Anayasa Mahkemesi, evlendikten sonra çift soyadı kullanan kadının, sadece kendi soyadını kullanmak için açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle, Anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, başvurucu, evlendikten sonra sadece eski soyadını kullanmak için Fatih 3. Aile Mahkemesinde dava açtı.

Mahkeme, davayı reddetti. Temyiz talebi de Yargıtay tarafından reddedilen kadın bireysel başvuruda bulundu.

Başvuruyu "kabul edilebilir" bulan Anayasa Mahkemesi, kadının Anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Yüksek Mahkeme, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Başvurucunun manevi tazminat talebi ise reddedildi.

Kararda, Anayasanın 17. maddesindeki, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesi çerçevesinde özel yaşama saygı hakkı kapsamında güvence altına alınan fiziksel ve zihinse bütünlük hakkı ile bireyin kendisini gerçekleştirme ve kendisine ilişkin kararlar alabilme hakkına karşılık geldiği belirtildi.

Soyadının, bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir unsuru haline gelen, birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan, vazgeçilmez, devredilmez, kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkı olduğu ifade edilen kararda, kişinin manevi varlığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Cinsiyet, doğum kaydı gibi kimlik bilgileri ve aile bağlarıyla ilgili bilgiler ile bunlarda değişiklik ve düzeltme yapılmasını isteme hakkının yanı sıra isim hakkının da Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa'nın 17. maddesinde değerlendirildiği anlatılan kararda, şöyle denildi:

"Başvuruya konu yargılama kapsamında başvurucunun sadece evlenmeden önceki soyadını kullanmasına yetkili idari ve yargısal merciler tarafından izin verilmemesi şeklindeki uygulamanın, kişinin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan soyadının vazgeçilemezlik, devredilemezlik ve kişiye sıkı surette bağlı olma niteliklerinin kadının soyadı bakımından geçerliliğini etkilediği görülmekle, belirtilen uygulamanın Anayasa'nın 17. maddesinde tanımlanan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkına yönelik bir müdahale oluşturduğu açıktır." (NTVMSNBC)