dokuz8haber / Sibel Yüksel

Bugün 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. Birleşmiş Milletler’in 1999 yılında ilan ettiği bugün, şiddet gören tüm kadınları unutturmamayı amaçlasa da hem dünyada hem Türkiye’de ‘şiddet’in meşruluğu değişmiş değil.

YÜZDE 70’İ EN AZ BİR KERE ŞİDDET GÖRÜYOR

BM’ye göre dünya kadınlarının yüzde 70’e yakını hayatlarının, bir noktasında en az bir kere şiddet görüyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2002 yılı raporlarında belirtilen tahminlere göre ise tüm dünyada 3 kadından 1’i yaşamlarının bir döneminde dövülüyor, cinsel ilişkiye zorlanıyor veya diğer yollarla taciz ediliyor.

TÜRKİYE’DE RAKAMLAR BİZE TAM OLARAK NE DİYOR?

Türkiye’de sadece 2014’ün Ekim ayında 28 kadın ve kız çocuğu öldürüldü. 10 kadına tecavüz edildi. 35 kadın ve kız çocuğuna şiddet uygulandı. 6’sına cinsel tacizde bulunuldu. Yüzde 35’i ayrılmak ya da boşanmak istedikleri gerekçesi öne sürülerek katledildi.

Mağdurlardan yalnızca yüzde 34’ü şiddeti ailesiyle paylaşıyor. Her 3 kadından 1’i intiharı düşünüyor. BM’nin 99 ülkeyi içeren şiddet raporunda Türkiye 15. sırada.

KADINA ŞİDDETİ MEŞRU GÖREN VE MEŞRULAŞTIRAN İFADELER

İnsana adalet nazarıyla bakıldığında kadın ve erkek arasındaki ayrımcılığın ortadan kalkacağını iddia eden bugünün Cumhurbaşkanı dün şöyle konuştu:

“Burada bazen erkek-kadın eşitliği diyorlar. Kadın-kadına eşitlik doğru olandır, erkek-erkeğe eşitlik doğru olandır ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği aslolandır. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Yani, adalettir. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Çünkü fıtratları, tabiatları, bünyeleri farklıdır.”

3 aylık hamile eşini yerlerde sürükledikten sonra bıçak darbeleri ile öldüren kocası şöyle dedi: "Öldürdüm ama sürüklemedim."


                                               Foto: Emine Kart
İstanbul’da boşanmak isteyen karısını tornavidayla 43 yerinden yaralayan şahıs, Kanaltürk’te canlı yayına çıktı. Sunucu Songül Karlı, “Eşin seni çok seviyor” deyip kadını yayına bağlanmaya çalıştı. Stüdyodakiler kadın için şöyle dedi: Ama o da hak etmiş.

İki karısını öldürdükten sonra Flash TV’de yayınlanan evlilik programına çıkıp, eş arayan adam canlı yayından kovuldu. Ardından, Show TV’de Seda Sayan’ın programına konuk oldu. 5 kez evlenen ve 2 eşini öldüren adamı canlı yayında ağırlayan Seda Sayan, “Peki, erkek karısını neden öldürür?” diyerek katilliğe hak payı aradı ve yüzüne dönerek şöyle dedi: “Bu kadar güler yüzlü bir katil gördünüz mü”

EDEPSİZ, AHLAKSIZ, TECAVÜZDE SUÇLU

Bir ilahiyat fakültesi profesörü bir gün şöyle dedi: Dekolte giyen kadın tacize uğrarsa suç kendisindedir. Tabi tecavüze uğrarsa kadın erkeğin de suçu vardır.

Bir avukat ve tasavvuf düşünürü şöyle dedi: Hamile kadınların sokakta dolaşması ahlaksızlık, onları öyle görünce o veledi nasıl yaptıkları akla geliyor. Çalışan kadın ‘Ben kocama muhtaç değilim’ diye evvela ailesini dağıtıyor. Kocasına muhtaç değil ama elin adamının patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun buluyor. Kocasının emrinde olmayı haysiyetine uygun bulmuyor. Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla, çocuğumla eşit değilim. Eşim değil, zevcem olur. Karı da kurumsallığı anlatmak için kullanılır.”

Bir milli eğitim müdürü ise şöyle dedi: Kızlarla erkelerin aynı merdiveni kullanması beni diken üstünde tutuyor. Bir il müftüsü ise tam olarak şöyle dedi: Tecavüze uğrayan kadında en az tecavüz eden erkek kadar suçludur. 


                                                   Foto: Emine Kart
Türkiye’de tecavüz, aile içi şiddet, çocuk yaşta evlilik gibi konuların çözülmesi gerekirken, dönemin Başbakan Yardımcısı şöyle dedi: Kadınların kahkaha atması edepsizliktir.

PEKİ KADINLAR NE YAPTI?

Bir grup kadın, 10 Temmuz günü İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü binasını işgal etti.

Kadınlar buradaki pencereden ‘Her yerde kadın cinayeti, meclis olağanüstü toplansın’ yazılı pankart astı ve şöyle bağırdı: ‘Kadın katliamı var, derhal toplanın!”

Kaynak: Bianet/Kadın Cinayetlerini Durduracağız/ Foto: Sibel Yükler