Feminist hareketin önemli isimlerinden Gülsen Ülker, HDP'nin kadınlar için taşıdığı anlamı, "Çünkü biz HDP'nin kadınların mücadele yürütmesine olanak tanıyan bir alan olduğunu görüyoruz" sözleriyle özetledi.

Gülsen Ülker, Türkiye feminist kadın hareketinin HDP içerisinde yer alması, Kürt kadın mücadelesi ve Türkiye Feminist kadın hareketinin birleştirici gücünün önemi ve HDP Ankara adaylığına ilişkin DİHA'nın sorularını yanıtladı.

Ülker, Kürt siyasi hareketinin Kürt kadınlarının politik mücadelesi için çok önemli ve güçlendirici bir role sahip olduğunu söyleyerek, kadın mücadelesinde çoğunlukla Kürt kadınları ile bir arada çalışma yürüttüklerini ifade etti. Ülker, yine Kürt kadın hareketi ve Türkiye kadın hareketinin ayrı çizgiler içerisinde birçok ilde ortak mücadele alanlarında birleştiklerini ve bu temelde çalışmalar yürüttüklerini kaydederek, yapılan ortak çalışmaların bir birlerini tamamlayan ve güçlendiren pratikler olduğuna işaret etti. Türkiye'de Kürt kadın hareketinin kadın sorunun politikliğini çok net ortaya çıkaran bir hareket olduğuna dikkat çeken Ülker, gündelik hayat içerisinde de kadınların dönüşümü ve bu anlamda bir birini tamamlayıcı 2 hareket olduğunu dile getirdi.

‘FEMİNİST KADINLAR OLARAK HDP DEDİK’

Türkiye feminist kadın hareketinin HDP içerisinde yer almasının nedenlerini de değerlendiren Ülker, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir kere bir kadın olarak, bir insan olarak Türkiye'de daha demokratik, daha özgür, daha eşitlikçi bir hayat olsun istiyorum. Hepimiz için böyle bir hayat olsun istiyorum. Benim için HDP buna yanıt verebilecek tek parti şu anda. Kürt siyasi hareketinin Türkiyelileşme projesi bütün halkların kendisini bulacağı bir yapıya yönelmesi talebidir ve HDP bunda çok etkili oldu. Ayrıca yine Kürt kadın hareketinin Kürt siyasi hareketi içerisindeki gücü oradaki kadın potansiyeli kadınların kurtuluş mücadelesi açısından da çok önemli. Güçlü bir kadın mücadelesi yürütülebilecek  bir yer olması nedeni ile feminist kadınlar olarak HDP dedik. Zaten verdiği kadın listesinde de bunu ortaya koyuyor. Ancak listelerden ötede kendi mücadele alanında pratikleri önemli bizim için, yoksa biliyoruz CHP'de de kadınlar var ön sıralara da konuldular. Ama HDP'de kritik nokta kadın hareketinin içinden gelen feminist kadınların aday gösterilmemesiydi. HDP bunu gerçekleştirdi."

GÜLSEN ÜLKER KİMDİR?

HDP'nin Ankara 2. bölge adayı olan Gülsen Ülker, esas olarak kadın mücadelesindeki belirleyici konumu, yıllardır yürüttüğü amansız eşitlim mücadelesi ve kadınlarla kurduğu kopmaz bağ ile dikkat çekiyor. 1961 Diyarbakır doğumlu olan ancak Bandırma'da büyüyen Ülker, Lise'yi de Eskişehir'de okudu. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulunu okuyan Ülker, uzun yıllar Maliye Bakanlığı'nda Gelir İdaresi Daire Başkanlığı görevini yaptı. Oradan devlet gelir uzmanı olarak görev yaptığı ve ardından emekliye ayrıldı.

Hayatını kadın mücadelesine adayan Ülker, 1980 sonrası Türkiye'de oluşan feminist kadın hareketinin öncülüğünü yapan isimlerin başında geliyor. Feminist kadın kimliği ile 1987 yılarında tanışan ve o günden beri ısrarla bu mücadeleyi yürüten Ülker, 28 yıllık amansız kadın mücadelesinde, kadınların var olma, özgürleşme ve eşitlik mücadelelerini yürüttü. Birçok ilde kadın örgütleri ile bir araya gelerek, kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla çalışmalar yürüten Ülker, yaşamını da kadın kurtuluş ideolojisine çerçevesinde şekillendirmeye çalıştı.

Kendisini Türkiye Feminist kadın hareketinin bir üyesi olarak gören ve bu temelde kadın çalışmalarını yürüten Ülker, ilk olarak feminist kimliğini Ankara'da ilk kurulan Bağımsız Kadın Tartışma Grubu ile sahiplendi. Ve o günden sonra kendisine biçtiği kimlik ile mücadelesine devam eden Ülker, aynı zamanda "kadının var olma mücadelesi kadar kutsal gördükleri" barış mücadelesinde de yer aldı. Barış İçin Kadın Girişimi, Barış Meclisi Sekretaryası gibi barış mücadelesi veren kurumlarda yer alan Ülker, aynı zamanda Kadın Dayanışma Vakfı, Cinsiyet Eşitliği Derneği gibi bir çok kadın hareketinde yöneticilik yaptı.

Kaynak: DİHA