CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Osmaniye STK, Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda açıklama yaptı.

AKP yönetimin hatalarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, yanlış kararların toplumda yarattığı sorunlara ekonomi, sığınmacı, dış politika ve üretim özelinde dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu, "Altı okumuzdan biri milliyetçiliktir. Vatani ile bayrağı ile sorunu olmayan herkesin başımın üstünde yeri var. Bayrak ve vatan kırmızı çizgimizdir" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:

"LİDER OLMANIN YOLU ÜRETMEKTEN GEÇER"

Bir miting yapmıyoruz. Sizinle oturup konuşacağız. Memleketin nereye gittiğini siz de ben de görüyorum. Giderek artan sorunlarınız var. Siz de yaşıyorsunuz ben de yaşıyorum. O zaman bir çıkışa, var olan sorunları çözmeye ihtiyacımız var.

Millet memnun mu değil mi, işi gücü var mı, ürününün karşılığını alıyor mu, sanayide çarklar dönüyor mu? Siyasetin görevi, konusu budur.

Yüz yılın içine baktığımız zaman büyük sıkıntılar yaşadık. İkinci yüzyıla büyük bir aradeyle çıkmamız lazım. Türkiye'nin güçlü, sözü dinlenen bir ülke olması lazım. Lider olmanın yolu üretmekten, çalışmaktan, kişi başına milli geliri artırmaktan geçer.

SIĞINMACI SORUNU

Bizim bu kadar işimiz varken onlar da bizim yanımızda. Sığınmacılara, Suriyelere de aş iş veriyoruz. Suriyeliler niye burada, nasıl gidecekler? Bu sorunun cevabını siyasi iktidar vermiyorsa onlara artı oy verme hakkınız yok. Önce kendi insanımızın karnını doyurmak zorundayız. Bu olmadığı takdirde sorunumuz artar. Gettolar oluşur, bir anlamda orada yaşayan insanlar toplumdan kopuk bir şekilde yaşamını yürütür, zaman zaman toplum için sorunlara kaynaklık ederler.

"ÇİFTÇİLERİN VE ESNAFLARIN ALDIKLARI KREDİLERİN FAİZLERİ SIFIRLANACAK"

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti Konya'dan küçük olan Hollanda'nın tarım ihracatının onda birini yapabiliyor. Neden üretemiyoruz, ithal ediyoruz? Pandemi bize tarımın stratejik sektör olduğunu gösterdi. Birisinin karnı doymazsa o ülkede huzur doymaz. Nasıl doymaz? Çiftçi üretecek. Çiftçiyi toprağa küstürürken sorun çıkacak.

Faizleri silerek yeni bir sayfa başlatacağız. Çiftçi kardeşimiz bir 'ohh' diyecek. Faize karşıyız. Çiftçinin faizini sıfırlayacağız. Esnaf ve çiftçi bir toplumun orta direğidir. İkisi üretmezse, kazanmazsa ülkenin huzura çıkma şansı yoktur. Esnafların aldıkları kredilerin faizlerini sıfırlayacağız.

Hafza bazlı tarım planlaması yapacağız. Dönüm maliyeti bulunacak. Planlı olma kaydığıyla hiçbir çiftçi zarar etmeyecek. O yükü çiftçinin sırtına yıkmayacak.

2022'de kanuna göre Türkiye'de çiftçiye 134 milyon lira yardım yapılması lazım. Şu ana kadar 30-35 milyon lira yardım yapıldı. Çiftçinin tarımda kullandığı araçlar icra konusu olmayacak. Ekecek ki borcunu ödesin. Bu düzenlemeyi yapacağız. Çiftçiler için kırmızı mazot uygulamasını düşünüyoruz. Çiftçiye KDV'siz ve ÖTV'siz mazot verilecek. KDV'siz ve ÖTV'siz mazot yata veriliyor. Çiftçiye elektriği bedava vereceğiz. Allah'ın güneşi bedava. Yapacağınız paneller. Başka bir şey yok.

Biri dedi ya 'Elinden tutan mı var, yap.' Yapıyoruz. Çiftçi kooperatif kuracak. Desteği sağlayacağız. Çiftçi evinde ve köyünde kullandığı elektriğe para ödemeyecek. Bunun altyapısını yapıyoruz. Köylerimizde devletin görevlisi, imam varsa; hayvancılık varsa veteriner, çiftçilik yapılıyorsa Ziraat Mühendisi devlet memuru olarak olacak.

Köylerde nüfus kalmadı. Köylerdeki bütün kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primini köyde kaldığı ve üretimini yaptığı sürece devlet ödeyecek.

KILIÇDAROĞLU'NDAN MUHTARLAR KANUNU VURGUSU

Muhtarlara demokrasinin temel taşı diye hitap ederiz. Muhtarların ayrıca bir bütçesi olması lazım. Muhtar vatandaşın en yakın ulaştığı kişidir. Sosyal yardımlar muhtarlar yardımlar aracılığı ile yapılacak. Kişinin yoksulluğunu istismar edilerek yapılan yardımları karşılayacağız. Kimin yardıma ihtiyacı olduğunu muhtar ve bakkal bilir.

Köy tüzel kişilikleri büyükşehirlerde kaldırıldı. Yeniden gelmesi lazım. Bütüncül bir muhtarlar kanunu yok. Bağımsız bir muhtarlar kanuna ihtiyacınız var. Hazırladık, muhtarların görüşlerini aldık. Birleşik oy pusulanız yok, kamunun size önem vermediğini gösterir.

Kızdığınız bir muhtar varsa pusulasını cebinize alır koyarsınız, vatandaş ona oy veremez. Muhtarlığı kanun kamu kurumu olarak tanımıyor. Belediye muhtarlıkla ortak proje yapamaz. Çünkü suç işler. Kamu kurumu olarak tanımlanması lazım. Kendi mahallesi ile ilgili belediye meclisi karar alacaksa muhtar o toplantıya katılmalı, söz sahibi olmalı. Ayrıca Türkiye Muhtarlar Birliği kurulmalı.

"BAYRAK VE VATAN KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"

Osmaniye'de milliyetçi duygunun çok güçlü olduğunu biliyorum. Altı okumuzdan biri milliyetçiliktir. Vatani ile bayrağı ile sorunu olmayan herkesin başımın üstünde yeri var. Kim olursa hangi görüşten olursa olsun her insana saygı duyarım. Bayrak ve vatan kırmızı çizgimizdir.

İktidar olduğumuzda şanlı ordumuzun elinden alınıp Katar'a verilen Tank Palet Fabrikamızı şanlı ordumuza vereceğiz. Özünde milliyetçiyiz. Dünyada askeri doktoru, hastanesi olmayan ülke yok. Bizim ordumuzun ne hastanesi ne doktoru kaldı. İktidar olduğumuzda ordunun elinden alınan bütün hastaneleri yeniden ordumuza vereceğiz.

ASKERİ HASTANELER

Sivil bir doktor terörle mücadelede, eksi 30 derecede görev yapmaz. Askeri hekim gider, görevi o zaten. Şarapnel patladığı zaman ilk müdahaleyi o yapar. Siz başka bir ülkeden Türkiye'ye getirdiğinizde yolda şehit oluyor. Hangi gerekçeyle ordunun elinden hastaneler alındı?

Türkiye tarihinde ilk kez kendi topraklarımızdan bayrağı indirdik, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdık. Hani bunlar milliyetçiydi, vatanseverdi? Türkiye'nin bir karış toprağı için canımızı vermeye hazırız. İktidar olduğumuzda göreceksiniz: Süleyman Şah Türbesi o topraklara gidecek, bayrağımız kendi toprağında dalgalanacak.

SURİYE TEZKERESİ

Kendi topraklarında yabancı bir ülkenin askerini isteyen var mı? O nedenle Suriye Tezkeresi'ne 'hayır' dedik. "Cumhurbaşkanı isterse yabancı ülkenin askerlerini Türkiye'ye davet edebilir", ne demek? Şu ana kadar cevap yok. Siz de sorun. Hangi emperyal cümleyi dikte ettirdi.

SURİYELİLER ÜLKELERİNE NASIL DÖNECEK?

En geç 2 yıl içerisinde Suriyeli kardeşlerimizi göndereceğiz. Irkçılık yapmadan, Türkiye'nin itibarını koruyarak göndereceğiz. Önce onların oradaki yolunu, hastanesi Avrupa Birliği fonlarıyla müteaahhitlerimiz yapacak.

Can ve mal güvenliğinin tekrar sağlanması için mevcut olan yönetimle protokol yapılacak, gerekirse Birleşmiş Milletler devreye girecek. Tırnaklarına zarar gelmeyecek. Gaziantepli iş insanlarının daha önce orada fabrikaları vardı. Fabrikalarını yeniden açın, iş verin' diyeceğiz. Orada çalışsınlar üretsinler, sonra turist olarak gelsinler Türkiye'ye. Türkiye büyük bir itibar yapacak.