HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, isim vermeden ' Erdoğan'ı parkasız Deniz Gezmiş'e benzetiyorum' diyen futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'e tepki gösterdi. 

Kemalbay,  "Bugün Deniz Gezmiş yaşasaydı Selahattin Demirtaş’ın koğuşunda olurdu, cezaevinde olurdu" dedi.  

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Halkların Demokratik Kongresi’nin Ankara’da düzenlenen 8. Genel Kurulu’na katılarak kısa bir konuşma yaptı. Kemalbay’ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şöyleydi:

İstiyorlardı ki bizler bu ağır saldırılar karşısında geri duralım ve faşizme boyun eğelim. Fakat iki buçuk yılı aşkı süren topyekün saldırıya karşın direniyoruz. Bugün geçmişten daha da öfkeli daha da kararlıyız.

HDK’nin "Meclislerle demokrasiye, demokratik cumhuriyetle özgürlüğe" şiarıyla gerçekleştirdiği bu genel kurul, 100 yıllık tarihimizdeki temel sorunlara ışık tutan bir şiardır.

Filistin halkının taleplerini sömürerek bugün kendi sorunlarının üzerini örtmeye çalışıyor

Erdoğan rejimi bugün çürümüşlüğe batmış durumda. Bunları örtmek için Kudüs’e sarılmış. Kudüs inançların başkenti olmasından yola çıkarak, Filistin halkının taleplerini sömürerek bugün kendi sorunlarının üzerini örtmeye çalışıyor. Filistin halkının sömürülmesinde, yok sayılmasında, kendi topraklarından edilmesinde Türkiye devletinin de payı olduğunun üzerini örtmeye çalışıyor.

ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN ÜZERİNİ ÖRTMEK İÇİN  BAYRAĞA, VATANA, MİLLETE SARILIYOR 

Yine Zarrab davasının ortaya saçtığı çürümüşlüğün üzerini örtmek için bayrağa, vatana, millete sarılıyor.  Bizler gerçekleri halklarımıza anlatmak zorundayız. Bu politikaların halkların özgürlüğünün, demokrasinin, barışın yolunu kesmesine izin vermemiz gerekiyor.

DENİZ GEZMİŞ YAŞASAYDI, DEMİRTAŞ'IN KOĞUŞUNDA OLURDU 

Bazıları Deniz Gezmişlerden yola çıkıp Erdoğan’ı “Parkasız Deniz Gezmiş” olarak niteliyor. Bu utanç verici yandaşlık arzusuna cevabımız şu: Bugün Deniz Gezmiş yaşasaydı Selahattin Demirtaş’ın koğuşunda olurdu, cezaevinde olurdu. Bizler Denizlerden, Mahirlerden aldığımız devrimci geleneği, direnişi geleceğe taşıyacağız.

HDK’nin halkların özgün sorunları etrafında meclisler kurarak HDP’nin toplumsal alanı olarak kendisini her geçen gün daha fazla örgütlemesi görevinin farkındayız. HDP’nin de siyasal mücadelesine bu toplumsal mücadeleleri taşıma sürecine hep beraber katkı sunmak görevi ile karşı karşıyayız.

Kaynak: Demokrat Haber