Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) El Nusra’nın katliamlarını kınamak ve Rojava halkına destek olmak amacıyla bir yürüyüş düzenledi.

Rojava katliamını kınamak ve Rojava halkına destek vermek amacıyla Belediye Garajı'nda toplanan kadınlar daha sonra ellerinde "Rojava'ya yaklaşım Kürt sorununa ve Kürt kadınlarına yaklaşımdır" yazılı pankartlar ve "Her yer Rojava, her yer direniş" ve "Biji Serok Apo" sloganlarıyla Feqiye Teyran parkına doğru yürüyüşe geçti.

Yürüyüş esnasında polisin kadınlara müdahalede bulunarak sık sık kaldırımdan yürütmek istemesi ile bazılarını darp etmesi gerginliğe neden oldu.

Yürüyüş ardından Feqiye Teyran parkında basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP Van Il Eşbaşkanı Musa Itah ve çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklamasını okuyan BDP Van İl Eşbaşkanı Figen Yaşar, yürüyüş sırasında polisin kendilerine hakaret ettiğini ve bazı arkadaşlarını darp ettiğini belirterek, kask numaralarını aldıkları polisler hakkında gerekli yasal işlemleri yapacaklarını söyledi.

'ROJAVA KATLIAMININ MERKEZI GÜCÜ AKP'DiR'

Açıklamada Rojava devrimini, ideolojik karakteri ve direnişi ön planda olan bir devrim olduğunu vurgulayan Yaşar, Rojava devriminin öncellikli olarak bir kadın devrimi olduğunu belirtti.

Rojava devriminin şimdi katliamla engellenmek istendiğini dile getiren Yaşar, "El Nusra çetesinin örgütlendirilmesi ve Rojava'ya saldırı planlamasının merkezi gücü AKP iktidarıdır. Uluslararası ambargo ile amaç Kürt halkını dünyadan izole etme ve çeteciler aracılığıyla halk katliamları geliştirmenin amacı yüzyıldır varlığı inkar edilen halkın, 21'inci yüzyılın parlayan iradi doğuşunu boğmaktır. Bu temelde Kürt kadınları, Rojava devrimini sahiplenmeyi ve uğruna her türlü bedeli ödemeyi tarihsel bir görev, bir varoluş gerekçesi olarak ele alacaktır" dedi.

'ERDOĞAN ROJAVA IÇIN NEDEN AĞLAMIYOR'

Başbakan Erdoğan ve bakanlarının Şam'da katledilen insanlar için ağlarken, Rojava'da kadınlara tecavüzü, çocuk ve gençlerin katlini helal kılan fetvalara sessiz kaldığına dikkat çeken Yaşar, "Çünkü onlar Kürt’tür. Rojava'da Kürtlere yönelik katliam ve tecavüzlere seyirci kalan izlediği siyasetle bunu desteklediğini gösteren hükümet yetkililerini, bir an önce bu tutumlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsanların savaşlardan kaçması ve mülteci konumunda olması bu insanların artık olmadığı ve gayri insanı koşullarda yaşamayı hak ettiği anlamına gelmez. Bunu başta Türkiye devleti yetkilileri olmak üzere herkesin bilmesi ve bu duruma dur demesi gerekmektedir" diye konuştu.

'HER YER ROJAVA, HER YER DIRENIŞ'

“Rojava'ya yaklaşım, Kürt sorununa ve Kürt kadınlarına yaklaşımdır” diyen Yaşar, “Kürt Ulusal Kongresi'nin yapılacağı bu tarihi günlerde, Kürt ulusal birliği Rojava devriminden geçmektedir. Rojava'daki yanımız acıyor, kanıyor ve biz o yarayı içimizde hissediyoruz diyeceğiz. Rojava üzerinde hesap yapan tüm güçlere bunu ilan edeceğiz ki; Rojava'da yaşanan direniş bizim direnişimizdir. Demokratik Özgür Kadın Hareketi bileşenleri ve Kürt kadınları olarak 'Her yer Rojava, her yer direniş' sloganı etrafında alanlarda olmaya devam edeceğiz" dedi.

Eylem yapılan açıklama ardından atılan sloganlarla son buldu. (ANF)