYNUMUN BORCU"

Gençlerin derdi var biliyorum. Hiç meraklanmayın. Bu ülkenin bugünü de sizsiniz, geçmişi de sizdiniz, geleceği de siz olacaksınız. Türkiye’nin geçmişinde de büyük mücadeleler verdiniz, geleceğinde de büyük mücadeleler vereceksiniz. Bu ülkeyi büyütecek olan sizin azminiz, sizin kararlılığınız. Ben de bu azmin ve kararlılığın yanında olacağım. Önünüzdeki bütün engelleri kaldırmak, benim boynumun borcu olacak.

Partimize yeni katılan arkadaşlarımız var. Gelin, katılın partiye. Güç verin partiye. Beraber, birlikte olmak zorundayız. Hedefimiz bu memlekette sorunları çözmek, beraber kardeşçe yaşamak, alın terine değer vermek, bu ülkede yoksulluğu ve yolsuzluğu tamamen bitirmek.

"TORPİLİ TAMAMEN KALDIRACAĞIM"

Gençler torpilden söz ettiler, göreceksiniz torpili tamamen kaldıracağım. Kimin ne hakkı varsa hakkını teslim edeceğim. Ben hakkı teslim etmezsem, adaletten yana olmazsam niye siyaset yapıyorum. Siyaset yapmanın temel hedefi hakkı, hukuku ve adaleti sağlamaktır. Kesinlikle bunu yerine getireceğim.” 

Kaynak: ANKA