İstinaf Mahkemesi, Lice’de biri çocuk 3 kişinin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Burhan Kolbaşı’na ilişkin yerel mahkemenin verdiği kararı hatalı bularak, yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. 

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 19 Haziran 2017 tarihinde polis Burhan Kolbaşı’nın sürücüsü olduğu zırhlı aracın, karşı yönden gelen minibüse çarpması sonucu 10 yaşındaki Zilan Yamankılıç, minibüs sürücüsü Remzi Menteşe ve yolcu İlhan Ayaş yaşamını yitirdi. Hakkında “taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olmak” suçundan dava açılan polis Kolbaş’a, 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Ancak ceza, 45 bin 600 TL para cezasına çevrildi. 

İSTİNAF KARARI BOZDU

Müjdat Can'ın Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre, kazada yaşamını yitiren Yamankılıç’ın ailesi, avukatları aracılığıyla polisin yargılanması için valilik tarafından izin alınmadığını belirterek, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulundu. İtirazı değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi 10'uncu Ceza Dairesi’nin 7 Şubat’ta verdiği kararda, sanığın “taksirle öldürme” olayında eyleminin 4483 sayılı kanun uyarınca soruşturma iznine tabi olduğu ve ilgili merciden soruşturma izni istenmesi gerektiğini belirtilerek, itiraz yerinde görüldü. İstinaf Mahkemesi, bozulan dosyanın yeniden Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.

VALİLİK SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ

Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Kolbaşı’nın yargılanması için Diyarbakır Valiliği'nden 1 Mart’ta soruşturma izni istedi. 15 Nisan tarihinde başvuruya cevap veren valilik, Kolbaşı'nın Ankara Emniyeti'nde görevinin başında olduğunu belirtti. Valilik, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı'nın raporunda lastik patlamasının olay üzerinde yüzde 100 etkisinin olduğunu ve Kolbaşı'nın kusursuz olduğunu iddia ederek, soruşturma izni vermedi.   

MANEVİ TAZMİNAT

Zırhlı aracın çarpması sonucu Yamankılıç’ın ailesi ise Diyarbakır Valiliği hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı. Diyarbakır 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu (ATK) ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Makine Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan yetersiz bilirkişi raporlarını benimseyerek, valiliğin kazada kusurunun olmadığını savundu ve davanın reddine karar verdi. 

KARAR İSTİNAFA TAŞINDI

Bunun üzerine Yamankılıç ailesi, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğuna, davalı kurumun kazada kusuru olmaması durumunda da işleten durumunda olduğundan tehlike sorumluluğu ilkesince kusursuz sorumlu olduğuna, ATK ve İTÜ kurumlarının vermiş oldukları raporların gerçeği yansıtmadığına, ATK raporunun mantığa aykırı düzenlendiğine, emniyeti aklamak için düzenlenen raporun çelişkili olduğuna dikkat çekerek, davayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. 

ZIRHLI OLDUĞUNA DAİR İBARE YOK!

Kararını açıklayan Antep Bölge Adliye Mahkemesi 17’nci Hukuk Dairesi, dosyada bulunan zorunlu trafik poliçesinde 25+1 yolcu kapasitesi bulunan otobüsün zırhlı olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, kaza öncesi zırhlı otobüsün herhangi bir lastik bakımı ya da değişimi yapılmadığını kaydetti.

ATK VE İTÜ HATALI BULUNDU

Mahkeme, kararında “Zırhlıya sonradan çevrilen otobüsün menşei belgesine bakılarak, zırhın sonradan takılıp takılmadığının araştırılması, sonradan takılmışsa imalatçı veya ithalatçı firmadan otobüsün zırh takmaya uygun olup olmadığı, takılabilirse bu ameliyenin gerekli teknik şartlar izlenerek yapılıp yapılmadığı, zırh takıldıktan sonra yaklaşık iki kat ağırlaşan otobüsün aktarma organlarında ve lastiklerinde gerekli iyileştirmelerin yapılıp yapılmadığı, kaza anında takılı olan lastik markası ve tipi belirlenerek üretici firmadan lastiğin zırhlı araçlarda kullanıma uygun olup olmadığı, 11 bin 100 kg azami ağırlıkla kaç km yol kat edebileceği vs. gibi hususlar araştırılıp, davalı işletenin işletmede dikkat ve özen noksanı olup olmadığı, bu konuda noksanlık varsa mücbir sebep savunmasına itibar edilmeyeceği göz önüne alınmaksızın Adli Tıp Kurumu ve İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan yetersiz bilirkişi raporları benimsenmek suretiyle eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş ve bu hususlarda yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir” ifadelerine yer verdi. 

DAVA YENİDEN GÖRÜLECEK

Mevcut gerekçeyle ailenin İstinaf başvurusunu kabul eden mahkeme, davanın yeniden görülmesine karar verdi.

Yeniden yargılama kapsamında duruşma Eylül ayında görülecek.