TEPAV Araştırmacıları Damla Özdemir ile Hasan Çağlayan Dündar tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Kriz Sonrası Eve Dönen Kadınları- İşgücüne Katılımda Kriz Etkisi Ve Fırsat Maliyeti” başlıklı değerlendirme notu yayımlandı.

Çalışmada, Türkiye’de 37 milyon 191 bin kadın bulunduğu belirtilerek, “Bu kadınların 27 milyon 594 bini çalışabilir durumda iken yalnızca 7 milyon 300 bini çalışmaktadır. İşgücü dışındaki kadınların ise 11 milyon 933 bini ev kadınıdır. Türkiye’de çalışan kadınların bir buçuk katından daha fazla ev kadını bulunmaktadır” denildi.

TÜRKİYE DİĞER ÜLKELERİN GERİSİNDE
Çalışmada, kadınların işgücüne katılım oranının, 2004’te son 30 yılın en düşük seviyesine ulaştığı, sonrasında 2012’ye kadar sürekli yükseldiği hatırlatıldı. Kadın istihdamının, 2012 yılının ilk çeyreğinde kayda değer bir düşüş gösterdiğine dikkat çekildi. Çalışmaya göre; 1980-2011 dönemi genelinde kadınların yıllık işgücüne katılım oranları, yüzde 2.7 geriledi. Türkiye’deki katılım oranlarının diğer ülkelere göre oldukça düşük olduğu da belirtildi.
ÜNİVERSİTE MEZUNLARI DA EVDE
Çalışmaya göre, kriz döneminde en çok ilkokul mezunları işgücüne katıldı, son bir yılda ise en çok ilköğretim ve üniversite mezunları eve döndü. Ayrıca kriz döneminde en çok 25-29 yaş grubundaki kadınlar işgücüne katıldı, kriz sonrasında ise en çok 35-39 yaş grubundaki kadınlar işgücü dışında kaldı.

İlköğretim ve altı, lise ile üniversite mezunları içinde işgücüne katılmayan kadınların oranları ayrı olarak incelendiğinde, her eğitim seviyesinde Türkiye’de işgücüne katılıma oranlarının Avrupa’nın yaklaşık yarısı olduğu görüldü. Vasıflı çalışan olarak nitelendirilebilecek üniversite mezunu kadınların üçte biri işgücü dışında yer alıyor.

DÜŞÜK ÜCRET FAKTÖRÜ
Çalışmanın sonuçlarına ilişkin değerlendirmede, “Kadınlara düşük ücret ödenmesi, kadınların işgücüne katılımının fırsat maliyetini yükseltmektedir. Bu durum kadınların, çalışmalarının geri dönüşünü yeterli görmeyerek, işgücüne katılımdan vazgeçmeleriyle sonuçlanabilir. Türkiye’de çalışan kadınlar için çocuk bakım imkanları ile esnek çalışma olanaklarının kısıtlı olması, bu unsurların da kadınların işgücüne katılımı önünde engel teşkil ediyor olabileceğini göstermektedir” denildi.

İŞ GÜCÜNE KATILIM VERİLERİ
1989’dan sonra düşüşe geçen kadınların işgücüne katılım oranı, 1994 kriziyle yüzde 27.5’ten 30.2’ye yükseldi. Sonraki yıllarda düşüşe devam eden oran, 1998’de Asya krizinin etkilerinin Türkiye’yi de sarsmasıyla yüzde 27.6’dan 30.4’e yükseldi. Benzer eğilim, 2001’de patlak veren ekonomik krizde de görüldü. 2000’de yüzde 26.6 olan kadınların işgücüne katılımı, 2001’de yüzde 27.1’e çıktı, 2002’de yüzde 27.9’a ulaştıktan sonra tekrar düşüşe geçti. Son küresel ekonomik krizin etkilerinin hissedilmesiyle birlikte 2007’de yüzde 23.6 olan katılım oranı, 2008-2011 yılları arasında yüzde 28.8’e ulaştı. 2012 yılının ilk çeyreğinde kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 27.9’a geriledi.
(ÖzgürGündem)