Murat Kuseyri / ANF

Uluslararası Af Örgütü’nün para karşılığı seks satın almanın suç olmaktan çıkarılmasını tartışmaya açması İsveç’te kadın örgütlerini ayağa kaldırdı.

Fuhuşun meşrulaştırılmasının çok büyük bir hata olacağı uyarısında bulunan kadın örgütlerinin temsilcileri Uluslararası Af Örgütü’ne sert eleştiriler yöneltti ve öneriyi geri çekmesi çağrısında bulundu.

‘The Daily Mail’ Gazetesi Uluslararası Af Örgütünü’nün ‘Decriminalisation of Sexwork’ başlıklı önerisinde yetişkinler arasındaki gönüllü cinsel ilişkiyi, para karşılığı da olsa yasaklamanın sağlık, ayrımcılığa uğramama ve eşitlik ilkeleri, özel yaşam ve insanların güvenlikleri  ile çeliştiği değerlendirmesinde bulunduğunu açıklamıştı.

Yasaların seks işçilerinin özgür çalışma hakkını kısıtladığını, para karşılığı cinsel ilişkiye giren erkekleri cezalandıran yasaların kadınlara yönelik şiddetin artmasına yol açacağı belirtilen Uluslararası Af Örgütü’nün tartışmaya açtığı öneride,  devletler kast edilerek “Seks ticaretine karşı yasalar çıkarmak yerine seks işçilerinin örgütlenme ve genelevde çalıştırmalarını desteklemeliler” ifadelerine yer veriliyor.

SEKS İŞÇİLİĞİNİN MADEN İŞÇİLİĞİNE BENZETİLMESİNE TEPKİ

Öneride gönüllü ve karşılıklı isteğe dayanan cinsel ilişkinin desteklendiği, ancak bazı kişilerin seks işçisi olmayı tercih etmelerine anlayış gösterilmesi gerektiği belirtilerek, seks işçiliği maden işçiliği ve yurtdışında ev hizmetleri yapmaya benzetiliyor.

Fuhuşun egalize edilmesi ve seks işçiliği ile maden işçiliği arasında paralellikler kurulması da tepkilere yol açtı.

İsveç Kadın Lobby’si Uluslararası Af Örgütü’nün para karşılığı cinsel ilişkiyi legalleştirmesinin insan haklarını yeniden biçimlendirmek anlamına geldiğini, Birleşmiş Milletler’in 1949 yılında fuhuşa karşı özel bir bildirge yayımladığını ve Kadın Sözleşmesi’nin fuhuşu tamemen yasakladığı belirtti.

Uluslararası Af Örgütüne bir mektup yollayan Kadın Lobby’si, Avrupa’da ‘the Brussel’s Call’ı oluşturan 200 kadın kuruluşunun Avrupa’da fuhuşun tamamen yasaklanması için mücadele ettiği hatırlatılıyor, Almanya gibi para karşılığı cinsel ilişkiyi yasallaştıran ülkelerde fuhuş yapan kadınların sayılarında ve kadınlara yönelik şiddet ve saldırılarda artış gözlemlendiği belirtiyor.

İnsan ticaretinin üçte ikisini kadınların oluşturduğu, çoğunluğu çocuk yaştaki kadınların Avrupa’nın seks pazarlarında satıldıkları ve satın aldıkları belirtilen mektupta, Avrupa Birliği’nin kadın haklarından sorumlu komisyonunun (FEMM) İsveç modelinin Avrupa’da uygulanması ve tüm ülkelerde seks satın alınmasının kriminalize edilmesi için çalışma yürüttüğü hatırlatılıyor.

SEKS SATIN ALMA İNSAN HAKLARINA KARŞI İŞLENMİŞ EN AĞIR SUÇTUR

“Biz seks satın almanın yasaklanmasının insan ticaretini azalttığını biliyoruz. Yasaktan ötürü İsveç profesyonel insan tacirleri için elverişsiz bir ülke haline geldi” ifadelerinin yer aldığı mektupta, seks satın almanın insan haklarına karşı işlenmiş en ağır suç olduğu belirtiliyor.

‘Feminist İnsiyatif’ adlı partinin Eşbaşkanı Gudrun Schyman ise, daha önceleri Af Örgütü’nün erkeklerin kadınlara yönelik şiddettine karşı tutum aldığını hatırlatarak şimdi seks ticaretinin fuhuş ve insan ticaretinden kopuk olarak ele almasını büyük bir hata olarak değerlendirdiğini söyledi. 

100 civarındakı kadın örgütünü bünyesinde barındıran ROKS Başkanı Angela Beausang, öneriyi geriye doğru atılmış bir adım olarak değerlendirdikten sonra hiç bir insanın başkasının vücüdünu satın alma ve onun üzerinde istediğini yapma hakkı olmadığını söyledi.

Tepkiler karşısında Uluslararası Af Örgütü İsveç Seksiyonu Başkanı Lisa Berg, önerinin örgütün tüm şubelerinde tartışmaya açıldığını, karmaşık ve çatışmalı konuları içerdiği için öneri hakkında bir değerlendirme yapamayacağını açıkladı.

ALMANYA’DA FAHİŞELİK ARTTI, İSVEÇ’TE AZALDI

İsveç 1999 yılında para karşılığı erkeklerin cinsel ilişkide bulunmalarını yasaklarken, 2002 yılında Almanya para karşılığı cinsel ilişkiyi  yasallaştırdı. Der Spiegel Dergisi geçtiğimiz yıl mayıs ayında fuhuşun serbest bırakılmasının nasıl yıkıcı sonuçlara yol açtığını kapsamlı bir şekilde gözler önüne serdi. Sadece Berlin’deki genelevlerin sayısı 500’e yükseldi. 200 ila 400 bin civarındaki kadının fahişelik yaptığı Almanya’da fuhuş sektörünün yıllık cirosunun 8-9 milyar Euro civarında.

İsveç’te ise fuhuş yapan kadınların sayısı üçte iki oranında azalarak 500’lere kadar geriledi. Erkeklerin para karşılığı kadınlarla cinsel ilişkiye girmelerini yasaklayan yasanın toplumun kadınlara yönelik yaklaşımında  da olumlu sonuçlara yol açtığı belirlendi.