Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müjde olarak açıkladığı KKTC’ye “külliye ve millet bahçesi” projesinin yapılması planlanan askeri alanda daha önce büyük bir park projesi hazırlandığı ortaya çıktı.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (KTMMOB) Genel Başkanı Seran Aysel, halkın önceliği ve ihtiyacının “külliye” olmadığını vurgulayarak “Adada şehir içlerinde tek yeşil alanlar askeri alanlar kaldı. Kıbrıslı Türkün ihtiyacı olan ne Cumhurbaşkanlığı Sarayı’dır ne Meclis binasıdır ne de millet bahçesidir. Kıbrıs’ın tek ihtiyacı varlığına ve iradesine saygıdır. Bizim ihtiyacımız olan çevredir, yeşildir, kültürümüzü geliştirmektir, bizlerin belirleyeceği alanların gelişimine katkı ve yardımdır. Geleceğe bırakacağımız en güzel miras da ormanlarımızdır” dedi.

KKTC’de yaşayan biyolog Hasan Sarpten de Ada’da inşaat patlaması olduğuna dikkat çekerek “Asfalta, betona dayalı ekonomi kurgulandı. Beton yapılmayan nokta kalmadı. Bir askeri bölgeler kaldı. Oraya da şimdi külliye projesi çıktı. Biz askeri alanların yeşil kalmasını istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümü dolayısıyla ziyaret etttiği KKTC’de parlamento özel oturumunda milletvekillerine seslendi. Ziyareti öncesinde KKTC’ye “müjde” vereceğini açıklayan Erdoğan konuşmasında, “KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın ne doğru dürüst bir cumhurbaşkanlığı binası veya külliyesi var veyahut da doğru dürüst bir parlamento binası var. Biz bunu KKTC’ye yakıştırmıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanlığı binası için “malum İngilizlere ait bir gecekondu” ifadesini de kullanan Erdoğan, “müjde” olarak Metehan bölgesinde askeri alanda “külliye ve millet bahçesi” yapılacağını ilan etti.

‘YANDAŞA VERİLDİ’

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre,  KTMMOB Genel Başkanı Seran Aysal, külliye ve millet bahçesi yapılmak istenen alana Sibel Siber’in KKTC Meclisi başkanı olduğu dönemde büyük bir park projesi planlandığını hatta araziyle ilgili anlaşmaların da askerle yapıldığını söyledi.

Külliye projesinin kendileri için sürpriz olduğunu belirten Aysal, “Sonrasında hükümet değişti, meclis başkanlığı değişti, o anlamda bir ilgi olmadı. Şimdi aniden bir külliye sürprizi çıktı. Bizim kültürümüzde külliyenin K’si bile yoktur. Külliye ve millet bahçesi denilince biz düşünürüz acaba neden bahsediyor diye. Bunlar Kıbrıslı Türk kültürüne ve kimliğine uzak kelimeler, uzak yapılar ve konular” dedi. Aysal, Türkiye’nin, KKTC hükümeti ile birlikte inşaata yatırım yaptığının altını çizerek “Sanki inşaat yapmakla ülke ekonomisi gelişecekmiş gibi bir yanılgı içerisine girildi ki Türkiye ekonomisinin geldiği durum ortada ve inşaatları yapan yandaşların çoğu da  Türkiye’deki yandaşlar. Taş Yapı’ya havalimanını, Limak’a otel yeri, ötekine farklı yatırım imkânları, marina imkânı derken tabii ki şu anda bizim ihtiyaç duyduğumuz kapasitenin çok üzerinde bir konut var. Bir yasa tanımazlık ve plansızlıktır gidiyor. Öyle bir duruma düştük ki yeşil olarak korunan alan askeri bölgeler kaldı. İmar planlarında askeri alanlar yeşil alan olarak işaretlenir. Oraları park alanı olarak, yeşilin bir parçası olarak koruruz. Yasaları değil, anayasayı dahi tanımayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Her şey maalesef çok kötü yönetiliyor” diye konuştu. Kalkınma amaçlı yatırımlara ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Aysal, “Burada bir şey yapılacaksa da buradaki insanlar yapmalı. Bizimdir burası. Günün sonunda millet bahçesi olmasın. Kıbrıs’a ait bir şey olsun” ifadelerini kullandı.

‘BİZE HASTANE LAZIM’

Biyolog Hasan Sarpten, “Adada yıkım var. Beton yapılmayan nokta kalmadı. Askeri bölgelere bir tek inşaat yapılmıyor. Külliye projesi çıktı şimdi. Kimsenin haberi yoktu. Millet bahçesi adı geçse de askeri alanda yapılaşma hamlesi bu. Böyle bir ihtiyaç yok burada. Bizim çok daha önemli ihtiyacımız hastane. Paranın bu tür külliye projelerine harcanması anlamsız” dedi.