Ş. Murat Özten / Demokrat Haber

İsviçre Ulusal Parlamentosu’na milletvekili seçimleri için oy pusulaları seçmenlere gönderildi. Böylece seçim yarışı daha da hızlandı. Verilecek her bir oyun büyük bir önemi var ve bütün adayların bunun farkında olduğu anlaşılıyor.

Bu seçimlerin göçmenler ve özellikle de Türkiyeliler açısından özel bir önemi var. Pek çok Türkiye kökenli politikacı da bu seçimde aday oldular. Bu seçimleri Türkiyeliler açısından özel kılan şey ise iki tecrübeli Türkiye kökenli politikacının, Bern Kantonu’ndan Haşim Sancar’ın ve Basel Kantonu’ndan Sibel Arslan’ın seçilme şansının çok yüksek görülmesi. Ancak her şeyin göçmenlerin oy kullanmayı ihmal etmemesine bağlı olduğunu da atlamamak gerekiyor.

Seçim yarışının iyice hız kazandığı şu günlerde biz de Yeşiller Partisi’nin Bern adayı olan deneyimli politikacı Haşim Sancar’a ulaştık ve okuyucularımıza onu tanıtmak istedik. “Vatandaşlarımızın kullanmadığı her oy kendilerine karşı bir oy demektir“ diyerek göçmen seçmenlere oy kullanma çağrısı yapan Haşim Sancar’ın göçmenlerin haklarını savunma noktasında hayli kararlı ve istekli olduğunu gözlemledik.

Ve İsviçre’de rüzgar bu kez göçmenlerden yana esiyor gibi. Göçmen adaylar kazanacak gibi. Yeter ki oylarımızı kullanalım ve doğru kullanalım. Kendilerini yürekten destekliyoruz.

Sayın Sancar, Yeşiller’in Kanton Bern’den Ulusal Parlamento adayısınız. Göçmen kökenli bir aday oluşunuz ayrı bir önem ifade ediyor. Kendinizi bize biraz tanıtır mısınız?

İstanbul’da Yabancı Diller Yüksekokulu, Fransızca Bölümü’nü bitirdim. 1982 yılından beri İsviçre’de yaşamaktayım. Bern Sosyal Hizmetler Uzmanlığı Yüksekokulu diploması sahibiyim, Aile Terapisi ve Sosyal Güvenlik alanlarında da diploma sonrası eğitim aldım. Şu an engellileri bilgilendirme ve yardım kurumu olan Pro Infirmis’in Bern şubesi yöneticiliğini yürütmekteyim. Kürtçe, Türkçe, Almanca, Fransızca ve İngilizce dillerine hakimim.

2005-2012 yılları arasında Grünes Bundnis’den Bern Şehir Parlamentosu’na girdim, Yeşil Birlik ve Genç Alternatif’lerin Grup Eş Başkanlığı görevini üstlendim. 10 yıl boyunca İsviçre Yeşiller Partisi’nin Merkez Yönetim Kurulu’nda bulundum. 2013‘ ten beri Yeşiller Partisi’nden, Bern Kanton Parlamentosu Milletvekilliği görevinde bulunuyorum. Bern ve Çevresi Engelliler Konferansı’nın yönetim kurulundayım. Sendikalar Birliği’nin Bern ve çevresi delegesiyim. Evliyim ve üniversitede okuyan iki yetişkin çocuk babasıyım.

- Neden Yeşiller? Sizi Yeşillerle buluşturan nedenleri öğrenebilir miyiz?

Yeşiller Partisi, ekolojik ve sosyal konuları birleştirerek sosyal adaleti savunan, demokratik ve dayanışmacı bir İsviçre için mücadele eden bir parti. Yeşiller göçmenlerle ilgili, temel ve sosyal haklar konularında da en tutarlı tavrı sergilemekte. Uluslararası meseleler ve dayanışma konusunda en iyi tecrübeleri, parlamenter politikaya girmeden önce Yeşiller Partisi’yle yaşadım. Bütün bunlardan dolayı kendimi en iyi şekilde Yeşiller Partisi’nde ifade edebildiğimi düşünüyorum.

- Bu bir seçim yarışı ve doğal olarak seçmenler neler vaat ettiğinizi bilmek istiyorlar? Eğer seçilirseniz Ulusal Parlamento’da hangi çalışmaları yapacaksınız? Seçmenler neden size oy vermeliler? Özellikle göçmenlerin sorunlarıyla ilgili yapmak istediğiniz çalışmaları bilmek istiyoruz.

Gerek parlamento dışı ve mesleki tecrübelerimden, gerekse parlamenter çalışmalarımdan şimdiye kadar edindiğim birikim ve tecrübelerimi ulusal alanda, toplumda zayıf bir duruma düşürülen ve dıştalanmaya çalışılan insanlarla, globalleşmeyle birlikte kayba uğrayan kişilerin yararına kullanmak istiyorum.

Kağıtsızlara oturma müsaadesi, savaş ve takipten kaçan sığınmacılara İsviçre’ye yerleşme hakkının verilmesi ilk üzerine eğileceğim konular. Yüz bin kadar savaş mağduru mültecinin alınması için girişimde bulunmayı istiyorum. Göçmenlere, seçme ve seçilme hakkının verilmesi de önemli bir konu. İkinci nesile direk vatandaşlığın verilmesi, devlet dairelerinde göçmen gençlere staj olanaklarının artırılması için yasa tekliflerinde bulunacağım. Emekli maaşlarının artırılmasını savunacağım. Kadınların emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı mücadele vermeyi ve sosyal sigortaların, gelir düzeyi düşük olan kesimin lehine şekillenmesini hedefliyorum. Sosyal yardıma yapılan saldırılara karşı mücadele verip, vergi adaleti için girişimlerde bulunacağım.

İsviçre’deki beş atom santrallerinin kapatılması, askeriyenin kaldırılarak, bütçesinin sivil alanlara harcanması lazım. Eğitim yatırımlarının artması, geleceğimizin şekillenmesinde önemli bir rol oynayacak.

Dayanışma ve sosyal adaletin sağlanması, ekolojik bir İsviçre’nin oluşması, engelliler için alt ve üstyapıda ve toplum anlayışındaki engellerin kaldırılması için çalışıyorum. Barışçıl, insan hakları ve temel hak ve hürriyetlere saygılı, açık ve demokratik bir İsviçre’nin oluşturulması için şimdiye kadar sürdürdüğüm mücadelemi, ulusal alanda devam ettirmek istiyorum.

“OYUNUZU KULLANARAK BİZE DESTEK OLUN”

Son olarak Türkiyeli göçmen seçmenlere vermek istediğiniz mesajlar var mı?

Seçimlerde biz göçmen kökenli politikacıları yalnız bırakmayıp, desteğinizi esirgemeyin. Maalesef göçmenler yine seçim konusu oluyor ve göçmenlere ve haklarına sürekli bir saldırı söz konusu. Vatandaşlığa geçme şartı, C oturumuna endeksenmeye çalışılıyor, çifte vatandaşlığın kaldırılması için girişimlerde bulunuldu. Vatandaşlarımızın kullanmadıkları her oy, kendilerine karşı bir oy demektir. Her oyun büyük bir anlamı bulunmakta ve bir oy çok şey değiştirir. Biz göçmen kökenli politikacılar parlamentolarda ne kadar çok ve ne kadar güçlü olursak, göçmenlerin hakları, dayanışma ve sosyal adaletin oluşması konusunda o denli güçlü oluruz. Oyunuzu kullanarak bize destek olunuz, bunu hepimizin çıkarı için sizlerden bekliyorum. Her oyun büyük bir değeri ve anlamı bulunmakta, bunu asla unutmayınız.