Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

"Erdoğan dönemi bitmiştir" diyen Kılıçdaroğlu, "Erdoğan dönemi ciddi hasarlar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Ama biz bu ülkeyi seven insanlar olarak birlikte hareket etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkan satır başları:

8 bin 372 Boşnak Avrupa'da katledildi. Onları unutturmamamız gerekiyor. Kadıköy'de duvara çıkıp provokasyon yapanlara izin vermeyeceğiz. Birilerinin maşaları onlar. Her inancın başımızın üstünde yeri var. İnsanlar inançlarını, ibadetlerini nerede yapıyorlarsa tertemiz bir ortamı sağlamak bizim görevimizdir. Bu konuda belediye başkanlarına verdiğim talimat bulunduğunuz bölgede cami, havra, kilise, cemevi ne varsa orayı pırıl pırıl yapacaksınız. Provokatörler var, önümüzdeki süreçte de buna benzer olaylar yaşayabiliriz.

SOMALI MADENCİLERİN HAK ARAYIŞI

Soma'da ellerinden alınan hakları almak için mücadele eden işçiler vardı. Haklarını arıyorlardı. Ankara'ya kadar geldiler ama sokulmadılar. Acaba bu Saray'ın adaletle bir ilgilisi var mı? 301 kişi hayatını kaybederken hani onların hakları teslim edilecekti. Ankara'ya sokulmadılar. Bir süre sonra dönmek zorunda kaldılar. Madenci Ali Faik İnter ve Tahir Çetin trafik kazasında hayatını kaybettiler. Hak ararken hayatlarını kaybettiler. Gönül isterdi ki bu madenci arkadaşlarımıza öncelikle sendikalar sahip çıksın. Bir işçi hak istiyorsa üç konfederasyonunda orada, birlikte olmaları lazım. Bunu maalesef göremedik.

"TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR?"

Türkiye nereye gidiyor? Arkadaşlarımız il il geziyorlar ama anketler de yapılıyor. Anketlerde 'İyiye gidiyor' diyenlerin oranı yüzde 16.9 yani yüzde 17. Durum iyiye gidiyor diyenler kimler? Devletten dolarla ihale alanlar, dolarla devlete borç verenler, büyük bankalarda dolarla hesabı olanlar, dolarla aylık alanlar, sarayın beslemeleri. Böyle bir tabloyu Türkiye ilk kez yaşıyor.

Polisler 24 saat çalışıyor. Onların hakkı hukuku neden teslim edilmiyor? Vatandaşın can ve mal güvenliğini koruyan polise niye sahip çıkmıyorsunuz? Mayıs 2018'de Erdoğan söz verdi: 3600 Ek Gösterge'yi vereceğim diye. 3 yıl 2 ay geçti. Bir insan verdiği sözü tutmazsa ne denir ona? Yalancı denir. Erdoğan neden kendisini bu pozisyon içine sokuyor? Çünkü polise verecek parası yok. Parayı bütçeyi başkalarına tahsis etmiş durumda. Bu arkadaşlara sözüm sözdür, söke söke 3600 ek göstergeyi alıp bu arkadaşlara vereceğim.

"CHP TARİHİNDE İLK KEZ BU KADAR YOĞUN ÇALIŞIYOR"

Ben 1 Temmuz'da Samsun'a gitmiştim. Orada bir görevlendirme yapmıştık. Sinop milletvekilimiz Barış Karadeniz, bir grup arkadaşla birlikte Hopa'dan başlayarak bütün limanlar gezilecek demiştik ve geziliyor. Sorunları saptayacaklar. Ben Barış Karadeniz ve birlikte görev yaptığı arkadaşlara başarı dileklerimi iletiyorum. Karada da görev yapıyoruz. CHP tarihinde ilk kez bu kadar yoğun çalışıyor. Her sorunu raporlayacağız. Bunların yapamadığını yapıyoruz, yapacağız çünkü biz iktidar olacağız ve bütün sorunları çözeceğiz.

KAMYONCU ESNAFININ SORUNLARI

İki milletvekili arkadaşımız da Artvin Hopa'da tırların kilometrelerce beklediği yere gitti. Sürücü esnafının da sorunlarını en iyi saptayan parti biziz. Kamyoncu, taksici, taşımacılık yapan esnafımızın sorunu nedir diye belirledik. Bir tır şoförünün yaptığı açıklamayı okuyacağım, "Kafkas ülkelerine, Avrupa'dan gelip Türkiye üzerinden geçen yabancı plakalı bir tır transit geçiş yaparken yalnızca Türk tırları haftalarca sınırda bekliyor. Biz haftalardır burdayız. Bizim halimize bakın bir de yabancılara bakın. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz. Yabancı tırlar takır takır geçiyor. Biz büyük devletmişiz. Nerede büyük devlet? Şamar oğlanına döndük ama kimse bizim sesimiz olmuyor, sorunlarımızı çözmüyor." diyor. Bu saray ne yapıyor acaba? Saray ve beslemelerinin bundan haberi bile yoktur. Sevgili kardeşim senin sesin olmak benim görevimdir zaten, senin sorununu çözmek benim görevimdir zaten.

Çözümü var. Sandık gelecek, bu kadar şikayet ediyorsun. Gideceksin saraya sarayın aktörlerine ve beslemelerine ders vereceksin. Sorun çözülüyor mu çözülmüyor mu o zaman göreceksin. Dışarda efelenip dışarıda kedi kesilenler kim o zaman göreceksin.

CHP ZİYARETLERİ

Esnaf masamızda Niğde'deydi. Bir çiftçi, "Zam yapmasınlar. Biz destek falan istemiyoruz. Gübreyi, mazotu sabit tutsunlar. Hactan geldim 60 liraya gübreyi alıyorduk. Yüzde 50 indirdik dediler. Gübreyi 160 liraya çıkarmışlar da onun 10 lirasını indireceklermiş. Elim kırılsaydı da bunlara oy vermeseydim. O TRT'ye de haram zıkkım olsun, bizden aldığı vergiler ile yalan söylüyor." diyor. 19 yılda memleketi bu hale getirdiler. Sandığa gideceksin, oyunu vereceksin. 5 yıl sonra Türkiye'nin nereye geldiğini göreceksin. Haramilerin iktidarını nasıl indirdiğimizi göreceksin.

Beş bin kişilik söz verdiler. 19 yıldır sözü yerine getirmediler. Türkiye taş kömürünün 5 bin kişilik işçiye ihtiyacı var. Dışarda 10 milyon işsiz var ama kadro vermiyorlar. Niçin? "Yurt dışından kömür getiriyoruz, yurt dışındaki işçi kazansın" diyorlar. Zonguldaklı kardeşim, yer altında çalışan kardeşim sen hala sandığa gittiğinde AK Parti'ye oy veriyorsan şikayet etmeyeceksin, hakkını da aramayacaksın. Ama şikayetçiysen sandığa gidip dersini vereceksin. O zaman Zonguldak kurtulur, bu ülke şaha kalkar. Zonguldak emeklilerin kenti oldu. Bu ayıptan Zonguldaklılar kurtaracak.

ADIYAMAN'DA TUTUKLANAN TÜTÜN İŞÇİLERİ

Geçen salı günü Adıyaman'da tütün üreticilerinden bahsetmiştik. Onlar da mücadele ediyorlar. Siz misiniz hak isteyen sabahın köründe evleri basıldı, talimatla. 16 işçiyi aldılar, gözaltında tuttular, mahkemeye çıkarttılar, 6'sını adli kontrol şartı ile serbest bıraktılar 10'unu da hapishaneye yolladılar. Adıyamanlı kardeşim, hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi? Açık ve net söylüyorum, bu kardeşine güveneceksin.

ERDOĞAN'IN GENÇLERE MESAJI

Erdoğan gençlerle konuşuyor. Aklına nerden geldiyse gençleri hatırlamak. Benim hatırlattığımı da kimse unutmasın. "Gençleri yaftalamayın, hafife almayın, istismar etmeyin" diyor. Gençleri yaftalayan, hafife alan, istismar eden sensin kardeşim. Gittin gençlerle beraber bir kahvede oturacaksın. Bir tane genç kızımız ayak ayak üstüne atmış, vay efendim esas duruşa geç. Niçin? Erdoğan burada... Akıl alır gibi değil. Gençlerle nasıl konuşacaklarını, nasıl şakalaşacaklarını bilmiyorlar.

İŞSİZLİK SARMALINDAKİ GENÇLER

Erdoğan'ın bu konuşması üzerine bir genç tweet atmış. "Ortalama bir araç nasıl 200-250 bin oluyor? Ortalama bir ev nasıl 1 milyon oluyor? Ülkenin ana gündemi bu olmalı. Çalışarak, helal parayla bir ev bir araba alamıyoruz. Kredi borcu ödemekten ciğerimiz soldu. Cidden yeter artık" diyor. Evet, cidden yeter artık.

"GENÇLERE SESLENİYORUM..."

Genç arkadaşlarıma sesleniyorum. Sevgili gençler, bir şeyi bilmenizi isterim; sizin hayalleriniz bizim hedeflerimizdir. Bu konuda anlaşalım. Kurduğunuz bütün hayaller CHP'nin hedefleri olacaktır. Bu Saray ve beslemelerinin masallarını bırakın. Onların size getirebileceği hiçbir şey yok. İşsizlik diz boyu bunu da gayet iyi biliyorum. Erdoğan'ın söylemlerinin tamamına kulaklarınızı tıkayın. Böyle bir adam yoktur deyin. Biz yeniden güç birliği yapmak zorundayız. Türkiye'nin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. İlk kez sandığa gidip oy kullanacak olan 6 milyon 300 bin genç Türkiye Cumhuriyeti devletinin kaderini belirleyecek. Demokrasi, özgürlük mü istiyorsunuz? Sandığa gidin.

İktidarı değiştirdikten sonra, Millet İttifakı'na teslim ettikten sonra tweet atarsam gözaltına alınır mıyım diye sakın düşünmeyin. Sizin güvenceniz bu kardeşiniz olacaktır. Hayallerinizi tükettiler biliyorum. Acılar yaşattılar biliyorum. İşsiz kaldınız biliyorum. Yoksul kaldınız biliyorum. Yurt dışına çıkmak istiyorsunuz biliyorum.

O kadar acımasızlar ki Melih Bulu Boğaziçi Üniversitesi'ni kendisine bir hapishaneye döndürdü. Etrafını çevirdi. Akademisyenler, öğrenciler giremiyor. İki öğrenciyi gözaltına aldılar. Hakim serbest bıraktı, yurt dışına çıkış yasağı koydular. Bu iki öğrenci yurt dışından burs kazanan iki öğrenci. Şu saray mantığına bakar mısınız? Gençlerden intikam almak istiyorlar.

"BİR SARAY'IN, BİR DE HALKIN 15 TEMMUZ'U VAR"

İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz'unda direnen insanlar var. Saray'ın 15 Temmuz'unda OHAL ilan edip ense yapanlar var.

15 Temmuz sonrası komisyon kuruldu. Kaç yıl geçti aradan? Rapor yayımlanmıyor. TBMM'nin 15 Temmuz Darbe Girişiminin nedenleri, sonuçları hepsi araştırıldı, rapor çıktı ortaya. Raporu korkudan yayımlamıyorlar. Bu rapor yayımlanmıyor.

Erdoğan, "Biz istikabetini kaybetmiş avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz. Neler söylediğini görüyorsunuz, gelince uçakları satacakmış" diyor. Vallahi de satacağım billahi de satacağım. Erdoğan duysun, sadece uçakları değil garaja koyduğu her birisi milyon dolar olan o araçların tamamını satacağım. Ben söylersem gelir yaparım. Senin gibi devlet yönetmeden benim haberim yok. Vatandaştan alınan her kuruşun hesabı vermenin devlet görevi olduğunu bilirim. Saray beslemelerinin maaşını keseceğim. Milletin sırtına gelip kene gibi emecekler buna da devlet yönetimi diyecekler.

Erdoğan beni dinle. Sen bu güzel memleketi kimlere teslim ettin?

1. Bu milletin şanlı bayrağını rüşvet almış kişilerin eline teslim ettin sen. Hangi devlet rüşvet alan bir kişiyi büyükelçi tayin eder? Böyle bir devleti dünyada bana göstersin.

2. Bu memleketin Tank Palet Fabrikasını, Katar ordusuna teslim ettin sen. Koskoca fabrikayı birilerine peşkeş çektin. Katar ordusuna devletin bütün sırlarını teslim ettin sen.

3. Sen bu memleketin ekonomisin Londra'daki bir avuç tefeciye teslim ettin. Bir ayda ödenen faiz 1 milyar 800 milyon dolar.

4. Sen Süleyman Şah türbesini, bayrağını indirerek kendi toprağından kaçtın.

'Yerliyim ve milliyim' diyorlar. Siz ne yerli ne millisiniz, siz ahlaksızsınız. Sen devletin en büyük ihalelerini beşli çeteye teslim ettin. Rüşvet alanları, yolsuzluk yapanları, uyuşturucu baronlarını korudun, kolladın adaleti onlara teslim ettin. Sen devlette liyakati bitirdin. Sen sahip olduğun haram mal varlığı dolayısıyla tehdit edildin ve kendini Trump'a teslim ettin. Sana 'aptal olma' dedi sen sesini çıkaramadın.

"ERDOĞAN DÖNEMİ BİTMİŞTİR"

Erdoğan dönemi bitmiştir. Erdoğan dönemi ciddi hasarlar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Ama biz bu ülkeyi seven insanlar olarak birlikte hareket etmek zorundayız. Erdoğan diyor ki, "Memleketi size teslim etmeyeceğiz" Memleketi millet teslim edecek bize. Bu millet, Millet İttifakı'na iktidarı teslim edecektir buna inanıyorum.