Benim nazarımda Cihangir İslam bir kariyer planlama ustasıdır. Krizi dahi fırsata çeviren, fikri ve zikri bu minvalde çalışan bir ustadır. Muhtemelen bu kariyer planlama denen şey TED koleji döneminde başlamış olsa da mevzumuz bu değil. Aslında Cihangir İslam bir mevzu da değildir, bir KHK'li mağdurdur ve son zamanlarda kendi bağlamında bunun mücadelesini vermektedir. Tabi milletvekili olarak.

Evvel zaman içinde kambur zaman içinde bundan çok uzun yıllar önce değil, derler ki her şey bir eczane içindeki kulis ile başlamış. Eczane içinde yapılan kulisin nihai noktası CHP imiş. Bu bir varmış, bir yokmuşlu rivayet olsa da kulis haberciliğin her türlüsü pek öznel ve güne ait olduğundan geleceğe dair bir ehemmiyet taşımazmış.

Bu sebeple kulaklarımızı bu tur şeylere tıkayıp kariyer planlama ustalığına gelelim.

Taşradayken (Allah bir daha taşra yüzü göstermesin bize, öleceksek metropollerde ölelim) bir tıp profesörü arkadaşım vardı. İyi biriydi, akıllıydı ama bu siyaset denen melül şeyin içinde şebekleşip duruyordu. İçim cız ederdi ona. Bir tıp profesörünün "nasipse her şeye adayız" ruh haline bir bağlam getirme ihtiyacı duyardım ve taşra şehirlerindeki o derin can sıkıntısını onu anlamaya çalışarak gidermeye çalışırdım. Bana bu reel siyasetin ne denli bir hastalık olduğuna dair çok veriler verdi. O taşra üniversitesindeki tıp profesörünün hastalıklı ama bir o kadar samimi çabasının zerresi yok Cihangir İslam'da. Ne var? Kariyer planlama ustalığı var.

İyi insanlar var bu ülkede, saygı duyulan, hürmet edilen iyi insanlar. Bu insanların kimi siyaset yapıyor, kimi de siyaset yapma girişiminde bulunuyor. Bu insanları tanırsınız, dönem dönem isimleri yan yana gelir, kimi zaman da ayrı partilerde ve oluşumlarda faaliyet yürütürler. Kamuoyunun duygusu hep bu insanları bir arada görme eğilimindedir, sebebi de siyaset yapma şekillerinin örtüşmesidir. Bu insanlarının en önemli ortak noktası kalpleri. Siyaseti samimi ve kalbi bir şekilde yapmalarıdır. Bu kalbi durum, bu samimiyet seçmene ve topluma direk yansır. Kesinleşmiş ispat edilmiş bir matematik işlemi kadar politika ilminde de bu durum sabittir. İşte bu kalbi ile hareket edenlerden biri de Cihangir İslam asla değildir.

Birçok durumdan dolayı, kendi de biliyor Cihangir İslam ismi iş görür. Bu sebeple bazı organizasyon ve partilere ismini ustalıkla iliştirmeyi biliyor. Bunlardan biri HAS Parti’dir. İslam HAS Parti’nin bir kuruluşunda, bir kapanışında yer almış olmasına rağmen sürecin bir aktörü, hamalı ve belirleyicisi gibi pozisyon kapmak konusunda büyük ustalık göstermiş ve dahi bazı ismi lazım değil kişilerin yanında poz verip üstelik onları etkilemiştir. Başarılı bu konuda. Şunu samimiyetle iddia edebilirim, bu partide bir kum tanesi kadar katkı sunmamışken, tuğla tuğla emek taşıyan insanların sözcülüğüne ismi lazım olmayan kişileri etkilediği için soyunmuştur. Mahirdir bu konuda, tıpkı Tayyip Erdoğan ile resim çektirmek için taşradan gelen siyasetçilerin çabası gibi. Başı, gövdesi, olmasa eli çıksa o fotoğraf karesinde yeter. O hesap...

Başka organizasyonlarda da Cihangir İslam ismine denk geliriz, burada tek tek uzun uzun şecere tutmaya gerek yoktur. İsmi var, cismi yok. Şans işte, aileden, stratejik hamlelerden, ondan bundan kim bilir? Hayır hayır belki de kariyer planlama ustalığından...

Sonuç itibariyle, Cihangir İslam bir at kestanesi gibi cilalı, alımlı ama pek bir işe yarayan bir politikacıdır. Krizi fırsata çevirmek, kameraları sevmek ve kariyer sağlayacak mücadeleler gibi hobileri vardır. CHP'ye giderken muhtemelen aklının bir ucunda bir dönem daha vekillik hesabı dışında bir şey olacağını sanmıyorum. Zira bu CHP kimleri kimleri vekil yapmadı, ona da helali hoş olsun.

Şimdi bu yazıyı Kemalistler referans alabilir. Bence onlar zıpzıp zıplamasın bu yazı onların ekmeğine yağ sürecek cinsten bir yazı değildir. Başka bir zeminde ve bağlamda bir değerlendirmedir, onların anlayacağı bir şey hiç değildir.

Son olarak eğer bu kulisi CHP'deki birkaç iyi adam organize ettiyse, boş bir hamle, stratejik değil, içeriksiz, reklama dayanan bir hamle, yok eğer bu kulis CHP'deki birkaç iyi adama rağmen yapıldıysa, vay be, batsın bu dünya bitsin bu rüya...