Van'da sınıf öğretmeni olarak görev yapan 27 yaşındaki Gülşah Aktürk, Van Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde işçi statüsünde çalışan eski erkek arkadaşı 36 yaşındaki Hakan Başar'dan ayrıldıktan sonra, tehditlerine maruz kalması üzerine, ailesinin yanına gittiği Konya'da, geçen perşembe günü Başar tarafından öldürüldü.

Aktürk, öldürülmeden önce Hakan Başar'dan kurtulmak için yasal yollara da başvurmuştu.

YAKLAŞMAMA KARARI

Öğretmen Gülşah Aktürk, eski erkek arkadaşı Hakar Başar'ın kendisini ölümle tehdit etmesi üzerine 1 Ekim 2012 günü Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na gidip, ölümle tehdit edildiğini ve can güvenliğini olmadığını belirterek, koruma talebinde bulundu. Savcılık tarafından Aktürk Aile Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme 6 ay süreyle Başar'ın Aktürk'e yaklaşmasını yasakladı.

MAHKEMEYE BAŞVURDU

Kadına şiddetin genç yaşta kurbanı olan öğretmen Gülşah Aktürk, bu karara rağmen Hakan Başar'ın tehditlerinden kurtulamadı. Polise başvuran Gülşah Aktürk'ün ifadesi üzerine işlem yapıldı Hakan Başaran hakkında Van 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Davaya şikayetçi olarak katılım talebinde bulunan Gülşah Aktürk, 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya 26 Kasım günü dilekçesini vererek, aldığı 45 günlük raporla Konya'daki ailesinin yanına gitti. Ardından da peşini bırakmayan Hakan Başar tarafından 6 Aralık günü Konya'da öldürüldü.

VASİYET GİBİ DİLEKÇE

Öğretmen Aktürk bu dilekçede, hayatının tehlikede olduğunu belirterek, Hakan Başar'ın cezalandırılmasını, öncelikle de tutuklanmasını talep etti, yaşadığı kabusu da ayrıntılı olarak anlattı. Aktürk dilekçesinde, "Hakan Başar'la 2012 Şubat ayından bu yana duygusal bir arkadaşlığımız vardı. Bana evlenme teklifinde bulundu. Zaman zaman 'benimle evlenmezsen seni vururum, öldürürüm' gibi tehditlerle beni baskı altına almaya çalıştı" dedi.

Öğretmen Aktürk, dilekçesinde ayrıldığı Başar'ın kendisini sürekli telefonla aradığını ancak kendisinin cevap vermemesi üzerine anne ve babasını aradığını belirterek, "Onları da tehdit etmiş. Kızınız da sizi de öldüreceğim demiş. Bununla beraber benim hakkımda asılsız iddialarda bulunmuş" dedi.

VALİ: "EN KÖTÜ İHTİMALLE ÖLÜRSÜN"

Öğretmen Gülşah Aktürk, yaşadıkları karşısında anne ve babasının da tavsiyesiyle Van Valisi ile görüşmek istediğini anlattığı dilekçesinde şöyle dedi:

"Ölümle tehdit ve hırsızlık gibi olaylara muhatap kaldığımdan ve bunların bir güvenlik sorunu olmasından ötürü,annem, babam ve ben bu durumu ildeki güvenliği sağlamakla mükellef en büyük mülki amir olan Van Valisi ile görüşmek istedik. Kendisinden görüşme talep ettik, Vali bizimle bizzat görüşmeyip bizi milli eğitimden sorumlu valiye yönlendirdi. Milli eğitimden sorumlu vali Zafer Coşkun, bizi görüşmeye aldı.

Durumu anlattık, hayatımın tehlikede olduğunu söyledik o da bana, 'en kötü ihtimal' öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi yanımda biber gazı ile gezmem gerektiği gibi' hiç de duyarlı olmayan, bizi daha da demoralize eden tavsiyelerde bulundu. Hatta 'böyle abuk sabuk insanlarla arkadaş olan kızlarımızda hata' diyerek kısmen beni suçladı ve bizi gönderdi. O sırada odada bulunan Van Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Kıyasettin Kırekin ertesi gün yanına uğramamızı istedi. Biz de gittik ve durumumuzla ilgilendi, bizi yönlendirdi. Anlattığım olayların resmi dökümünü, savcılık kayıtlarını, mahkeme kararını dosyalayıp dilekçeyle birlikte Milli Eğitime başvurabileceğimi, Memur Atama Yönetmeliği 39/b maddesi kapsamında tayin isteyebileceğimi söyledi."

45 GÜN RAPOR ALDI

Öğretmen Aktürk, yaşadığı olaylar nedeniyle kendisini iyi hissetmeyerek Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Adem Aydın'la görüştüğünü söyledi.

Aktürk, "Beni muayene etti. Posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon olabileceğini ve biraz uzaklaşmamın iyi olabileceğini düşünüp bana 45 günlük istirahat verdi. Bu süreyi Konya'da ailemin yanında geçirdim. Sürekli telefon mesajlarıyla rahatsız etmeye annemi arayıp bana ahlaki açıdan iftiralar atmaya devam etti. Bu hususta da annem ve babam dinlenebilir" dedi.

Hakan Başar'ın kendisini aramalar ve telefon mesajlarıyla taciz ve tehdit ettirmeyi sürdürdüğünü belirten Aktürk, "Kendisine açmış olduğum davayı geri çekmem konusunda bana baskı yapmaktadır. Benim bildiğim kadarıyla anne ve babama, yakın arkadaşlarıma, akrabalarıma, okul müdürüme kendi idare amirlerine ve iletişimde bulunduğu herkese beni kötülemekte, bana ahlaksız iftiralarda bulunmaktadır. Elinde olduğunu iddia ettiği fotoğraf videolarla şantajlar yapmaktadır" dedi.

"ÖLÜMÜM HALİNDE SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUM"

Öğretmen Gülşah Aktürk, dilekçesinde tehdit ve şantajlardan bunaldığını da gündeme getirip, ölümü halinde sorumluların cezalandırılmasını istedi. Aktürk, dilekçesinde şöyle devam etti:

"Hakan Başar denen adamla değil aynı şehir de aynı ülkede bile yaşamak istemiyorum. Bana ve aile verdiği zararlardan hem maddi ,hem manevi yıpranmış durumdayız. Görev yerimin değişmesini ve bana dair gelişmelerin gizli tutulmasını istiyorum. Çünkü bir şekilde benimle ilgili bilgilere ulaşıyor. Bu olaylar sonucunda gerekli girişimlerde bulunduğumu ve memur atama yönetmeliği 39-B maddesi kapsamında hakkım olan tayin hakkımı kullanma doğrultusunda girişimde bulundum.

Bunun sonucunda güvenliğim sağlanamaz, görev yerim ailemin yanına sevk edilmezse ve başıma gelecek en ufak olaydan sorumlu olarak Van Valisi, Milli Eğitimden sorumlu Vali Yardımcı Zafer Coşkun, Van Milli Eğitim Müdürlüğünü sorumlu tutup bu kişi ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunacağımı, ölümüm halinde bu kurum ve şahıslara ailem tarafından maddi manevi tazminat davası açılmasını da belirtmek istiyorum. Tüm bu hususlar nazara alınarak sanığın müsnet suçlardan cezalandırılacağının açık olması, tarafıma zarar verme ihtimalinin bulunması, delillerin toplanmamış oluşu, tarafıma vereceği zararların telafisinin imkansız olması, beni öldürmesi halinde ise bir kadın cinayetine dahi mani olunamayacak oluşu nazara alınarak sanığın 5271 sayılı yasanın 100'üncü maddesi gereğince tutuklanmasını da talep ediyorum."

VALİLİK İTHAMLARI YALANLADI

Bu arada, Van Valiliği, Gülşah Aktürk ile ilgili basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Van Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Merkez Namık Kemal İlkokulu'nda görev yapan Gülşah Aktürk'ün, ikamet ettiği konteynere hırsızlık yapıldığı şikayetiyle milli eğitimden sorumlu Vali Yardımcısı Zafer Coşkun'u makamında ailesiyle ziyaret ettiği, ziyaret sırasında Gürpınar Kaymakamı Nurullah Kaya'nın da makamda olduğu belirtildi.

Ziyarette, hırsızlığı daha önce kendisiyle arkadaşlık yapan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde işçi olarak çalışan Hakan B'nin gerçekleştirdiğini ifade eden Aktürk'ün, Vali Yardımcısı Coşkun'a şahıs tarafından tehdit edildiğini de söylediği anlatıldı.

Vali Yardımcısı Coşkun'un, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nce gerekli tedbirlerin alınması için il müdürünü telefonla arayarak talimat verdiği bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Vali Yardımcısı Zafer Coşkun, öğretmen Gülşah Aktürk'ün tedirginlik halini görüp, teselli niteliğinde önerilerde bulunmuş, Emniyet Müdürlüğü'nden koruma talep etmesini ve savcılık makamına şahsi başvuruda bulunmasını sağlamıştır. Olayın idari boyutu için de İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim Denetmenleri Başkanı'nı makamına çağırarak gereken yasal işlemleri başlatmıştır. Öğretmenimizin İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvurması üzerine inceleme oluru alınmıştır. Öğretmenimiz Gülşah Aktürk'ün kendini psikolojik yönden rahat hissetmediğini ifade etmesi üzerine, almış olduğu 45 günlük rapor tarafımızdan izne dönüştürülmüş, Konya ilinde ailesi ile kalması için valilik makamınca gerekli kolaylıklar sağlanmıştır."

Öğretmenin ilgili makamlara başvurusu sonucunda 6284 sayılı yasa gereğince koruma tedbiri kapsamına alındığı dile getirilen açıklamada, daha sonra öğretmen Gülşah Aktürk'in annesiyle Vali Yardımcısı Zafer Coşkun'a, gösterdiği ilgi ve duyarlılıktan dolayı teşekkür ziyaretinde bulunduğu belirtildi.

Ayrıca İl Jandarma Komutanıyla, öğretmenin babasının ikinci defa çağrılıp, durum değerlendirilmesi yapıldığı, dolayısıyla öğretmenin yaşadığı olayın en başından itibaren hassasiyetle takip edilip gerekli tedbirlerin alındığı anlatılan açıklamaya, şöyle devam edildi:

"Eğitim denetmenlerince Aktürk'ün ifadesi alındı, inceleme raporu ilgili organlara sunuldu. Aktürk'ün ikinci defa aldığı 21 günlük sağlık raporu da izne dönüştürüldü. Ailesinin yanında iken bizleri derinden üzen bu elim cinayet yaşanmıştır. Ailesine ve milli eğitim camiasına başsağlığı dileriz. Bu süreçte bazı basın organlarında yer alan, Valiliğimizi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzü zan altında bırakan haberlerin gerçeği yansıtmadığı hususu kamuoyuna önemle duyurulur." (cnn)