Bugün, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü. Türkiye’de kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ise her geçen gün artıyor. Şiddet gören kadınların çoğu, yargı tarafından da mağdur edilebiliyor. Bugüne kadar birçok davada mahkemeler erkeklere uyguladığı "ağır tahrik" indirimiyle, kadına yönelik saldırı ve şiddeti de es geçmiş bulunmakta.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET 7 YILDA YÜZDE BİN 400 ARTTI

Kadına yönelik şiddet resmi rakamlara göre 7 yılda yüzde bin 400 oranında artış gösterirken, kadınlar en çok ev içi şiddete maruz kalıyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2002’de 66 olan kadın cinayeti, 2007 yılında bin 77'ye yükseldi. Bu rakam resmi olmayan çeşitli araştırmalara göre de 2009'da bin 126’ya ulaştı.

Mart ayında TBMM’den "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası” çıktı, ancak yasaya rağmen kadına yönelik şiddet de cinayet de arttı.

Geçen 7 yılda kadın cinayetlerine kurban gidenlerin sayısı bin 400 kişi daha arttı.

KADINDA İNTİHAR EĞİLİMİ ERKEKTEN 3 KAT FAZLA

Kadın örgütlerinin rapor ve çalışmaları bu yılın ilk 6 ayında 93 kadının hayatını kaybettiğini gösteriyor. Yılın son ayındaki kadın cinayeti rakamları ise bu rakamın çok üzerinde.

Kolluk kuvvetlerine başvuran kadınların yüzde 73'ü, sığınma evlerine giden kadınların ise yüzde 27'si cinayete kurban gidiyor. Şiddet nedeniyle depresyon, şizofreni ve iki uçlu bozukluk gibi ruhsal hastalıkların daha sık görüldüğü kadınlar, erkeklerden 3 kat daha fazla intihar girişiminde bulunuyor, daha çok tıbbi ve psikiyatrik ilaçlar kullanıyor.

Başta Kürt kadınları olmak üzere toplumda sendikal, muhalif, kadın eksenli çalışma yürüten yüzlerce kadın cezaevlerinde.

4 KADINDAN YALNIZCA 1'İ RESMİ İŞ GÜCÜNE DAHİL

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Genel Konseyi’ne sunulan raporda belirtildiği üzere kadınlar erkeklere göre daha düşük ücretle çalıştırılıyor. Kadın işçiler özellikle emeğin yoğun olduğu alanlarda çalışıyor.

Tarımda ve kayıt dışı istihdamda çalışan kadınlar çok düşük ücretler alıyor ve neredeyse hiçbir soysal güvenlik hakkına sahip değiller. Her 4 kadından yalnızca 1’i resmi iş gücüne dahil. Çalışan kadınların yüzde 52’si ücretli veya yevmiyeli olarak çalışıyor. Yüzde 36’sı ücretsiz aile işçisi, sadece yüzde 11’i bağımsız çalışan ve yüzde 1’i işveren. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (İLO) göre işsizler için yeni yaratılan “iş imkanları”nın çoğu kayıt dışı işler. Kadın işçilerin de yüzde 60’ı kayıt dışı çalıştırılıyor.

SUÇ ORANINDA CİDDİ ARTIŞ

AKP’nin iktidara geldiği 2002’den itibaren suç oranlarındaki artışları geçtiğimiz aylarda açıklayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 2002-2010 yılları arasında fuhuş suçlarının yüzde 220, ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçlarının ise yüzde 125 arttığını belirtiyor.

FUHUŞ VE ÇOCUK İSTİSMARINDA BÜYÜK ARTIŞ

Fuhuş suçundan 2002 yılında 2 bin 669 kişi hakkında dava açıldı. Bu sayı 2007 yılında 4 bin 494’e, 2010 yılı sonu itibariyle de 8 bin 409’a ulaştı. Fuhuş suçu 8 yılda yüzde 220 oranında arttı.

Cinsel saldırı ve çocuk istismarları suçlarında 2002 yılında 16 bin 43 sanık hakkında dava açılmışken, bu sayı 2007 yılı sonu itibariyle 19 bin 162’ye ve 2010 yılı sonu itibariyle de 35 bin 760’a ulaşarak 8 yılda yaklaşık yüzde 125’lik bir artış gösterdi.

2002 yılında müstehcenlik suçundan 818 sanık hakkında kamu davası açılırken, bu sayı AKP’nin birinci iktidar dönemi olan 2007 yılı sonunda bin 808’e ve ikinci iktidar dönemi olan 2010 yılı sonunda ise 2 bin 200 kişiye ulaştı. 2002 yılından 2010 yılı sonuna kadar yaklaşık yüzde 170’lik bir artış oldu.

TÜRKİYE’NİN DÜNYADAKİ GERİ KALMIŞLIĞI

AB standartlarına göre, her 7 bin kadın için bir sığınma evi açılması gerekiyor ve bu da 7 bin 500 sığınma evine tekabül ediyor. Ancak STK’ların verilerine göre, 867 kişilik kapasiteli toplam 38 sığınma evi bulunuyor.

Sağlık, eğitim, ekonomik ve hukuksal veriler üzerinden yapılan değerlendirmede Türkiye 132 ülke arasında 87. sırada yer aldı. 100 üzerinden 56.2 puan alan Türkiye, Gabon, Zimbabwe, Gambia ve Madagaskar gibi Afrika ülkelerinin gerisinde duruyor.

HERGÜN 5 KADIN ŞİDDET VE CİNAYET KURBANI

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) göre, kadına karşı şiddet ailedeki sorunlardan kaynaklanmıyor. Kadına karşı şiddet, ayrımcılığın, insan hakları ihlallerinin ve kadın- erkek arasındaki eşitsizliğin bir göstergesi. Dünya Ekonomik Forumu kadın-erkek eşitliği raporuna göre 135 ülke arasında 122. sırada yer alan Türkiye’de her gün en az 5 kadın şiddete uğruyor ve hayatını kaybediyor. (anf)