Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, beş ilde geçen hafta önemli bir bir operasyona imza attı. Uzun süre teknik takibe alınan ve son ana kadar gizli tutulan operasyon kapsamında 24 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, örgütlü olarak dolandırıcılık ve sahtecilik yapmakla suçlandı.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, soruşturmanın İzmir ayağında dikkat çeken isimler yer aldı.

AKP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Taş, eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Mustafa Gedikoğlu ile eski Yönetim Kurulu üyeleri İbrahim Ölmez ve Cüneyt Güven, savcılığın talimatıyla gözaltına alındı, Ankara'ya getirildi.

Gedikoğlu, bir dönem İzmir'de TMSF tarafından Kavuklar Grup ile Küçükbay Şirketler Grubu'na kayyım olarak atanmış ve geçen yıl ağustos ayına kadar kayyım olarak görev yapmıştı.

Geçen yıl sonuna kadar AKP İzmir İl Başkanlığı'nda Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olan Gedikoğlu, Kasım 2021'de sürpriz bir şekilde görevden alınmıştı.

'GİZLİ BİR OLUŞUM' KURDUKLARI İDDİA EDİLDİ

Şüphelilerin İzmir'de MİT yapılanmasını taklit ederek "gizli bir oluşum" kurdukları ve bu yapıya üyelik için kişilerden 10 bin TL aldıkları öğrenildi.

Bir dönem İzmir'de görev yapan iki Cumhuriyet savcısının da bu yasadışı oluşum içerisinde yer aldığı bildirildi.

Savcılık, halen Amasya ve Kilis'te görev yapan iki savcıyla ilgili dosyayı soruşturma izni için Hakimler ve Savcılar Kurulu'na gönderdi.

Suç örgütünün paraları bir hakimin eşi üzerinde topladıkları belirtilirken toplam paranın en az 5 milyon TL olduğu iddia edildi.

Şüpheliler arasında Gülen yapılanması soruşturması kapsamında ihraç edilmiş bazı askerlerin de bulunduğu öğrenildi.

İZMİR'DE DAHA ÖNCE 'FETÖ BORSASI' DA AÇIĞA ÇIKMIŞTI

İzmir'de daha önce de eski AKP İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş'un içinde yer aldığı bir suç örgütü açığa çıkarılmıştı.

Kentte "FETÖ borsası" kurdukları iddia edilen yapının üyeleri arasında Ahmet Kurtuluş'un yanı sıra, eski İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen ve suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş'un bulunduğu 69 şüpheli yer almıştı.

Soruşturma kapsamında tutuklu olan Ahmet Kurtuluş, "Konuşacağım" dediği bir dönemde tahliye edilmiş ve evinde kendisine polis süsü veren bir tetikçi tarafından öldürülmüştü.