Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamaya yüzlerce kişinin yanı sıra HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni ile Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı.

Halkbank önünde toplanan HDP bileşenleri ise Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş yaparak açıklamanın yapıldığı alana geldi.

“Hepimiz Gezideydik, Geziyi savunuyoruz” yazılı pankart ile “Berkin Elvan burada”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Biz Geziciyiz siz gidici” yazılı dövizler taşınan açıklamada, sık sık “AKP defol bu memleket bizim”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Gezi’de düşene dövüşene bin selam” sloganları atıldı.

Basın açıklaması öncesi oturma eylemi yapılırken, Gezi Parkı eylemlerinde katledilenler için saygı duruşunda bulunuldu.

'ARKADAŞLARIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Grup adına açıklama yapan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “AKP'nin iktidarını mutlaklaştırmak, ülkeyi daha büyük bir karanlığa sürüklemek, yağma ve talanı sürdürmek için yargı eliyle, ceza davalarıyla ülke tarihinin en haklı, en onurlu direnişlerinden biri olan Gezi direnişini karalamak ve mahkûm etmek istediğini” söyledi.

İki kez beraat kararı verilmiş olmasına rağmen kararların bozularak, yeniden açılan davada ceza verildiğini belirten Sarı, “Bu haklı ve onurlu direnişi paylaştığımız arkadaşlarımız için verilen kararlar hukuksuz ve dayanaksızdır. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz; arkadaşlarımız da Gezi kadar aktır, yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.

'EŞİT VE ÖZGÜR BİR ÜLKEYİ KENDİ ELLERİMİZLE KURACAĞIZ'

“Uğrunda mücadele verilen her değerin AKP iktidarı tarafından yok edilmek istendiğini, bu kararın iktidarın kâbusu haline gelen Gezi direnişine yönelik siyasi bir kinle ve talimatla alındığını” söyleyen Sarı, şöyle devam etti:

“Biliyoruz ki bu karar aynı zamanda demokrasi, eşitlik, özgürlük, laiklik, barış isteyen milyonlarca insana tam da seçim sathına girildiği bir dönemde verilen bir gözdağıdır aynı zamanda. Bir kez daha altını çiziyoruz; Gezi direnişi kimsenin talimatıyla olmadı. Gezi direnişi, emekten, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, barıştan, demokrasiden yana olanların bu tahayyülü deneyimlediği kendiliğinden bir halk hareketiydi. Gezi’de polislerin ve sivil faşistlerin şiddetiyle yaşamını yitiren tüm arkadaşlarımıza borcumuz bu karanlığa son vermek. Biz uğrunda mücadele ettiğimiz değerlerin, hayatımızın en anlamlı ve onurlu günleri olan Gezi direnişinin arkasındayız; arkadaşlarımızın yanındayız. Gezi, yepyeni bir hayatı filizlendirmek için kutup yıldızımız olmaya devam edecek; eşit ve özgür bir ülkeyi kendi ellerimizle kuracağız.”

'EĞER BECEREBİLİYORSANIZ BİZİ DE YARGILAYIN'

Açıklamada konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise duruşmada meslektaşlarının mahkûmiyet kararının hemen arkasından “Karanlığınıza asla teslim olmayacağız, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” sözlerine dikkat çekti.

Ali İsmail Korkmaz'ın, Berkin Elvan'ın katillerini cezalandırmak yerine Gezi Parkı eylemlerinde yer alanlar cezalandırılarak Türkiye'de hukukun tükendiğinin bir kez daha ortaya konulduğunu söyleyen Yücel, “Tek adam rejiminin bize getirdiği şey mahkeme kararlarıyla yurttaşı baskı altına almak onları devletin ceberut sopasıyla karşılaştırmaktır. İstiyorlar ki biz de susalım. Ama buradaki kalabalık Gezi'de olan dostlarımıza, şu an cezaevinde olanlara, düşenlere verilmiş sözümüzdür. Biz de Gezi'deydik, eğer Gezi suçsa becerebiliyorsanız bizi de yargılayın” dedi.

Açıklama atılan sloganlarla sona ererken, Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Mayıs’ta yapılacak mitinge çağrıda bulundu.

Kaynak: Duvar