BDP Milletvekili Ayla Akat Ata’nın soru önergesine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın verdiği yanıtları eleştiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav, Bakanlığın kadına yönelik 'kasten öldürme' eylemleri için ayrı bir düzenleme yapmamasının skandal olduğunu vurguladı. Kav, yıllardır ceza kanununda düzenleme yapılmasını istediklerini ancak; 'kadın cinayetleri' davalarının, hala 'kasten öldürme' maddesinden açıldığını belirterek, “Platform olarak ilk hedefimiz, 6284 Koruma Kanunu'nun uygulanması. İkincisi ise yetersiz kalan ceza kanununa 'kadın cinayeti'yle ilgili bir maddenin eklenerek, bu suçun cezasının ağırlaştırılmasını istiyoruz” dedi.

Kadın cinayetlerinin insanlık suçu olduğunu belirten Kav, “AKP bu konuda sessiz kalmakla bu suça ortak oluyor. AKP hükümeti duyarsız kaldığı için ceza kanununda kadına özel bir düzenleme yapmadı. Bakan Bozdağ’ın açıklaması ise kendi suçlarının ikrarıdır” diye konuştu.

BAKANLIK ERKEĞİN RAHATINI DÜŞÜNÜYOR!

'Kadın cinayet'lerinin Bakanlık tarafından izlenmediğini ve kadınların öldürülmesinin önemsenilmediğini belirten Kav, “Koruma Kanunu'nun yenilendiği ve erkeklere 6 ay evden uzaklaştırma tedbirinin alındığı günlerde, Platform olarak Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüştük. O görüşmede bir müsteşar, yeni kanundan yakındı. Erkeklerin uzaklaştırma cezaları nedeniyle mağdur olduğuna inanıyordu. Kadının hayatını değil, erkeğin evden uzaklaştırılmasını dert edenlerin yönetici olduğu bir Adalet Bakanlığı var. Böyle bir Adalet Bakanlığı’nın değil yetkilendirilmesi, sürekli denetlenmesi gerekiyor ve bunun için mücadele etmeliyiz” dedi.

'AYŞE PAŞALI BÖYLE ÖLDÜRÜLDÜ'

“Adalet Bakanlığı görevini yapmıyor da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ne yapıyor? Bilgi Edinme Kanunu’na dayanarak ısrarla veri sormamız ve kendi derlediğimiz verilerle 2007-2012 arasında 700 kadının öldürüldüğünü açıkladıktan sonra geçen yıl ilk kez kadın cinayetlerine ilişkin rakam açıkladılar” diyen Kav, Bakanlık'ta mağdur esasına dayalı verilerle derleme yapılmadığına dikkat çekerek, "Bakanlığın sadece 'aile’ içinde şiddeti hesaba kattığını, resmi evliliğin olmadığı durumlarda şiddeti, hatta ölümü bile görmezden geldiğini biliyoruz. Oysa; Ayşe Paşalı böyle öldürüldü. Birçok kadın boşandığı, ayrılmak istediği ya da teklifini kabul etmediği erkek tarafından öldürülürken, bunları istatistiklerine dahil etmiyorlar. Bu nasıl bir adalet anlayışı?" diye konuştu.

 ÖNCE TABELADAN KALDIRDI...

AKP hükümetinin hukuk dışı davrandığını kaydeden Kav, “Koruma Kanunu resmi evlilik şartı aramadan bütün kadınları korumayı kapsıyor. Ancak Bakanlık kendi eliyle yayınladığı kanunla çelişiyor” dedi.

Bakanlığın tabelasından 'kadın' kelimesinin kaldırılmasının da sadece bir sözcük değişimi değil, politik bir yaklaşım olduğunu kaydeden Kav, "Hükümet tarafından 'aile’ soyut olarak ele alınıyor, yaşlı, çocuk, özürlü, kadın herkes birbiriyle eşitleniyor. Özel olarak erkekler tarafından şiddete maruz kalan kadın da görünmez kılınıyor” diye konuştu. (BirGün)