CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmişte hiç kusur olmadı mı? Kabahati olamadı mı? Oldu efendim. Kabahati de oldu. Kusuru da oldu. Biz getirdik ne yaptık? Başörtüsünü Türkiye'nin bir numaralı sorunu hale getirdik. Senin başka bir derdin yok mu kardeşim? Bak bakalım o başörtülü kadına, işi var mı, gücü var mı? Evinde yemeği var mı? Yiyeceği var mı?" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Esenler İlçe Başkanlığı üye katılım töreninde konuştu. Esenler Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi'ndeki törene Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. 

Kemal Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmasında, “Bugün bizim açımızdan çok önemli bir gün. Neden önemli bir gün? Çünkü haksızlıklara karşı mücadele ediyoruz ve bu mücadelemizde geçmişte AK Parti'ye veya bir başka partiye oy veren kardeşlerimiz bizim bu mücadelemizin yanında olacaklar. Dolayısıyla bu mücadelemiz kutsal bir mücadeledir, mübarek bir mücadeledir. Dünyanın temeli adalet üzerine kurulmuşsa ve adalet, devletin temeliyse ve adaletin eğer terazisi bozulmuşsa o teraziyi düzeltmek için buradayız. Bir arada olmamızı büyük önemle değeri var" dedi.  

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

HER BİRİMİZİN SORUMLULUĞU VAR

Cumhuriyet Halk Partisi halkın partisi olacak, fakirin partisi olacak, fukaranın partisi, yoksulun partisi olacak. Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, inancından ötürü, kimliğinden ötürü yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmeyecek. Herkesi kucaklayacağız, herkesle beraber yaşayacağız. Herkesin sorunu benim sorunummuş gibi üzerinde duracağız ve o sorunu çözmeye çalışacağız. Hiç kimseye tepeden bakmayacağız. Hiç kimse derdini anlatırken, lafını ağzını tıkamayacağız ve herkesi yoldaşı olacağız. Ülkenin içinde bulunduğu durum, arkadaşlarım söylediler. Her birimizin sorumluluğu var. Benim sorumluluğum size göre daha fazla, doğrudur. Ama bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluğu var. Beraber olmak zorundayız, birlikte olmak zorundayız. Sorunları birlikte aşmak zorundayız. Mücadeleyse mücadeleyi beraber vermek zorundayız ve bunu demokratik ölçülere içinde yapmak zorundayız. Benim saraylara ihtiyacım yok. Benim lüks hayata ihtiyacım yok. Benim bu ülkede her çocuğun karnının doyduğu güzel bir ülkeye ihtiyacım var. Ben bunu istiyorum."

CHP'NİN KUSURU OLMADI MI?

Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmişte hiç kusur olmadı mı? Kabahati olamadı mı? Oldu efendim. Kabahati de oldu. Kusuru da oldu. Biz getirdik ne yaptık? Başörtüsünü Türkiye'nin bir numaralı sorunu hale getirdik. Senin başka bir derdin yok mu kardeşim? Bak bakalım o başörtülü kadına, işi var mı, gücü var mı? Evinde yemeği var mı? Yiyeceği var mı? Karnı doyuyor mu? Siyasetin konusu bu. Buraya siyaseti getireceğiz. Hatırlarım 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' derlerdi. Her birimiz komşularımızla iyi geçinirdik, eğer bir güzel yemek yapıyorsak komşumuza da götürürdük. Bayramlarda otururduk, kucaklaşırdık, dertlerimizi anlatırdık, sevinçlerimizi paylaşırdık. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki komşumuzun kimliğini soruyoruz, komşumuzun inancını soruyoruz, komşumuzun yaşam tarzını soruyoruz. Yani toplum ayrıştı, ayrıştırdılar toplumu. Buradan çekip çıkarmamız lazım.

ADEM ÖRNEĞİ

Bir insan kibrinin esiri olmamalı. Kibir farklı bir şeydir ve şeytana özgü bir kavramdır. Yüce Yaradan, 'Adem'e secde edeceksin' diyor şeytana, 'Ben ateşten yaratıldım, topraktan yaratılana secde etmem' diyor kibir içinde. O nedenle kibir insana yakışan bir şey değildir. Herkesi kucaklamak zorundayız. Kişinin yaşı, kişinin boyu, kişinin kimliği hiç önemli değildir. Önemli olan beraber yaşamamızdır. Önemli olan birlikte yaşamamızdır. Önemli olan her birimizin tek tek huzur içinde yaşamasıdır. Eğer biz bunu yaparsak o zaman bu ülkeyi cennete çevirmiş oluruz. Bunu yapacağız, beraber yapacağız.

BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ÇALIŞIYOR

Büyükşehir belediye başkanımız elinden gelen bütün çabayı gösteriyor, mücadeleyi vermeye çalışıyor, bütün engellemelerine rağmen. Belediye başkanlarımız onlar da çalışıyorlar, onlar da mücadele ediyorlar. Onlar da bir sürü engel var, ama diyorum ki 'şikayet etmeyin, engelleri aşın, vatandaşla kucaklaşın ve vatandaşın derdi varsa, çözün, derdine derman olun' diyorum. Bizim görevimiz de bu.