Emine Bulut’un boşandığı eşi tarafından küçük kızının gözleri önünde öldürülmesiyle ülkenin birçok yerinde kadınlar, Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ feryadını sokağa taşıdı. Yapılan eylemlerde “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” diyen kadınlar, kadına dönük şiddeti önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturulmasını istedi.
 
Kırıkkale'de yaşayan 38 yaşındaki Emine Bulut’un, 18 Ağustos günü dört yıl önce boşandığı eski eşi Fedai Baran (43) tarafından 10 yaşındaki kızının gözleri önünde öldürülmesi kadınları sokağa döktü. 
İzmir Kadın Platformu (İKP), Emine Bulut’un öldürülmesini protesto etmek için Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi. "#EmineBulut #Ölmekİstemiyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, kadınlar sık sık “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Kadınlar isyanda isyanıyla sokakta” ve “Jin jiyan azadî" sloganları atıldı. İKP adına açıklamayı, Sibel Çelik yaptı. 
 
'KAZANILMIŞ HAKLARA SALDIRMAKTIR'
 
Bir kadının daha boşandığı eski eşi tarafından öldürüldüğünü ifade eden Çelik, Emine Bulut'un 10 yaşındaki kızının gözleri önünde katledildiğini belirtti. 
 
“Emine Bulut’un haykırışı hepimizin haykırışıdır” diyen Çelik, artık ölmek istemediklerini söyledi. Vahşice işlenen cinayeti lanetleyen Çelik, “Hep söylediğimiz gibi, bu cinayet münferit değil, ataerkil sistemin gerçekleştirdiği sistematik kadın katliamlarının olağan hale getirilmiş bir parçasıdır. Nitekim, geçtiğimiz temmuz ayında ve yalnızca basına yansıdığı kadarıyla 24 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. 6284 sayılı koruma yasası ile alınan koruma kararlarını kadınların suistimal ettiğini dillendiren AKP iktidarında kadına yönelik eril şiddet, yüzde bin 400 artmıştır. Şiddeti önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturmak yerine, kadın düşmanı, cinsiyetçi, savaş ve nefret politikalarıyla kadına yönelik şiddeti derinleştiren AKP ve MHP erkek aklı diğer yandan da kazanılmış haklarımıza saldırmaktadır" şeklinde konuştu. 
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
 
"İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasasını dahi yok etmek istemektedir” diyen Çelik, erkeği koruyan, cesaretlendiren, cezasız bırakan yargı sistemi de bu suçun en önemli ortağı olduğunu söyledi. 18 yıldır söylenilen aile, ailenin kutsallığı, aileleri koruma siyaseti kadınların ölümü olduğunu ifade eden, Çelik, şunları söyledi: "Bunu bugün koca bir memleket bir kez daha gördü. Bir devletin kadınları ısrarla sıkıştırdığı şiddet cenderesinin sonuçları bunlar. Kadınları korumayan, uğradığı ya da uğrayabileceği şiddetle onları baş başa bırakan ve hatta daha önemlisi şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi. Susmayacağız. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenize engel olacağız.  Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz."
 
MERSİN
 
Mersin Kadın Platformu üyeleri de, işlenen cinayete yönelik tepkilerini Forum Alışveriş Merkezi önünde yaptıkları açıklama ile gösterdi. 
 
Katledilen Bulut’un son haykırışına atıfta bulunarak "Ölmek istemiyoruz" pankartı açan kadınlar yine "Yaşamak istiyoruz", "Kadın cinayetleri politiktir" dövizleri taşıyıp, "Bir kişi daha eksilmeyeceğiz", "Erkek vuruyor devlet kuruyor", "Yasta değil, isyandayız" sloganları attı. 
 
Platform adına açıklamada bulunan Günebakan Kadın Derneği Başkanı Zübeyde Akpınar, ‘Ölmek istemiyorum’ diyen bir kadının katledildiği yerde, kadın katliamlarının olduğu düzenin artık yıkılması gerektiğini ifade etti. 
"Emine Bulut’u kim öldürdü biliyoruz” diyen Akpınar, şöyle devam etti: “Karşımızda Emine Bulut'u kadınların yıllarca mücadele ederek kazandığı hakları yok etmeye çalışan, İstanbul Sözleşmesini kasti olarak uygulanmayan, hayat kurtaran 6284 sayılı yasayı tartıştıran, kadınları evliliğe mahkum etmeyi amaçlayan, nafaka hakkını kısıtlamak için kanun metinleri yazan kadın düşmanı erkek iktidar duruyor. İktidar yanlışı yandaş medya duruyor. Kadına yönelik şiddet dosyalarını uzlaştırmaya sevk eden, iyi hal indirimlerini esirgemeyen yargı duruyor." 
 
'ARTIK BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ'
 
Akpınar, geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde 31 kadının öldürüldüğünü de hatırlattı. Akpınar, "Her gün bir kadın erkekler tarafından öldürülüyor. Artık bir şeyler değişecek. Annelerinin başında çığlık atan küçük kız çocuklarına bir söz veriyoruz. Kanlar içindeki annesine 'anne lütfen ölme' diyen o küçük kıza borçluyuz. Kadın erkek eşitliğinin sağlandığı, kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir hayatı borçluyuz bu kız çocuklarına. Kamusal alanları, kentlerimizi, yaşam alanlarımızı borçluyuz ve buradan haykırıyoruz; Artık bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Ölmeyi değil, hayatı istiyoruz! Öfkemizle, isyanımızla, mücadelemizle cinayeti değil, boşanmaları engellemeye çalışan kadın düşmanı politikalara karşı duracağız. Kadınların bu ülkede can güvenliği sorunu varken bizler yaşam hakkımız için sokaklarda, meydanlarda, adliye koridorlarında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından erkek şiddetini kınayan sloganlar atan kadınlar, protestolarını alkışlı yürüyüşle noktaladı.
 
ANKARA 
 
Ankara Kadın Platformu üyeleri ise, Emine Bulut ve diğer kadın katliamlarını protesto etmek için Kuğulupark’ta toplandı.
 
Yüzlerce kadının katıldığı eylemde, “Ölmek istemiyoruz” pankartı açılırken, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Koruma akla yargıla” ve “Erkek adalet değil, gerçek adalet” dövizleri taşındı. Platform adına  ortak metni Şeyda Özcan okudu.
 
‘BİZİ SOKAKLARA ÇIKARAN EMİNE’NİN ÇIĞLIĞI’
 
Emine Bulut’un “Ölmek istemiyorum” çığlıklarının kulaklarında olduğunu ve  bu sesin kendilerini alanlara çıkardığını belirten Özcan, yine ülkenin dört bir yanında kadınların sokağa döküldüğünü ifade etti. Özcan, “Öfkeliyiz, kızgınız, üzgünüz. Emine’nin ölümüne neden olanları bildiğimiz için ama en çok. Kadınların şiddete uğradığı, cinayetlerin hiç hız kesmediği bu ülkede, kadınlara ısrarla boşanmayacaksınız denildiği için öldürüldü. Dünyanın en normal şeylerinden biri olan boşanmak bu ülkede aile üzerinden inşa edilen politikalar nedeniyle adeta suçmuş gibi konuşuluyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘ERKEĞİ HER ANLAMDA GÜÇLENDİREN SUÇLUDUR’
 
Emine Bulut’un ölümünün sorumlusunun iktidar ve mekanizmaları olduğuna söyleyen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Boşanan kadınları sapkın hayatlar yaşamakla suçlayan, boşanmaları ne pahasına engellemek için Meclis’te komisyonlar kuran, aileleri parçalatmayacağız diye dört bir yerden açıklamalar yaptıran, nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapan, şiddete ilişkin koruma kararları almamızı sağlayan 6284 sayılı Yasayı kaldırmak isteyen, İstanbul Sözleşmesi’nden devletin imzasını çekmesi için uğraşan siyasal iktidar şiddeti hayatlarımızın ayrılmaz bir parçası yapıp, şiddet dilini ve erkekliği her açıdan güçlendirenler suçludur. Cani eski koca, sinirli adam laflarına karnımız tok. Bu ne münferit bir cinayettir ne de sadece erkeğe verilecek ceza üzerinden konuşulacak bir meseledir.”
 
‘AKP İKTİDARI KADINLARIN GÜVENDE YAŞAYABİLECEĞİ ÜLKE BIRAKMADI’ 
 
Özcan, 18 yıllık AKP iktidarının kadınların güven içinde yaşayabileceği bir ülke bırakmadığını da ifade etti.
 
“Şiddet yaşamın kendisi haline getirilirken uygulanan muhafazakar politikalar kadınlara eşitliğin olmadığı bir ortam sundu” diyen Özcan, Cumhurbaşkanı tarafından sürekli olarak kadın ve erkeğin eşit olmadığına dair vurgu yapıldığını, bunun da  kadınlara  taciz, tecavüz, yoksulluk ve ölüm olarak döndüğünü dile getirdi. 
 
‘SİYASAL İKTİDARIN BÜTÜN TEMSİLCİLERİ SUSSUN’
 
Devletin kadınları ısrarla şiddet cenderesine sıkıştırdığını belirten Özcan, “Kadınları korumayan, uğradığı ya da uğrayabileceği şiddetle onları baş başa bırakan, hatta ve belki de daha önemlisi şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi. O yüzden şimdi siyasal iktidarın bütün temsilcileri susun. Tek bir kelime bile etmeyin. Söyleyeceklerinizi  biliyoruz ve artık duymak istemiyoruz. Bugün Emine’nin, kız kardeşimizin yasını tutacağız. Ama susmayacağız. Tıpkı daha önce yaptığımız gibi diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi” sözlerini sarf etti.
 
‘ÇİZDİĞİNİZ SINIRDA YAŞAMAYI KABUL ETMEYECEĞİZ’
 
Emine’nin ‘Ölmek istemiyorum’ diyen çığlığının kadınların kulaklarında çınladığını ifade eden Özcan, sözlerini şöyle noktaladı: “Yaşam hakkımızı savunacağız. Nafaka ile ilgili değişiklik yapmanıza izin vermeyeceğiz, 6284 sayılı Yasaya dokunamayacaksınız, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenize engel olacağız. Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz.”

Kadınlar, açıklamanın ardından katledilen Emine Bulut ve diğer kadınların ismini sıralayıp, hep bir ağızdan “burada” diye haykırdı. Bir süre oturma eylemi de yapan kadınlar, zılgıt ve alkışlarla ses çıkarıp, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” sloganları atarak protestolarını sonlandırdı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı