HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Hukukçu Meral Danış Beştaş, kadın sorununda hükümetin çetelesini sıralarken, AKP’nin özellikle Özgecan Aslan cinayetiyle birlikte tepkilerden ürküp, idamı gündeme getirerek hedef şaşırttığını söyledi.

İç güvenlik paketiyle TV programlarında konuşmanın da tutuklanma sebebi olacağına dikkat çeken Beştaş, çözüm süreci açısından da büyük tehlikeler yaşanacağına işaret etti.

Evrensel’den Vecdi Erbay ve Hasan Akbaş, Meral Danış Beştaş ile ülke gündemine dair konuştu.

‘İDAM VE HADIM SORUNU ÇÖZMEZ, OYALAR’

Kadın cinayetlerine ilişkin sabır sınırı açısından Özgecan Aslan cinayetinin bir taşma noktası olduğunu belirten Beştaş, Adalet Bakanlığının 2009 yılından sonraki kadına yönelik şiddet ve cinayet verilerini paylaşmamasını eleştirdi. Beştaş, kadınlara yönelik bir kırımın olduğunu ve Özgecan gibi daha nice vahşet boyutuna varan olayların yaşandığının altını çizdi.

Çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olaylarındaki artışlara da vurgu yapan Beştaş, toplumsal tepkilerin konunun gündemleşmesi bakımından olumlu olduğunu söyledi.

AKP hükümetinin Özgecan cinayetini bireysel bir vaka gibi sunmasını ve gündemden düşürme çabasını da eleştiren Beştaş, hükümetin soruna bakışının sorunu çözme odaklı olmadığını belirtti.

‘KADIN CİNAYETLERİ POLİTİK BİR SORUN’

Beştaş, hadım ve idam cezaları verilmek istenmesini de eleştirdi. Sorunun bir öç alma yöntemiyle değişmeyeceğini kaydeden Beştaş, bu yöntemlerin çağ dışı ve çoğu ülkenin gündeminden çıkardığı insanlık suçları olduğunu söyledi. Kadın cinayetlerinin politik bir sorun olduğunu belirten Beştaş, idam ve hadım gibi cezaların toplumu yanıltmak ve oyalamak olduğunu söyledi.

‘AKP’NİN VE YARGININ ZİHNİYETİ DEĞİŞMELİ’

Sorunun çok yönlü olduğunu, bunun en başlı sorununun zihniyet meselesi olduğunu dile getiren Beştaş, “Kanunlarda da eleştirdiğimiz noktalar var ama sorun erkek egemen zihniyetinde ve bu zihniyeti uygulayan yargıdadır. Kadına yönelik cinsel suçlarda ve cinayetlerde yargı tarafından ‘ağır tahrik’ indirimleri uygulanıyor. Mesele bu zihniyettedir.  AKP’nin söylemleri ile yargıda verilen kararlar hemfikir olduklarını ortaya koyuyor” diye konuştu.

Kadına yönelik cinsel istismar ve cinayetlere ilişkin cezalandırma konusunda hükümetin samimi olmadığını örnekleyen Beştaş, “ 45 gardiyan, 17 özel tim, 15 korucu ve 240’dan fazla polis tarafından kadına yönelik tecavüz, şiddet ve cinayet vakalarında bu kişilerin hiç birisi ceza almadı” dedi. Her açıdan erkeğin aklandığı bir zihniyetin hakim olduğunu kaydeden Beştaş, zihniyetin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.

‘HÜKÜMET ADIM ATMIYOR’

Çözüm sürecinin gidişatına ilişkin de teknik bilgiler sunan Beştaş, müzakere heyetince bir mutabakatın olması ve olgunlaşması halinde açıklama yapılacağını bildirdi. AKP’nin kimi zaman görüşmeleri maniple ettiğini belirten Beştaş, HDP olarak bu sürecin şeffaf yürütülmesini istediklerini söyledi. Müzakerenin başlaması için gerekli adımların tamamlandığını ancak somut adımların hükümet tarafından atılmadığını belirten Beştaş, “Oturulup, taslakta ne var, hangi maddede ne itirazlar var, bu adımların atılması süreçte bekleyen noktadır. Bu konuda hiçbir irade gösterilmiyor. Çözüm sürecinin devam etmesi gerekiyor. Bu adımlar atıldığında Türkiye’nin demokratik çıtası yükselecek” dedi.

Beştaş, hükümetin bir an önce müzakerenin başlaması için harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.

HDP BARAJI AŞACAK

HDP’nin seçimlerde barajı aşma konusunda bir şüphesi olmadığını ifade eden Beştaş,“Halklar artık şunu fark ettiler: AKP politikalarını dizginleyecek ve demokrasinin önünü açacak tek parti biziz” dedi.

‘TV’DE KONUŞMAK TUTUKLANMA NEDENİ OLACAK’

İç Güvenlik Paketi’nin neler içerdiğine dair örneklerin tartışıldığını kaydeden Beştaş şunları söyledi: “Yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü kesinlikle ortadan kaldırılıyor. Mesela Paket’te propaganda ve 2911 sayılı Yasa’ya muhalefetten otomatik olarak tutuklama geliyor. Bu şu demek; bir mitingde bir konuşma yaptınız, ya da bir makale veya yazı yazdınız yahut bir televizyon programında görüş açıkladınız. İşte bunları yapmanız tutuklanmanız için yeterli olacak. Daha önemlisi burada polise savcı ve hakimin görevi veriliyor. Bu kadar gözaltında kaybedilmenin olduğu, işkencenin olduğu bir ülkede polise bu yetkilerin verilmesi büyük tehlikedir.”

PAKET’LE ÇÖZÜM SÜRECİ TEZAT

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Paket çözüm sürecini etkilemeyecek” söylemine tepki gösteren Beştaş şunları söyledi: “Çözüm süreci devam ederken, güvenlik politikalarının öncelenmesi tezat teşkil ediyor. Güvenlik Paketi ile çözüm süreci arasındaki ilişki şöyle; 2013 Newroz’unda Sayın Öcalan’ın demokratik siyasette söz söyleme çağrısına karşılık, sözünü kullananı öldüreceksin demektir. Kamu düzeni diyorlar. Ama Paket genel olarak halkı susturmak için yapılırsa o kamu düzeni olmaz. Tabii bu sadece çözüm sürecini etkilemiyor. Aynı şey greve çıkan işçiler için de geçerli, Validebağ  ve Gezi tepkisi gibi birçok demokratik hak kullanımında aynıdır.”

(Evrensel)