Lafı dolandırmanın lüzumu yok. Türk devleti Kürtleri öldürüyor. Eskiden olduğu gibi şimdi de tek tek, onar onar, yüzer yüzer öldürüyor. Korkumuz şu. Yine eskiden olduğu gibi şimdi de biner biner öldürmeye doğru yol alıyor. Niye? Çünkü bu devlet Türk devleti ve hep öyle kalsın istiyor. Silvan duvarlarına yansıyan basit bir duvar yazısı değil, devletin resmi ideolojisi: "Türk'sen övün, değilsen itaat et."

"ÇOK SÜNNİ, ÇOK TÜRK"

Devletin kuruluşundan bugüne sapmadığı tek resmi ideoloji "Çok Türk, az Sünni" harc şimdi "çok Sünni, çok Türk" harcına dönüştü. Hepsi bu. Kemalistlerle İslamcıların çatışması, az Sünni'nin çok Sünni'ye dönüşmüş olmasından kaynaklı. Bu harçta yer almayan tüm ötekiler için değişen bir şey yok. O nedenle iktidarda Kemalistlerin veya İslamcıların olması bir şey değiştirmiyor Türk ve Sünni olmayanlar için.

VE ERKEK

Ha bir de erkek tahakkümü malum. Bu Türk-Sünni ideolojik rahim nur topu gibi erkekler doğuruyor çünkü. Sokak ortasında rutin bir şekilde kadın öldüren bu erkekler dün olduğu gibi bugün de Kürt kadınlarını öldürüp çıplak cesetlerini kent meydanlarında teşhir ediyorlar; mehter marşı eşliğinde Kürtlerin mezarlarını bombalayıp videoya çekiyorlar; istiklal marşını tekbirle bitirip ağır silahlarla "Kızlar geldik, ininize gireceğiz" fallik taşkınlığıyla Kürt sokaklarına dağılıyor, rahatlayana kadar insan, hayvan, ev, cami gördükleri her şeye ateş ediyorlar.

BIKMADAN USANMADAN

Türk-Sünniler zaten bu olandan rahatsız değil. Dahası hoşnut. Ve bu kokuşmuş ideoloji, kendi "aydın"ını da oluşturdu. "Bunlar aydın değil, aydın dediğin bu olanların benzeri karşısında 'hepimiz katiliz' diye haykıran Sartre olmaktır" desen neye yarar? Onları öyle gören çoğunluk var. Her gün onlarca TV'de konuşuyor, onlarca gazetede yazıyorlar. Yetmiyor, "serbestiyet" gibi sitelerde bir araya gelip iktidarı yüceltiyor, ona karşı olanları aşağılıyorlar. Kürt Hareketi ile Kürtlerin arasını açıp Kürt Hareketini boğmak için bıkmadan usanmadan yazıyorlar.

HAVUZ, OLMUŞ LAĞIM

"Demokratik özerklik", "Hendek" vb. başlıklar atıyorlar. Kürtlerin bu başlıklara tıklayacağını biliyorlar. Neler yazıyorlar dersiniz? Örneğin "demokratik özerklik"i yazan Prof. Halil, dünyadaki özerklikleri mi araştırmış, bu tezi ortaya atan Öcalan'ı kaynak mı göstermiş, onu anlamaya mı çalışmış? Hayır. Peki kaynağı ne, kim?

Hemen ondan önce bu konuyu yazan saray soytarısı site arkadaşı. Peki o kimi kaynak göstermiş dersiniz? O da ondan önce yazan başka bir saray soytarısı site arkadaşını. Yazılar hep "Dün Kurtuluş'un yazdığı gibi", "geçenlerde Yıldıray'ın da belirttiği gibi", "solcu arkadaşım Vahap, hendek gerçeğini yazmış", "Melih'in de yazısında belirttiği gibi" cümlelerle dolu. Havuz medyasındaki havuz, olmuş lağım. Yazının başlığına "ahmak" yazdım ya. Bunlar ahmaktan öte alçak.

KİMİ İMZA TOPLUYOR, KİMİYSE..

Peki şu Kürtlerden yanaymış gibi duran liberal, solcu "aydın"lara ne demeli? Toplumlar tarihini sınıf eksenli okuyan, "beni kimliklerle tanımlama, kimlikler benim için önemli değil" diyen bu kesimler de nedense iki tarafa "eşit". Zayıf-suçsuz ile ona saldırıp onun ekmeğini, toprağını, dilini elinden alan güçlü-suçlu kavgasında taraf seçmiyor. Kimi orta yolu bulmaya çalışıyor. Kimi içi boş barış çağrısı yapıyor, "kavga etmeyin" diyor. Kimi pek hümanist, "yazık" diyor durmadan, saldıran ile saldırıya uğrayanı eşitçe vicdana çağırıyor. Kimi bu katliam günlerinde hep yaptığını yapıyor, imza topluyor.

SALDIRANA KARŞI KAVGAYA KATILMAK GEREK

Şuna artık emin olalım. Bu kavgada kimse tarafsız kalamaz, tarafsızmış gibi davranamaz. Böyle davranan saldırıya uğrayanın yanında durmadığı, onu saldırandan korumadığı için saldıranın tarafındadır. "Kavgayı kesin" demek saldıranı korumuyor çünkü. Saldıranın kolundan tutmak veya saldırıya uğrayanla beraber saldırana karşı kavgaya katılmak gerekiyor. Bu yapılmıyorsa meydan saldırana kalıyor.

EN AZINDAN SUSALIM

Devletin saldırısına uğrayan Kürtlerin yanında duramıyorsak en azından susalım. Bu Kürtlere "durun" demekten, "barışı savunun" demekten daha iyi. Tutturmuşlar "hendek" diyorlar. Anlamıyorlarmış. Saldırıya uğrayan kapısının önüne hendek kazıyor işte. Korunmaya çalışıyor. Neyi anlamıyorsun? Bu ahmaklık neden? Saldırıya uğramadığınız için mi? "Hendekleri kapatın." E sonra? Saldıran daha rahat saldırsın diye mi? Veya diyelim hiç sebepsiz kendi evimin önüne hendek kazıyorum. Kime ne? Devlet niye rahatsız? Mesele sakın hendeklerin arkasındaki örgütlülük, devlete ihtiyaç duymadan kendi kendini yönetme olmasın? "Örgütlülük varsa devlet müdahale etmekte haklı" diyorsanız siz devlete tapmaya devam edin o halde. Ne de olsa devlet sizin. Türk ve Sünni'siniz, bundan dolayı da ayrıcalıklısınız ve bundan şikayetçi de değilsiniz. Kürtleri niye çağırıyorsunuz buna?

KENDİ AHMAKLIKLARI AKILLARINA GELMEYENLER

Kürtlerin içinde de ahmak bir kesim oluştu. Ortak özellikleri KCK karşıtı ve "bağımsızlıkçı" olmaları. Yanlış anlaşılmasın bağımsızlığı savunmak her Kürdün hakkı ve görevidir. Bunların ahmaklıkları bağımsızlıkçı olmalarından değil; KCK'yi Türkiyelileşmenin, Kemalizm'in bir taşıyıcısı olarak okumaları. O yüzden şoktalar, olanlara hayret ediyorlar. "Demokratik Türkiye için mi bu ölümler?", "özerklik için mi?" tepkileri, "hendekler ne için var?" noktasına geldi. Ne için olduğunu devlet, KCK, halkın büyük kesimi görüyor, biliyor. Ama bunlar anlamıyor. Hendeklerin-barikatların arkasında direnen gençleri, ne için direndiğini bilmeyen, KCK tarafından sokağa salınan ahmaklar olarak görüyorlar. Kendi ahmaklıkları akıllarına gelmiyor. Hendeğe hayır diyorlar ama bağımsızlık istiyorlar. Halkın kırılmasına karşılarmış. "Olmayan özerkliğin ilanı yüzünden halk kırıldı" diyorlar. Diyelim ki haklılar. Ama olmayan bir şeyin ilanı için bunu yapan devletin, gerçek bir oluşum için ne yapacağını hiç mi düşünmez insan? Devletin, bağımsızlığı onlara altın tepside sunacağını sanıyorlar herhalde.

PETROLÜN BEDELİ KARDEŞİNİN KANI

Türkiye'ye karşı ölümüne direnen KCK'yi, Türkiye'nin hapishanesindeki Öcalan'ı Türkiyeci olmakla yerden yere vuruyor, "Barzani gibi bağımsızlıkçı olmak lazım" diyorlar. Barzani'nin Kuzey ve Rojava Kürtlerini katleden Türkiye'nin iktidar partisi mitinginde araç haline gelmesine de en ufak bir eleştiride bulunmazlar çünkü Barzani "bir Kürdistan başkanı sıfatıyla" gelmiş. O halde mesele yok. Türkiye'nin böylesi süreçlerde Barzani'yle sadece Diyarbakırlıların kanı üzerinden pazarlığa oturacağı akıllarına gelmiyor. "Bir damla petrolün bedeli senin kardeşinin bir damla kanı olabilir" desen neye yarar? Halkı direnişe çağıran KCK'yi halkı kırmakla suçlarken Enfal'i, Halepçe'yi PDK halkı kırdı diye okumazlar. Ki hiçbiri halkı kırmakla suçlanamaz, halkı kıran sömürgeci devletlerdir ama bu kesim aynı olayları farklı okumakta ısrar ediyor. Tüm dertleri bu kana "Kürdistan için" diyor musun, demiyor musun? Olandan ziyade söyleme takmışlar. Söylem önemsiz değildir ama "söylem her şeydir, olan hiçbir şey" yaklaşımı rasyonel değildir. Akıl tutulmasıdır.

"KARTON" DİYE ALAY EDENLER

Bu yüzden Rojava Kürdistan oluşumu için de "niye kanton, niye bağımsızlık değil" diye enteresan bir karşı duruş sergilediler. Halk kırıma uğrarken oradaki oluşumlarla "karton" diye utanmadan alay ettiler. Bir süre o bölgelerin birbirinden ayrı, aralarının IŞİD'in vb. örgütlerin elinde olduğunu bile bilmiyordu çoğu. "Zaten bağımsızlık istemiyorlar, birleşmek istemiyorlar, o yüzden kanton kurdular" diye ahmakça eleştirdiler. Til Ebyad özgürleştirilip iki kanton birleşince de bir mahcubiyet duymadılar. "Bunlar Suriyeci, bağımsızlıkçı değil" demeye devam ettiler. Güney Kürdistan'ın bağımsızlığı için 20 yıldır oluşmayan şartları pek güzel anlıyorlar ama savaştaki 3 yıllık Rojava Kürdistan için bu şartların uygun olmayabileceğini anlamıyorlar.

KÜRT GENCİ DE BİLİYOR ONU KATLEDEN TÜRK DEVLETİ DE

Vesselam hâlâ anlamadıysanız, "hendek" demek oluşmakta olan statüye vahşice saldıran devlete karşı direnmek demek, özgür Kürdistan sınırının temeli demek. Hendekte direnen Kürt genci de bunu biliyor, onu katleden Türk devleti de. Peki sizdeki ahmaklıkta bu ısrar neden? O gençlere gerçekten üzülüyorsanız onları hendeklere ihtiyaç duymayacak, haklarına kavuşmalarını sağlayacak alternatif bir siyasetle çıkın ortaya. Yapabiliyor musunuz? Devlet izin veriyor mu? HDP zaten bu alternatif değil miydi? Tahir Elçi bu alternatif değil miydi? Ve siz devletin Tahir Elçi'ye ve HDP'ye yaklaşımını görmediniz mi? Doğru ya siz zaten o konuda da "ölseler de cevap vermesinler, direnmesinler" diyordunuz. İş HDP'yi de aşıp katliam boyutuna ulaşınca bu sefer de "PKK Ceylanpınar'da iki polisi öldürmeseydi bunlar olmazdı" demeye başladınız. Tüm bu olanları buna indirgeyecek bir aydın ahmaklığı işte. Katliam günlerinde katilin tarafında duran bir ahmaklık. Pes dedirtiyor.