Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Gülşah Şimşek, 2010 yılında işlenen 276 kadın cinayetinin analizini yaptı. Şimşek'in analizlerinden ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

Öldürülen kadınlarla ilgili gazete ve internette yer alan yüzlerce haberi inceleyen Şimşek, kadınların eşine su vermemek, koyunları otlatmamak, yemeğin hazır olmaması gibi basit gerekçelerle öldürüldüğünü belirledi. O gerekçelerden bazılarıysa şöyle:

Yüzde 46'sı ayrılma ya da boşanma istemesi, yüzde 14'ü namus - töre, yüzde 6'sı çocuğunun velayetini istemesi, yüzde 6'sı arkadaşlık ya da evlilik teklifini reddetmesi, yüzde 5'i taciz ya da tecavüze uğraması.

Sosyoloji bölümü ikinci sınıf öğrencisi Gülşah Şimşek'in '2010 yılı kadın cinayetleri analizi'nden çarpıcı sonuçlar çıktı. Doç. Dr. Yıldız Akpolat'ın yönetiminde 276 kadın cinayeti ile ilgili TV ve internette yayınlanan yüzlerce haberi tek tek inceleyen Şimşek, cinayetlerin yüzde 25'inin Marmara'da, yüzde 19'unun İç Anadolu'da, yüzde 17'sinin Akdeniz'de, yüzde 15'inin Ege'de, yüzde 10'unun Güneydoğu'da, yüzde 8'inin Karadeniz'de, yüzde 6'sının da Doğu Anadolu Bölgesi'nde işlendiğini belirledi.

EN ÇOK CİNAYET ŞİŞLİ'DE İŞLENMİŞ
Türkiye genelinde en çok kadın cinayetinin İstanbul Şişli'de işlendiğini tespit ettiğini anlatan Şimşek, bunun nedenini kültürel değişim ve bölgenin kalitesiz göç almasına bağladı. İşlenen cinayetlere bakıldığında erkeğin kadını 'meta' olarak gördüğünü anlatan Şimşek, kadınların sudan sebeplerle çıkan tartışmalar sonucu öldürüldüğünü dile getirdi.

İŞTE O GEREKÇELER
Sosyoloji öğrencisi Şimşek, kadınların öldürülme gerekçelerini şöyle sıraladı: Yüzde 46'sı ayrılma ya da boşanma istemesi, yüzde 14'ü namus - töre, yüzde 6'sı çocuğunun velayetini istemesi, yüzde 6'sı arkadaşlık ya da evlilik teklifini reddetmesi, yüzde 5'i taciz ya da tecavüze uğraması, yüzde 3'ü boşanma sırasındaki talepleri, yüzde 3'ü evlenmek ya da birlikte olduğunu açıklamaktan, yüzde 3'ü eşinin borç para almasını istemediğinden, yüzde 2'si oğlunun evinde kalmak istemesinden, yüzde 2'si eşine su vermemekten, yüzde 2'si koyunları otlatmamaktan, yüzde 2'si cinsel ilişkiye girmemekten, yüzde 2'si kadınlık görevlerini yerine getirmemesinden, yüzde 2'si, yemeğin vaktinde hazırlamamaktan, yüzde 2'si evi temizlemediğinden, yüzde 2'si çamaşır yıkamadığından, yüzde 2'si yeni elbise aldığı için, yüzde 2'si çalışmak istediği için.

KADINLARI EN ÇOK KOCALARI VE SEVGİLİLERİ ÖLDÜRÜYOR
Haber analizlerinde kadınların en çok kocaları ve sevgilileri tarafından öldürüldüğünü belirleyen Şimşek, şu ilginç tespitleri paylaştı: Kocalar eşlerini öldürürken sırtından yaralıyor ama sevgililer sırttan hiç vurmuyor. Kadınların yüzde 80,6'sı ev veya işyerlerinde öldürülmüş. Evdeki cinayetlerin en fazla işlendiği yer salon, ikinci sırada yatak odası var. Kadınları öldüren yüzde 31,2'si kocası, sevgilisi veya birlikte yaşadığı kişi, maktul kadınların yüzde 40,3'ü de ateşli silahlarla öldürülmüş. Çocukları tarafından öldürülen kadınların tümü kesici-delici aletlerle öldürülmüş. Öldürülen kadınların çoğunluğu 18 - 40 yaş arasında. Ama özellikle 33 yaşındaki kadınların çoğunluğu dikkat çekiyor. Sevgililer en fazla pazartesi günü öldürüyor (yüzde 20), Sevgililerin hiç cinayet işlemediği gün ise perşembe. Toplamda kadınların en az öldürüldüğü günler cumartesi (yüzde 7,5) ve Pazar (yüzde 11,9)

İŞTE ORTAK ÖZELLİKLERİ
Şiddete maruz kalan kadınların ortak özellikleri ise şöyle:

Şiddet gören kadın duygusal açıdan katı bir aile ortamında pasif olmaya yöneltilmiştir.

Sosyal açıdan yalnızdır.

Şiddetin bütün ailelerde olduğuna inanmaktadır.

Saldırganın davranışlarından kendini sorumlu tutmaktadır.

Onun bir gün değişeceğine dair inancını hiç kaybetmez, bu nedenle itaatkârdır.

Öz benlik saygısı az ve bağımlı kişilik özelliği olan bu kadınlar oldukça ciddi fizyolojik ve psikolojik sorunları olmasına karşılık, yaşadıkları şiddeti inkâr etme eğilimindedir.

Aile içi ve çevresindeki rolü gelenekselcidir.

KADIN CİNAYETLERİ YÜZDE 1400 ARTTI
Son yıllarda toplum genelinde şiddetin yaygınlaştığını belirten Şimşek, özellikle kadına yönelik şiddetin medyada çok sık gündeme geldiğini gözlemlediğini dile getirdi. Şimşek, Türkiye'de kadın cinayetlerinin son 7 yılda yüzde 1400 artışıyla birlikte ülkenin gidişatını değiştirecek bir 'cins' kıyımı diyebileceğimiz düzeye gelmiş durumdadır. Bir an önce radikal önlemler alınmalıdır" dedi.

AKŞAM / Levent AKPINAR / ERZURUM