Geçtiğimiz günlerde “Başörtülü Aday Yoksa Oy da Yok!” adıyla bir kampanya başlatan “Buluşan Kadınlar”a olumlu olumsuz çeşitli tepkiler geldi. Bu tepkilerden Zaman Gazetesi yazarı Ali Bulaç’ınki büyük haksızlıklar ve ithamlar içeriyordu.

Kadın sorunu, kadın hakları, kadın erkek eşitliği vb konular sadece bugünümüze, sadece Türkiye’ye, sadece bir millet, bir din, bir topluluk üyelerine ait sorunlar değil. Her zaman, her yerde yaşanan ve tüm kadınların mücadelesiyle çözüme doğru gidebilecek sorunlar.

Ancak, başörtülü kadınların özgürlük, eşitlik ve hak talepleri farklı bir “erkek” tepkisiyle karşılanıyor. Onlardan, hem “erkek”çe susmaları isteniyor, hem “muhafazakar”ca. Bir erkek olarak kadınların “sınırı aşmaları”ndan rahatsız oldukları gibi, asıl olarak bir “muhafazakar” olarak da, “siz bizi düşmanlara karşı zayıf düşürüyorsunuz, karşı tarafın elini güçlendiriyorsunuz, ‘onlara’ koz veriyorsunuz” anlamında yaklaşım sergiliyorlar. Başörtülü kadınların özgürlük taleplerini bastırmanın argümanları ne kadar tanıdık değil mi? Yıllarca devletin her özgürlük isteyene sergilediği, “bu talepler bizi böler, bunlar düşmana yardım eder, bunlar dışarının fitnesi” vb. söylemlerinin bir versiyonu. (Buradaki “muhafazakar” tanımı, yaşam biçimi olarak değil, siyasi muhafazakarlık anlamında kullanılmıştır.)

BULUŞAN KADINLARDAN MECBURİ CEVAP

Zaman’da Ali Bulaç’ın yazdıklarına bu defa İftiralara Karşı “Buluşan Kadınlar” imzasıyla ve “BULUŞAN KADINLARDAN MECBURİ CEVAP” başlığıyla kısa bir açıklama geldi.

Açıklamada şöyle denildi:

“Başörtülü kadınlara saldırmanın dayanılmaz hafifliğiyle her fırsatta kalem kuşananlardan birisi bu kez ‘başörtülü vekil’ kampanyası üzerinden öfkesini kusmuş. “Bu dönem başörtülü vekil olmayıversin” diyerek meşru hak taleplerimizi elinin tersiyle iten yazarın satır aralarındaki hezeyanlarıysa saymakla bitmez. Ne hırs küpü olduğumuz kalmış, ne statü devşirmişliğimiz… Kimimiz iyi niyetli saf, kimimiz tuzak kurucu beyaz casus…

Yıllardır Kemalistler başta olmak üzere türlü vesilelerle hedef tahtasına konmaya alışmış başörtülü kadınlar olarak tüm statükoculara sesleniyor ve diyoruz ki: Hangi kesimden olursa olsun “Bu kadın(lar)a haddini bildirin” diyenlere kulaklarımız kapalı. “Başörtülü aday yoksa oy da yok” kampanyası dahil olmak üzere bu ülkede yaşanan zulümlerin sona ermesi için yaptığımız bütün kampanyaların arkasındayız.

Evet, artık ‘had’dimizi aşıp HAKLARIMIZI ALMAK niyetindeyiz. Günahı boynumuza.

İftiralara Karşı “Buluşan Kadınlar”

Ayrıntılı bilgi almak isteyen BURAYA >>>

DEMOKRAT HABER