22 sivilin öldürülmesi ve kaybedilmesine dair 4’ü asker, 5’i korucu 9 sanık hakkında açılan ve “zamanaşımı ve örgüt yok” denilerek düşürülen Kızıltepe JİTEM davasında sanık olan korucuların avukatlık ücretini Mardin Valiliği’nin ödediği ortaya çıktı. Avukat Erdal Kuzu, “Devletin bu cinayetleri işleyenleri sahiplendiği ortaya çıkmıştır” dedi.

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992 ile 1996 yılları arasında gözaltında 22 sivilin öldürülerek, cenazelerinin kaybedilmesi ve köy boşaltmaları üzerine açılan Kızıltepe JİTEM Davası, 9 Eylül 2019’da verilen kararla kapatıldı. “Zaman aşımı” gerekçesiyle davayı düşüren Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi , “örgüt yok” diyerek, JİTEM’in varlığını reddederek, 4’ü asker, 5’i korucu 9 sanık hakkında beraat kararı verdi. Kapatılan davada yargılanan korucuların avukatlık ücretlerinin Mardin Valiliği tarafından ödendiği ortaya çıktı.  

GEREKÇE CUMHURBAŞKANLIĞI KARARI 

Ahmet Kanbal'ın Mezopotmay Ajansı'nda yer alamn habere göre valiliğin yaptığı ödeme, Ankara Barosu’nun Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne 29 Haziran’da yazdığı bir taleple açığa çıktı. Dosya avukatlarının UYAP sistemine düşen tutanakta, Mardin Valiliği Hukuk Müşavirliği’nin Ankara Barosu’na 11 Mart’ta korucular Abdurrahman Kurğa, İsmet Kandemir, Ramazan Çetin ile gönüllü korucu Mehmet Emin Kurğa’nın avukatlarına ödenecek tutarın miktarla ilgili tereddüt yaşaması üzerine yazıldığı belirtildi. Valiliğin ödenecek tutarın kendilerine bildirilmesi talebine karşı, Ankara Barosu’nun Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazarak, dosyada korucuların avukatlığını yapan isimlerin verilmesi istemine yer verildi. Korucuların avukatlık ücretlerinin valilik tarafından ödenmesine dayanak ise, 11 Ekim 2018’de yayımlanan 182 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürürlüğe giren “Güvenlik Korucuları Yönetmeliği” gerekçe gösterildi.

Ankara Barosu’nun, Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nden avukatların isimlerinin kendilerine bildirilmesini istediği yazıda şu ifadelere yer verildi: “19.03.2020 tarihli yazımız ile talep ettiğimiz bilgiye ilişkin olarak, aradan geçen süreye rağmen yazımıza cevap verilmediği anlaşılmıştır. Mardin Valiliği Hukuk İşleri Müdürlüğü tarafından Baromuza gönderilen 11.03.2020 tarih ve 3520 sayılı yazı ile, güvenlik korucuları Abdurrahman Kurğa, İsmet Kandemir, Ramazan Çetin ve gönüllü güvenlik korucusu Mehmet Emin Kurğa'nın 11 Ekim 2018 tarihli ve 182 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe giren Güvenlik Korucuları Yönetmeliği gereğince savunmalarını üstlenecek avukatlara avukatlık ücreti ödenmesi talebinde bulunduğundan bahisle, Valilik tarafından ödenecek tutara ilişkin tereddüt hasıl olduğundan Baromuzdan bilgi istenilmiştir. Belirtilen sebeple, Mahkemenizin 2014/367 Esas, 2019/350 Karar sayılı dosyasında sanık müdafi olarak görev yapan avukatların isimlerinin ivedilikle Baromuza bildirilmesi hususunu, Yönetim Kurulumuzun 18.03.2020 tarihli kararı doğrultusunda takdirlerinize sunarız.”

‘DEVLET SANIKLARIN EYLEMİNİ ÜSTLENMİŞTİR’

Dava avukatlarından Erdal Kuzu, devlet görevlilerinin karşı karşıya kaldıkları yargılamalarda müdafi ücretlerinin devletin ilgili birimleri tarafından ödendiğine dikkat çekti. Kızıltepe JİTEM Davası’nın başından sonuna kadar devletin 22 köylünün kaybedilerek öldürülmesini üstlenmediğini ve sanıkların fiillerinin görevleri ile alakalı olmadığı savunması içinde olduğunu hatırlatan Kuzu, “Yaşanan bu olay bize gösteriyor ki; devlet sanıkların eylemlerini üstlenmiştir. Her ne kadar mahkeme zamanaşımı gerekçesi ile dosyayı cezasızlıkla sonuçlandırmış olsa da bu olayla birlikte devletin söz konusu kamu görevlilerinin cinayetleri işlerken, kamu görevini yerine getirdiklerini kabul ettiğini görüyoruz. Eğer ki; bu yargılamada kamu görevlileri görevlerinden dolayı bir yargılama geçirmemiş ise müdafi ücretleri neden devletin ilgili birimleri tarafından ödeniyor?” diye sordu.

HUKUK DEVLETİ İÇİN SKANDAL

“Biz bu dosyanın başından beri devletin failleri sahiplenmemesi durumunda sanıkların gerekli cezayı alacaklarını beyan ettik” diyen Kuzu, “Ancak gelinen aşamada dosya cezasızlıkla sonuçlandı. Bununla birlikte devletin bu cinayetleri işleyenleri sahiplendiği ortaya çıkmıştır. Bu bir hukuk devleti için skandaldır. Bu davalar bugün mahkeme salonlarında kapatılmış olabilir ancak failleri halkın vicdanında mahkum edilmiş durumdadır” dedi.

DAVA HAKKINDA

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, 1992-1996 yılları arasında yaşanan gözaltında kaybedilenler, köy boşaltmalar ve infazlara ilişkin Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan JİTEM soruşturması, İstanbul merkezli yürütülen Ergenekon soruşturması sırasında “Aydos” kod adı verilen “gizli tanık” ifadeleri üzerine başlatıldı. Dosyada, Kızıltepe’de öldürülerek kaybedilen 22 kişinin failleri olarak asker sanıklar emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan olarak yer aldı.

Korucular Abdurrahman Kurga, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir ile gönüllü korucu Mehmet Emin Kurğa da dosyada sanık olarak yer aldı. Asker ve korucu 9 sanık “Silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek ve bu örgüte üye olmak, tasarlayarak insan öldürmek” suçlamalarından yargılanırken, iddianamede sanık askerlerin bölgede JİTEM’e bağlı olarak korucular ve itirafçılardan oluşan “Bıçak Timi” adında bir tim kurduğuna yer verildi. Sanıklar, “PKK’li süsü verilerek” infaz edilen ya da kaybedildikten yıllar sonra çeşitli tarihlerde yapılan kazı çalışmalarında cesetleri bulunan 22 kişinin ölümünden sorumlu tutuldu.

Öldürülen 22 kişinin isimleri şöyle: Abdulvehap Yiğit, Süleyman Ünal, Mehmet Nuri Yiğit, Tacettin Yiğit, Zübeyir Birlik, Abdulbaki Birlik, Kemal Birlik, Zeki Alabalık, Menduh Demir, Nurettin Yalçınkaya, Necat (Şemsettin) Yalçınkaya, Mehmet Emin Abak, Hıdır Öztürk, Abdulvahap Ateş, Mahmut Abak, Yusuf Tunç, Şeyhmus Kaban, İzzettin Yiğit, Yusuf Çakar, Abdurrahman Öztürk, Mehmet Ali Yiğit ve Abdulbaki Yiğit.