Türk Tabipleri Birliği (TTB) kar yağışı ve aşırı soğuklardan koruma önerilerine dair bir rehber hazırladı.

TTB’nin açıklamasında ülke çapında devam eden kar yağışları ve soğuk havanın bu hafta da etkisini artırarak sürdüreceği kaydedildi.

Birliğin rehberinde soğuk hava koşullarında canlılarda donma ve hipotermi gibi risklerin yanında; yerlerdeki buzlanmadan dolayı araçların ve yayaların kazaları sonucu oluşan yaralanmaların önlenmesinin de önemli olduğu aktarıldı.

DONMA VE BELİRTİLERİ NELER?

Buna göre rehberde şunlar kaydedildi:

“Vücudun bir bölümünde soğuk kaynaklı hasara donma denir. En sık olarak evsizlerde, kışın açık havada mahsur kalanlarda, soğukta çalışanlarda, dağcılar ve diğer kış sporlarını yapanlarda görülür. Donma, en çok yüzde, kulaklarda, burunda, parmaklarda ve ayak parmaklarında oluşur ve eksi 15 derecenin altında risk çok yüksektir.

Donmanın en önemli belirtisi soğuk ve uyuşmuş cilttir. Etkilenen bölge beyaz-grimsi sarı renkte olabilir ve örneğin parmaklar etkilenmişse el becerilerinde bozulma olabilir. Yeniden ısıtmadan sonra ciltte kanlı veya berrak sıvı içeren kabarcıklar oluşabilir. Cildin renginin siyaha dönmesi ise ölü dokuyu temsil eder.

HİPOTERMİ VE BELİRTİLERİ NELER?

Hipotermi, vücut sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesidir. Titreme ve normal bilinç durumundan, bilinçte bozulmaya ve ölüme kadar giden belirtiler görülebilir. Titreme, bazı hastalarda 30 dereceye kadar görülebilir. Vücut sıcaklığı düştükçe titreme kaybolur ve bilinç bozulur. İlk aşamada solunum hızı ve kalp hızı artar, konuşma ve muhakeme bozukluğu görülebilir. Şiddetli hipotermide ise vücut fonksiyonları azalarak ölüme gidiş vardır. Hipotermiden ölümlerde en riskli gruplar; ileri yaş, alkol ve uyuşturucu kullanımı, psikiyatrik hastalık ve evsizliktir.”

Hipotermi ve donmadan korunmak için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:

Kişisel önlemler:

Aşırı soğuk ve rüzgârlı havalarda, hava ile mümkün olan en az temas süresi sağlanmalıdır.

Rüzgâr ve ıslaklık, soğuk stresinin en önemli belirleyicilerindendir. Mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

İyi beslenmeli, yeterli sıvı alınmalı, alkol ve uyuşturucu kullanılmamalıdır.

Havaya uygun giyinmek yapılacak en gerekli davranışlardan biridir; eller, ayaklar, kulaklar ve burunun korunması için şapka, kar maskesi veya yüz koruması, bere, eldiven, suya dayanıklı ayakkabılar giyilmelidir. Çok sıkı, yetersiz örten, rüzgâr geçiren ve terlemeye neden olan giysilerin kullanımından kaçınılmalıdır.

Uzak bölgelere seyahat eden kişiler rotaları ve alternatif rotaları hakkında yakınlarını bilgilendirmelidir. Yola çıkılırken acil durumlar için içerisinde battaniye, yiyecek ve su gibi maddelerin olduğu acil durum seti hazırlanmalıdır.

Uyuşukluk gibi belirtiler hissedildiğinde mümkün olan en kısa sürede sıcak bir mekâna geçilmelidir.

Vücutta ıslak olan giysiler varsa çıkarılmalıdır. Su ve metal ile mümkün olduğunca az temas edilmelidir.

Donma belirtisi varsa, daha kötü hasara neden olabilecek şeylerden kaçınılmalıdır. Donmuş bölge ısıtılırken yakılmamaya dikkat edilmelidir, donduğu düşünülen bölge ovalanmamalıdır. Ayaklarda donma belirtisi varsa, donmuş ayaklar üzerinde yürünmemelidir. Hipotermideki sarsıntılar kalbi etkileyebileceğinden, hipotermi düşünülen kişiler çok sarsılmamalıdır.

Etkilenen bölgenin ısıtılması için vücut ısısı (örneğin parmaklar koltuk altı ile ısıtılabilir) veya ılık su kullanılabilir. Gerektiğinde veya donma belirtileri düzelmezse hızlıca bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. 

Donmayı önlemek için cilde yumuşatıcı merhem veya losyon kullanılmasının, donma riskini artırabileceğini gösteren bilimsel yayınlar olduğu için önermemekteyiz.

Kamusal önlemler:

Toplumu donma ve hipotermiden koruyabilecek en kıymetli düzenleme; barınma, ısınma, beslenme, ulaşım konusundaki destektir. Toplumun temel ihtiyaçlarına yapılan zamlar geri çekilmeli, hatta bu ihtiyaçlar parasız karşılanmalıdır.

Evsizlerin barınacağı koşullar kamu eliyle oluşturulmalıdır. Ücretsiz besin ve su sağlanmalıdır.

Özellikle eksi 10-15 derecenin altına düşebilecek sıcaklıklarda ve ulaşımda problemlerin oluşabileceği zamanlarda riskli çalışanlara (sağlık çalışanları dâhil) idari izin verilmelidir. İdari izin verilmeyen çalışanların ulaşımları ücretsiz ve kamu tarafından sağlanmalı, evde bakmak zorunda olduğu kişilerin bakımından kamu sorumlu olmalıdır.

Oluşabilecek riskler açısından toplum sürekli bilgilendirilerek hazırlıklı olmaları sağlanmalıdır.

İnsanlar dışında kalan canlıların yiyebilecekleri besinler, su ve barınabilecekleri koşullar kamu eliyle oluşturulmalıdır.