Kandil’de bu yılki Newroz için bir gün önceden kutlama alanına gidenler gece çadır kampı kurdular. Yüzlerce insan kamp yerinde sabahlarken, gecenin karanlığında yüzlerce araç Hewler (Erbil) ve Süleymaniye başta olmak üzere birçok kentten yola çıktılar.

Gece 01.00 gibi büyük bir kalabalık, yüzlerce araç ile gecenin karanlığında Hewler’den yola koyulduğunda ilk defa Kandil Newroz’u için yola çıkan benim için de büyük bir heyecan oluştu. Araçlar dağlara doğru virajlı yolları almaya başladığında karşımızda artık gerilla kontrol yolları vardı. “Hun bi xer hatin”, “Newroza we piroz be” sözleri ile kısa merhabalaşmalar ile araç konvoyu yoluna devam ederek kamp yerine vardı.

Gece olduğunda etrafı inceleme işini gündüze bırakarak geldiğimiz araçlarda biraz uyumak için kapıları kapattığımızda saat 04.00 olmuştu. Günün ilk ışığı ile sırt çantamı alarak araçtan çıktım. Etrafımda olan biteni seçmeye çalışarak araçların ve çadırların içinde en yakın yerde bana göre dağı, arkadaşlara göre de tepeyi tırmanmaya başladım. Koyu gri bulutların arasında ara ara güneşin görünmesi havayı hiç ısıtmıyordu. Buna alışmaya çalışırken bir anda dolu yağmaya başladı. Ama yağmur ve dolu insanların heyecanını hiç kesmiyordu. Binleri bulan kalabalıklar da benim gibi dağlara (tepelere) tırmanmaya başladı.

Tırmandığımız tepelerde bölgenin seyri çok güzeldi. Kardelen ve papatyalar boy vermeye başlamış. Ağaçlar tomurcuklanmış. Tepeye varmadan bölgenin güvenliği için bulunan “özsavunma güçleri” ile merhabalaşmadan sonra tırmanmaya devam ettik. En tepeye vardığımda bir yandan alabildiğine giden dağların koyu gri bulutlar arasında kayboluşu, eteklerinde karlar, aşağılara doğru inildiğinde ise bakışlarımız tomurcuklanmış ağaçların arasında...

Alana yukarıda bakıyorum, genişçe bir alan bayrak, afiş ve flamalar ile dolu. Newroz programı başlamadan yağmur ve doludan korunmak için zaman zaman çadırlara doluştuk. Newroz programı Kürdistan devrimcileri için yapılan saygı duruşu ile başladı. Yapılan kısa kısa konuşmalardan sonra müzik başladığında kitlenin önemli bir kesimi geri dönüş için yollara koyuldu. Bütün o yorucu yolculuk, çamur, yağmur, doluya rağmen; doğanın ve doğanın içinde hayat kurmak için mücadele verenlerin dostluğunda geçirilen saatler sayesinde her şeye değdi. Araçlar geri dönüş yoluna koyulurken geride, sahneden hala müzik sesleri geliyordu.

Bu Newroz’da Kandil’de olmak da en az Amed’de olmak kadar güzeldi... Nice nice özgür Newrozlar’a dileğiyle dönüş yoluna koyulduk…