Üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un, 2017 yılında Diyarbakır’da katıldığı Newroz kutlaması sırasında öldürülen Kemal Kurkut davasının 3’üncü duruşması yarın Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. “Olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapis cezası istenen polis memuru Y.Ş.’nin tutuksuz yargılandığı dava dosyasına duruşmanın görülmesi öncesi yeni bir delil girdi.

118 GÖRÜNTÜ KAYDI İNCELENDİ

Kurkut’un vurulma anı öncesi ve sonrasına ait toplam 118 görüntü kaydı ve kayıtlarda geçen konuşmaları tek tek çözümleyerek bilirkişi, hazırladığı raporu mahkemeye gönderdi. Raporda, incelenen videoların sonucunda 13 el ateş edildiği, bunlardan sadece 6 el atışın kameralara yansıdığı tespit edilerek, Kurkut’un bedeninin sol tarafından vurulduğu belirtildi. Raporun devamında “Mevcut görüntülerdeki ateş edenlere göre sadece 3 polisin duruş açısı, isabeti gerçekleştirebilecek durumdadır. Ancak muhtemel vurulma olayı bariyerlerde başlayan kovalamaca sonucu takip eden polis memuru tarafından gerçekleştiriliyor. Silahın ateşlendiği an görülmemekle birlikte koşar vaziyetteki göstericiye doğru direk hedef alındığı tespit edilmiştir” denildi.

13 SANİYELİK GÖRÜNTÜ YER ALDI

Bilirkişi raporuna giren olay yerindeki bir zırhlı araca ait 13 saniyelik bu görüntüde, zırhlı araca bindikleri esnada iki polis arasındaki diyalogun kısa bir bölümü yansıyor.  Normal koşullarda duyulmayan, ancak özel bir video programı yardımıyla anlaşılabilen bu kayıtta, iki polisten birinin diğerine Kurkut’un vurulmasına ilişkin “Adamı vurmaya gerek yok ki” dediği anlaşılıyor.

YALÇINDAĞ: ÖLDÜRME KASTİYLE DAVRANDIĞININ İSPATI

Kurkut ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, dava dosyasına giren iki polis arasında geçen bu konuşmanın görüntüsüne ilişkin şunları söyledi: “Görüntülerdeki iki polisin kendi aralarında geçen konuşması, sanık polis Y.Ş.’nin öldürme kastiyle davrandığının ispatıdır. Sanık polis Y.Ş.’nin kendi meslektaşları bile, Kurkut’u öldürmenin gereksizliğinden bahsetmiş. Olayda öldürme kasti olduğu için Kurkut’un yaşama hakkı ihlal edildi. Bu sebeple sanığın ciddi bir ceza alması gerekiyor. Çünkü Kemal, öldürülmeden de olay yerinde bulunan TOMA’nın tazyikli suyuyla, biber gazıyla ya da arkadan yakın dövüş tekniği ve benzeri şekilde yakalanabilir, durdurulabilirdi.”

Kaynak: Mezopotamya Ajansı