Ankara'da, geçen yıl 28 Mayıs'ta cinsel saldırıya uğradıktan sonra 20. kattan atılarak öldürülen Şule Çet'in, yaşamını yitirdiği plazada keşif yapıldı.

Mahkemece yapılan keşifte hem 20'nci kattaki ofiste hem de Çet'in düştüğü yerde inceleme yapıldı. Çet'in ailesinin avukatı Onur Tatar, Şule Çet'in düştüğü yerde üzerinde olan iç çamaşırı ve kadın pedinin bulunamadığını söyleyerek, "Polis memuruna bu soruyu sorduk özellikle. Tecavüz bulgusunu ispatlayabilecek en önemli delillerden bir tanesi neden kayıp" dedi.

Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi, önceki duruşmada olay yerinde keşif yapılmasını kararlaştırmıştı.

SANIKLAR GETİRİLMEDİ

Çankaya ilçesi Mevlana Bulvarı'ndaki plazada yapılan keşfe 'cinayet', 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'hürriyeti tehdit' suçlarından tutuklu yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand getirilmedi. Plazada, mahkeme heyeti ile taraf avukatları hazır bulundu. Heyette ayrıca, Adli Tıp Kurumu'ndan bir uzman, bir inşaat mühendisi ve o gece olay yerine gelen polis ekibinden bir polis memuru da yer aldı.

Olayın yaşandığı plazadaki ofis katında inceleme yapıldığı sırada dava dosyasına giren bilgiler ışığında mahkeme başkanı, uzmanlara sorular da sordu. Heyet, taraf avukatlarına da söz vererek iddialarını dinledi. İnceleme sırasında Çet’in atıldığı pencere önündeki sehpanın konumunun belirlendiği, ayrıca iki pencere arasındaki mesafenin ve pencere boylarının ölçüldüğü belirtildi. Heyet daha sonra Çet'in düştüğü yere inerek, inceleme yaptı. Yaklaşık 2,5 saat süren keşifin ardından mahkeme tutanak tutarak, plazadan ayrıldı.

'EN ÖNEMLİ DELİL KAYIP'

Şule Çet'in ailesinin avukatları basın mensuplarına açıklama yaptı. Avukat Onur Tatar, sanıkların da keşifte hazır bulundurulmasını istediklerini ancak güvenlik gerekçesiyle getirilmediğini söyledi. Avukat Tatar, "Şule Çet'in düştüğü yerde üzerinde bulunan külot ve kadın pedi hala bulunamadı, bulunamıyor. Bizler daha önceki celsede tecavüz bulgusunu ispatlayacak maddi delilleri bu dosya yönünden ortaya koymuştuk. Ancak Türkiye'deki her yurttaşın hukuk güvenliği bakımından delillerin sağlıklı bir şekilde toplanması gerekir. Polis memuruna özellikle sorduk bu soruyu. Olay yerine kendisinden sonra gelen ekip, olay yeri inceleme ekibi ve soruşturma amiri olan Cumhuriyet Savcısı, otopsi teknisyeni ve adli tıp görevlisi, bu külot ve kadın pedi nerede? Tecavüz bulgusunu ispatlayabilecek en önemli delillerden bir tanesi neden kayıp? Bunun sorumluları bunun hesabını vermek zorundalar diye düşünüyorum" dedi.

'RAPOR HAZIRLAYAN AKADEMİSYENLERE İZİN VERİLMEDİ'

Avukat Tatar, daha önce kendileri tarafından rapor hazırlatılan Mersin Üniversitesi Akademisyeni Prof. Dr. Hakan Kar ve Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Profesörü Çağlar Özdemir'in keşifte yer almasına mahkemenin izin vermediğini ancak mahkemenin incelemesinin ardından bu uzmanların olay yerinde inceleme yaparak rapor hazırlayacaklarını belirtti.

'İNTİHAR SÜRECİNİN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI'

Erciyes Üniversitesi'nden Çağlar Özdemir ve Mersin Üniversitesi'nden Hakan Kar'ın hazırladığı bilirkişi raporunda, genç kızın sol ayakkabısının sağ kolunun altında, sağ ayakkabısının ise sol ayağının 155 santimetre ilerisinde bulunduğu belirtilerek, "Düşme pozisyonunda yerle temas ile sol ayaktan fırlayan ayakkabının sağ dirsek altında kalma olasılığı bulunmadığından Şule Çet'in ayakkabısının vücudundan önce yere düştüğü açıktır. Bu durum olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırıdır" denilmişti.