Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi'ni fesheden Cumhurbaşkanı Kararının iptal istemini reddetmesine Türkiye’nin pek çok ilinde kadınlar sokağa çıkarak tepki gösterdi.

ADANA KADIN PLATFORMU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN VAZGEÇMİYORUZ

Adana’da Heykelli Park’ta bir araya gelen Adana Kadın Platformu, kararın meşruiyetinin olmadığını İstanbul Sözleşmesini savunmaktan vazgeçmediklerini söyledi.

Basın açıklamasını Pelin Songül Çiçek okudu. Verilen kararın iktidar tarafından kadınların yaşamları ve hak mücadelesini yok saymayı amaçlayan kadın düşmanı bir hamle olduğunu dile getiren Çiçek, tek adam rejiminin meclisi yok sayarak her kararı alabileceğini gösteren bu kararın kadınlar nezdinde ve toplum nezdinde meşruiyetinin olmadığını belirterek “Kabul etmiyoruz” dedi.

İktidarın kadınlara, LBGTİ+‘lara, çocuklara savaş açtığını söyleyen Çiçek, “Her gün LGBTİ+ düşmanlığı bizzat Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin tüm birimleri tarafından körükleniyor, LGBTİ+’lar hedef gösteriliyor. Onur Yürüyüş’lerinde ve 8 Mart’larda önümüze dikilip işkence ile bizleri durdurmaya çalışanlar katillerin doğrudan destekleyicisi olduğu gibi bizzat faillerin de kendisidir. Alsancak’ta yaşayan trans kadınların, evlerinin sokağına adım attıklarında dahi gördükleri şiddet ve işkence siz İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin eseridir. Çocuk istismarının her geçen gün artması, istismar faillerinin bana bir şey olmaz diyerek sahip oldukları cesaret sizlerin eseridir. Kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.

ESKİŞEHİR: SÖZLEŞMEYİ DEĞİL CİNAYETİ ENGELLE

Eskişehirli kadınlar “İstanbul Sözleşmesi Bizim, Vazgeçmiyoruz” demek için sokağa çıktılar. Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla Adalar’da bir araya gelen kadınlar sık sık “Sözleşmeyi değil cinayeti engelle”, “Kadınlar sokağa haklarını almaya”, “Danıştay kararını al başına çal” sloganlarını attılar. Kadınlar adına basın açıklamasını gerçekleştiren Ayşegül Yüksel, kadınların alınan bu hukuksuz kararı tanımadığını belirtti. İstanbul sözleşmesinden çekilme süreci boyunca kadınların hem sokakta hem adalet koridorlarında yürüttüğü mücadeleye de değinen Yüksel; “Ancak gelinen noktada Danıştay bu kararıyla meclisin tamamen işlevsiz olduğunu, tüm yetkinin tek adamda olduğunu tescillemiş oldu. Sözleşmeye ihtiyaç olmadığı da ima edilen kararda iç hukukun yeterli olduğu, insan hakları eylem planı, ceza kanunundaki son değişiklikler, 6284 sayılı yasanın yeterli olmasına da değiniliyor. Bugün yargı bir kez daha erkek iktidarının karşısında düğmelerini ilikledi” dedi.

Açıklamanın devamı ise şöyle; “Cumhurbaşkanlığı sözleşmeden çekilmeye gerekçe olarak Türkiye'nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir sözleşme olduğunu söylemişti. Siyasal iktidar ailevi değerleri bu kadar önemserken Sadece Haziran ayında 5 kadın çocukları ile birlikte öldürüldü. Korunmaya çalışan aile yapısı kadınları ve çocukları koruyamadı. İstanbul sözleşmesinin feshi Pınar Gültekin'i öldüren Cemal Avcı'ya çok iyi oldu dedirttirirken birçok erkeğe de kadına yönelik şiddet uygulamasında cesaret verdi. Sözleşmenin yürürlükten kaldırılmasından sonra 259 kadın erkekler tarafından öldürüldü. İstanbul sözleşmesine sahip çıkarken her zaman bu yasanın etkin olarak uygulanmadığını, aksine kadın katillerinin tahrik indirimi ile ödüllendirildiğini söyledik. Ve o günden beri de iktidarın iddialarının aksine kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara şiddet artarak devam etti. Onur yürüyüşünde insan onuruna yakışmayan uygulamalarla gözaltına alınan LGBT+’lara nefret söylemleri artık devlet bürokrasisinin ağzında alışılagelmiş bir hal aldı.”

VAN: VAZGEÇMİYORUZ, SÖZLEŞMENİN UYGULANMASINI İSTİYORUZ

Van Kadın Platformu, "İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz" diyerek Sanat Sokağı'nda Emek Partisi binası önünde basın açıklaması düzenledi.

Saat 18.30'da düzenlenen eylemde basın metnini Emek Partisi üyesi Evin Turgut okudu. Turgut, “Van Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'nin bir gecede fes edilmesi üzerine örgütlendi ve çalışmalarına devam ediyor. Biz platform olarak kazandığımız haklarımıza sahip çıkıyoruz. Kadınlar, gençler, çocuklar her yaştan insanın şiddete ve istismara karşı korunması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ülkenin her yerinden yüksek sesle isyan edildi. Sözleşme herkesin şiddet görmesini engellemeye dair yol gösterici bir harita niteliğinde. Uygulanmasını istiyoruz. Koruyucu ve engelleyici her türlü önlem hayat kurtarıcıdır” dedi.

Temel hakları düzenleyen bir sözleşmeden Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılmasının Anayasa’nın 104’üncü maddesinin ihlali olduğunu vurgulayan Turgut, "Danıştay bu kararı ile idare hukukunun temel ilkelerinden olan usulde paralellik ilkesini de hiçe saymıştır” dedi.

Meclisin iradesinin tek kişiye devredilemeyeceğinin altını çizen Turgut, "TBMM’nin uygun bulma kanunu ile yürürlüğe giren bir anlaşmanın feshi ancak TBMM’nin uygun bulma kanunuyla kaldırılması kararı ve Cumhurbaşkanının uygun bulmasıyla yürürlükten kaldırılacaktır. Sadece Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilemez” dedi.

DATÇA: GÜCÜMÜZ DAYANIŞMAMIZDAN GELİR

Muğla’nın Datça ilçesinde de Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, basın açıklaması düzenleyerek Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararını protesto etti.

Datça Kadın Platformu adına konuşan Özlem Koşar, “Herkes bilsin ki kadınlar olarak canımızla, emeğimizle, baskılara karşı direnişimizle kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Bizim gücümüz dayanışmamızdan, el ele, omuz omuza, yürek yüreğe olmamızdan gelir. Bu gücümüzle kararı asla kabul etmiyoruz, asla kabul etmeyeceğiz. Kadınlar mücadeleden yılmayacak ve zafer elbette bizim olacaktır” dedi.

Kaynak: Evrensel