Şanlıurfa Viranşehir’de geçtiğimiz cuma günü 30 metre derinliğindeki bir kuyuda cesedi bulunan 8.5 aylık hamile 19 yaşındaki Hacire Göv’ün ölümüne ilişkin ayrıntılar gün yüzüne çıkıyor.

Töre kurbanı olduğu öne sürülen Hacire Göv’ün hayatta kalabilme mücadelesini, Berjin Amara Kadın Dayanışma Merkezi’nin Göv’ün köyü olan Tekneli Köyü’ne gidip Göv'ün ailesinin komşularıyla ve genç kadının yakın arkadaşlarıyla konuşması ortaya çıkardı.

Kadın Dayanışma Merkezi Koordinatörü Rihan Kayhan, Hacire Göv’ü ölüme götüren süreci Milliyet'ten Damla Yur'a anlattı.

Pamuk tarlasında çalışıyordu

Edinilen bilgiye göre Hacire Göv, 1995 yılında Şanlıurfa Viranşehir Tekneli Köyü’nde doğdu. Hacire henüz kundakta bebekken babası Hamaki Göv yaşamını yitirdi. 2 ağabeyi ve annesiyle hayata tutunmaya çalışan Hacire çocukluğundan bu yana mevsimlik işçi olarak çalıştı. Geçtiğimiz Haziran ayında Göv, pamuk toplayarak ekmek parası çıkartma amacıyla Ceylanpınar’a gitti.

Burada şu anda askerde olan Cuma ile tanıştı ve aralarında duygusal bir yakınlık başladı. Yaz sonunda Hacire, köyü Tekneli’ye geri döndü. Adet dönemi 2 ay geçikince durumu annesi Melfiye Göv’e anlattı ve annesiyle hastaneye gitti. Viranşehir Devlet Hastanesi’nde yapılan test sonucu Hacire’nin hamile olduğu ortaya çıktı.

Hastane kürtaj yapmadı

Hacire’nin annesi durumu aile büyüklerine anlattı ve Hacire’yi Cuma ile evlendirmeye karar verdiler. Ancak Cuma ve ailesi bu çocuğun Cuma’dan değil başka birinden olduğunu öne sürerek evlenmeyi kabul etmedi. Bunun üzerine Göv ailesi Hacire’ye ‘Bu çocuğun kimden olduğunu kanıtla evlendirelim’ dedi. Hacire ise Cuma dışında kimseyle birliktelik yaşamadığını söyledi. Bunun üzerine Hacire’nin annesi Melfiye Göv, aile büyükleriyle konuşarak bebeği aldırıp Hacire’yi yaşatmak için yalvardı. Aile annenin talebini isteksizce de olsa kabul etti. Fakat Hacire ve annesi Viranşehir Devlet Hastanesi’ne gittiklerinde Hacire 3.5 aylık hamileydi.

Hastane kürtaj yapamayacaklarını söylemesi üzerine Hacire’nin annesi Hacire’yi Diyarbakır’da bir akrabasının yanına göndererek sakladı. Köy halkı kızın durumundan haberdar olmuş ve Göv ailesinin büyüklerinin kulağına Hacire’nin kürtaj olamayacağı gitmişti. Aile meclisi Melfiye Göv’den habersiz hem bebekten hem de Hacire’den kurtulmak için kararı verdi.

Duyar duymaz ağıt yaktı

Hacire, 1 ay kaldığı Diyarbakır’daki akrabasının evinden, amca çocukları tarafından ailesiyle barıştırılma bahanesiyle alınarak Viranşehir Keçikuyu’ya getirildi. İddiaya göre burada amcaoğulları tarafından elektrik direğine bağlanıp boğularak öldürüldü. Cansız bedeni de 30 metre derinliğindeki bir kuyuya atıldı.

Hacer’in annesi Melfiye Göv, kızının Diyarbakır’daki akrabasının evinden alındığını öğrendiği anda başına gelecekleri tahmin ederek göz yaşlarına boğuldu. Evinin önünde ağıt yakan anne, durumu jandarmaya bildirdi. Ekipler, boynunda iple Göv’ün cansız bedenini kuyuda buldu. Gözaltına alınan iki amca oğlunun, kuzenlerinin namuslarına leke getirdiğini öne sürerek “Töre gereği öldürdük” dedikleri öğrenildi. Aralarında anne ve Hacire’nin 2 ağabeyinin de bulunduğu toplam 10 kişi gözaltına alındı.

İddiaya göre Hacire, amcaoğulları tarafından elektrik direğine bağlanıp boğularak öldürüldü. Kızın cansız bedeni yaklaşık 30 metre derinliğindeki bir kuyuya atıldı.

‘Köyde taziye yapılmıyor’

Berjin Amara Kadın Dayanışma Merkezi Koordinatörü Rihan Kayhan, köydeki son durumu şöyle anlatıyor: “Komşular konuşmaya korkuyor çünkü biraz da kendilerini kabahatli görüyor. Kürtaj olamadığı kulaktan kulağa yayılmış ve Hacire öldürülmüş. Köyde şu anda Göv ailesinden kimse yok. Evlerinin kapısı açık, içerisi bomboş. Atıldığı kuyuya ve mezarına gittik başında kimse yok. Hacire için köyde taziye bile yapılmıyor. Hacire’nin ismini ağızlarına almak kimse istemiyor. Hacire’nin yaşıtları ve komşuları olayı gizli gizli anlatıyor. Köyde ciddi bir korku hakim.”

Hacire Göv’ün akrabası olan Tekneli köyü muhtarı Halil Yumurta ise, “Şu an Irak’tayım. Gitmeden önce olaya ilişkin hiçbir şey duymadım. Kız sadece ilk annesine söylemiş. Daha önce hiçbir töre cinayeti işlenmedi bu ailede” dedi.

10 haftadan sonra kürtaja ceza var

Viranpaşa Devlet Hastanesi yetkilileri ise Hacire Göv’ün kürtaj talebine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Türk Ceza Kanunu’na göre, 10 haftadan sonra yapılan kürtaj işleminde kürtajı yapan ve yaptırana hapis cezası öngörülüyor. Bu süre, kadının mağdur olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde 20 haftaya kadar uzuyor.