İkinci evliliğini yaptığı eşi tarafından sürekli şiddet gören, boşanma aşamasında 3 kez savcılığa giderek koruma talebinde bulunan Müzeyyen Yanık, öldürüldükten üç ay sonra hatırlandı.

Eve gelip "Koruma talebi için geldik" diyen polisler, "Müzeyyen üç ay önce kocası tarafından öldürüldü" yanıtı aldı.

Şeker fabrikasının paketleme bölümünde çalışan Müzeyyen Yanık (41), 2006'da ilk eşinin hayatını kaybetmesinin ardından, Ekim 2010'da kan davası nedeniyle 3 kişiyi pompalı tüfekle öldürerek 8 yıl cezaevinde kalan Harun Baş (42) ile evlendi. Evlendikten sonra eşinden sürekli şiddet gören Müzeyyen Yanık, Mart'ta memleketi Kastamonu'ya kaçtı. Kastamonu Abana Adliyesi'ne boşanma dilekçesi veren Yanık, bu arada Bozkurt Adliyesi'ne giderek koruma talep etti ve eşinden şikayetçi oldu.

Bir hafta sonra İstanbul'a dönen ve 21 Mart'ta Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nda eşi hakkında ikinci kez suç duyurusunda bulunan Müzeyyen Yanık, 12 Temmuz'da boşandı. Ancak eski eşin tehditlerinin devam etmesi üzerine Müzeyyen Yanık, 22 Temmuz'da Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na üçüncü kez başvurdu. Bu başvuruya da yanıt gelmedi ve Yanık, 29 Temmuz'da, eşi tarafından kafasına sıkılan 4 kurşunla hayatını kaybetti.

POLİS 3 AY SONRA GELDİ

Cinayetle ilgili gözaltına alınan eski eş Harun Baş, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Müzeyyen Yanık'ın ölümünden yaklaşık 3 ay sonra sivil polisler Yanık'ın kardeşi Döne Yorulmaz'ın Esenler'deki evine gitti.

Koruma talebinde bulunan Müzeyyen Yanık ile görüşmek isteyen polisler, talihsiz kadının kocası tarafından üç ay önce öldürüldüğünü duyunca evden ayrıldı. Polisler geldiğinde şehir dışında olan kardeşi Döne Yorulmaz, "Polisler ablamı sormuşlar. Komşular 'Neden aradınız?' diye sorunca da 'Koruma talep etmişti, o yüzden geldik' demişler. Ablam öldükten üç ay sonra akılları başına geldi. Ablam kaç defa koruma talebinde bulundu, önemsemediler. Öldü, toprağa verdik, şimdi geliyorlar. Devlet korumuyor" dedi. Harun Baş, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanacak.

SİLAH ZORUYLA EVLENMİŞTİ

Döne Yorulmaz, ablası Müzeyyen Yanık "Ablam, başta bize evlendiğini söylemedi. Biz karşı çıkıp kızdığımızda, 'Silah zoruyla imza attım, yoksa beni öldürecekti' dedi. Ölümü göz göre göre geldi. Ablamın çektiklerini hâlâ çeken, korkudan, baskıdan savcılığa dahi gidemeyen kadınlar var. Daha sert tedbirler alınması gerekir" dedi.

HAKİM POLİSİ SUÇLU BULMUŞTU

Naile Ekinci'nin boşanma davası açtığı eşi Salih Ekinci, hakkında eve yaklaşmama kararı olmasına rağmen 23 Temmuz'da eşinin Ankara Cebeci'deki evine girmeye çalıştı. Komşu polis memuru, Cebeci Karakolu'nda görevli meslektaşlarını aradı. Gelen polisler, "Otomobili bulduk, şahsı bulamadık" diye zabıt tutup gitti. Ertesi gece eve pencereden giren Salih Ekinci, iki çocuğunun önünde eşini öldürüp intihar etti. Cinayetten önce koruma kararı çıkartan hâkim Mustafa Ateş, "Görevlerini yapmadılar" diyerek polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Hürriyet bu olayı 15 Ekim'de, "Polis de suç işledi" başlığıyla manşet yapmıştı.

BAKAN FATMA ŞAHİN SINIFTA KALDI

Kadına yönelik şiddete karşı yeni önlemler getiren yasanın tamamlanmasının ardından televizyon televizyon gezerek yasayı tanıtan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, son cinayetle adeta sınıfta kaldı. Şahin, yasanın yürürlüğe girmesiyle şiddet uygulayan erkeğe elektronik pranga takılacağı, önlem olarak erkeğin telefonlarının dinleneceği açıklamıştı.

POLİS HER ZAMAN EN SON GELİR...


Bakan Şahin'in açıklamaları kadına yönelik şiddet konusunda başarılı adımların atılacağı hissi uyandırmasına uyandırıyor ama gerçek hiç de göründüğü gibi değil.

Genç kadın 3 kez savcılıktan hayatının tehlikede olduğu gerekçesiyle koruma talep etmesine  karşın yine kocası tarafında öldürüldü. Devletten talep ettiği "koruması" ise 3 ay sonra genç kadınının kapısını çaldı... (İnternet Haber)