Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin, kamuoyunda "utanç davası" olarak bilinen, Mardin’de 13 yaşındayken satıldığı 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. ile ilgili davada, "rıza ile cinsel ilişki" kararını onaması çok tartışıldı. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı. Peki, yerel mahkemede görev yapan savcı ve hakimler daha önceki hangi kararlara imza atmıştı?..

N.Ç. davasının görüldüğü mahkemenin 5 kişilik heyeti zaman zaman değişikliğe uğrasa da mahkeme başkanı Niyazi Erdoğan sabit kaldı. Niyazi Erdoğan, “Manisalı Çocuklar” olarak bilinen davada da İzmir DGM üyesiydi.

Kamuoyunda çok tartışılan 1995 yılındaki bu davada yaşları 14’ten başlayan 16 liseli genç ağır işkencelere maruz kalmış, tacize uğramış ve polis-DGM işbirliğiyle uzun süre abartılı suçlamalarla yargılanmıştı. Hatta Manisa'da çıkan bir yangın, işkenceyle çocukların üzerine atılmıştı.

O davanın mağdurlarından Emrah Sait Erda, Demokrat Haber’in “Hakim Niyazi Erdoğan ismi sana ne anlatıyor?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

Lütfen dikkat edin Niyazi Erdoğan hala “Adalet” dağıtıyor! Niyazi Erdoğan’ı kişisel olarak tanımam, belki çocuklarına karşı iyi bir babadır, eşi için şefkatli bir kocadır, alış veriş için gittiği bir markette kibar bir insandır ama ben ve arkadaşlarım için kendisi şöyle bir insandır; 14 yaşındaki bir çocuğu “Silahlı Propaganda Birliği” komutanı olarak kabul etmiş ve işkence görmediğini söylemiştir. 16 yaşındaki kızlara emniyette uygulanan cinsel tacizi dava konusu olarak bile görmemiştir (Onun için olağandır bu tür durumlar). İşkencecileri teşhis ettiğimiz duruşmada, teşhislerimizi tutanaklara geçirmemek için hem bizimle hem de avukatlarımızla kavga etmiştir. Tanık olarak gelen itfaiye çavuşuna molotof yangını üzerine ders vermiş ve Manisa itfaiyesinin işini iyi yapmadığını söylemiştir (Davamızda “atılmayan bir molotof için” ceza aldığımızı hatırlatmak isterim. Manisa itfaiyesinin yangının tüplü sobadan çıktığına dair hazırladığı raporu mahkeme yok saymıştır). Bizlere ceza verdikten 15 dakika sonra "devletle uğraşmanın ne demek olduğunu anlayıp anlamadığımızı" merak etmiş ve bunu sormuştur. Kendisinin daha yüzlerce “iyi” davranış ve kararları olduğunu biliyoruz ama kişisel olarak benim için Niyazi Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet anlayışının canlı bir örneğinden başka bir şey değildir ve lütfen siz de dikkatli olun, Niyazi Erdoğan hala Adalet dağıtıyor.”

N. Ç. DAVASINDA NİYAZİ ERDOĞAN

Başkan Niyazi Erdoğan, 5 celselik davanın neredeyse tüm duruşmalarında sanıkların tahliyesi yönünde oy kullandı. Bazen bu tutumu oy çokluğu ile reddedildi, bazense bir üyenin desteğiyle görüşünü kabul ettirdi. Birinci duruşmada, 6 şüphelinin tahliyesine oy çokluğu ile karar verildi. Başkan Erdoğan 2 kişinin daha tahliyesi yönünde görüş bildirdi, reddedildi.

İkinci duruşmada o kişinin tahliyesini yine istedi, yine reddedildi. Dördüncü duruşmada, savcı Zafer Hazar'ın tüm sanıkların tahliyesi talebine, yine Erdoğan'ın lehte oyuyla, oy çokluğu ile karar verildi.

Beşinci duruşmada gıyabi tutuklu sanık Cuma Uraş ek savunma verdi ve tutukluluk hali oybirliğiyle kaldırıldı. Müdahil avukatların davanın nakli ve sanıkların yeniden tutuklanma istemi reddedildi.

Mahkemenin verdiği tüm tahliye kararlarına, üye hakim Fatih Kapan muhalefet şerhi koydu. Kapan, sanıkların üzerine atılan suçun vasıf ve mahiyetine, delillerin henüz toplanmamış olmasına ve delillerin karartılması ihtimaline karşı, sanıkların tutuklu kalmaları gerektiğini düşündüğünü belirtti.

Başkanı Niyazi Erdoğan olan mahkemenin 14 Mayıs günü verdiği tahliye kararının gerekçesi şöyle: ‘‘Delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, tutuklamalardan beklenen amacın gerçekleşmesi ve sanıkların tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak tahliyelerine...’’

SAVCI ZAFER HAZAR DA YABANCI DEĞİL

N.Ç. davasının 4. duruşmasında sanıkların tamamı hakkında tahliye isteyen Cumhuriyet Savcısı Zafer Hazar da, Mardin'de gözaltına alındıktan sonra işkence gören ve copla tecavüze maruz kaldığını iddia eden mağdurun suç duyurusu üzerine açılan soruşturmada, takipsizlik kararı vermişti.

Zafer Hazar, kararını şöyle gerekçelendirmişti: "Sanık cinsiyet itibarıyla bayandır ve bir bayanın diğer bir bayanın ırzına geçmesi ceza hukuku anlamında mümkün değildir."

DEMOKRAT HABER