İsviçre Sosyalist Parti (SP) Basel Kanton Milletvekili Ursula Metzger Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu politikayı ve basına yönelik baskıları değerlendirdi.
 
Türkiye’de darbe girişimi sonrası ortaya konan siyasetin, hükümete karşı eleştirel tutumu olan kesimler için kabul edilmeyecek bir şekilde ağırlaştığını söyleyen Metzger, darbe girişimi öncesinde de Erdoğan’ın tutumunun çok farklı olmadığını söyledi.
 
15 Temmuz sonrasında özellikle basın, düşünce ve toplanma özgürlüğüne yönelik yasadışı bir şekilde saldırıların artığını söyleyen Metzger, Kürt basınına yapılan saldırıların bu yasadışı uygulamaların finali durumunda olduğunu söyledi.
 
Erdoğan hükümetinin, ortaya koyduğu uygulamalar ile uluslararası hukuku yok saydığını söyleyen Metzger, “Erdoğan’ın davranışı ve ortaya koyduğu siyasetin temel demokratik haklara sahip olan bir devletle hiç alakası yok. Öyle ki Temmuz 2016 sonrasına Türkiye’de tek merkezli ve tek kişilik rejim oluşturuldu” dedi.
 
‘AB ACİLEN TÜRKİYE’YE KARŞI HAREKETE GEÇMELİ’
 
Türkiye’de yaşananlara karşı Avrupa Birliği (AB) ve İsviçre hükümetini harekete geçmeye çağıran Metzger, bu güçlerin Türkiye’ye karşı eleştirel yaklaşması gerektiğini kaydetti. Metzger, “AB ve İsviçre özellikle gazete ve televizyonların kapatılması noktasında Türkiye’yi açıktan yargılamalıdır. Biz Sosyalist Parti olarak bu noktada harekete geçilmesi için İsviçre hükümetinden talepte bulunduk” dedi.
 
Giderek artan gözaltı ve tutuklamaları da hatırlatan Metzger, şunları ekledi: “Biz Avrupalı siyasetçiler Türkiye’de haksız ve hukuksuz bir şekilde yaşanan tutuklamalara karşı ses çıkarmalı ve bu kişilerin bırakılması için girişimlerde bulunmalıyız. Biz Türkiye’de yaşanan duruma ne kadar çok işaret edersek Erdoğan’a karşı yaptığımız eleştiriler o kadar yerini bulacaktır.”
 
‘KİMSE TÜRKİYE’NİN İSTEĞİ ÜZERİNE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALE EDEMEZ’
 
Fransız Eutalsat adlı yayın şirketinin Med Nuçe’nin yayınını durdurmasına da değinen Metzger, şunları kaydetti: “Fransız yayın şirketi Eutelsat’ın Türkiye’nin baskılarına boyun eğerek böyle bir karara gitmesi beni çok üzdü. Bana göre anayasal haklara karşı saygı duymak en büyük görevimiz olmalı. Anayasal haklara müdahale etmek çok sınırlı konularda tartışılabilir. Bir başka devletin isteği üzerine anayasada tanınmış haklara müdahale etmek hiçbir şart altında kabul edilemez.”
 
Kimsenin Türkiye’nin veya başka bir devletin isteği üzerine basın özgürlüğüne müdahale etme hakkına sahip olmadığının altını çizerek Eutalsat’ı eleştiren Metzger, “Türkiye’de basına yönelik saldırılara karşı bizim tavrımız Türkiye’de zor şartlar altında olan basın kuruluşları ile dayanışma olması gerekirken böyle bir uygulama ile karşılaşmak doğru değil. Anayasal haklara bağlılık göstermek zorundayız” dedi. (Kaynak: BASEL / ANF - SERKAN DEMİREL)