Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDP Milletvekilleri Pervin Buldan ile Hüda Kaya, Kadıköy İskele Meydanı'nda düzenlenen 'Darbelere Karşı Özgürlüklerimizi Savunuyoruz' şiarıyla yapılan kadın buluşmasına katıldı.

Kadınlara seslenen Figen Yüksekdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hiçbir darbe olmasın. İnsanlığa karşı darbe olmasın, siyasete karşı darbe olmasın, kadınların haklarına, insanın yaşam hakkına darbe olmasın. Bu memleket hepimize yeter. Eşit bir biçimde, özgürlüklere ve farklılıklarımıza saygı göstererek bu topraklarda yaşamayı başarabiliriz. Eğer bunu başaramazsak şerden, savaştan ve beladan hiç kimse kurtulamaz" dedi.

"HERKESE ÖZGÜRLÜĞÜN SAĞLANMASI GEREKİYOR"

"Artık böyle bir beladan sonra, böyle bir şerri atlattıktan sonra, Türkiye'de gerçek bir demokrasinin ve herkese özgürlüğün sağlanması gerekiyor. Bunu sağlamaya yüzünü dönmüş bir iktidar başka darbeleri beklemeye mecburdur. Eğer Türkiye'de demokrasi inşa edilmezse; özgürlük, eşitlik temelinde bütün topluma ve kadınlara paylaştırılmazsa baskıcı iktidar da darbeci saldırılar karşısında kendisini sürdüremez.

"DARBE ERKEKTİR, SAVAŞ ERKEKTİR"

"Bugün Türkiye'de darbelere karşı en tutarlı mücadeleyi yürütecek toplumsal kesim kadınlardır.

“Şiddet erkektir değerli kadınlar bunu en iyi siz bilirsiniz. Darbe erkektir, savaş erkektir. Bu topraklara ve dünyanın sayısız coğrafyasına savaşı dayatanlar, darbe yapanlar, sıkıyönetim ve OHAL uygulamalarından medet umanlar erkektir; hepsi erkek siyaset masalarında, karargahlarında planlanır. Ama bizlerin önünde ve özleminde daima özgür, eşit, adil bir yaşam vardır.

"EĞER KADINLARIN ÇAĞRILARINA KULAK VERSELERDİ..."

"Bugün darbenin nereden ve nasıl geldiğini halen araştırıp çözmeye çalışanlar, eğer kadınların çağrılarına kulak verselerdi, tanklar kentlerin meydanlarına inmemiş olacaktı. Savaş uçakları bu memleketin meclisini bombalamayacaktı. Ve böyle bir kaos, OHAL rejimiyle karşı karşıya kalmayacaktık. Kadınlar ve bütün demokrasi güçleri olarak 'Tankların yanında değil, demokratik hakların yanında olun' dedik. Ama onlar bir yıl boyunca tankların yanındaydı."