Türkiye'de deprem denilince akla gelen önemli isimlerden biri olan Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul'u bekleyen büyük tehlikeyi değerlendirdi.

Habertürk'ten Ümran Avcı ve Öznur Karslı, Prof. Dr. Celal Şengör ile Türkiye'nin korkutan gerçeği deprem hakkında konuştu. 

Söyleşinin bir bölümü şöyle: 

"Yarın 17 Ağustos depreminin 18. yıldönümü. Beklenen İstanbul depreminin eli kulağında. Uzmanlara göre büyük deprem kapıya dayandı. Kesin tarih verilemese de 2030 yılına kadar ortalama 7.2 büyüklüğünde bir deprem tehdidi altındayız. Prof. Dr. Celal Şengör'ün deyişiyle, 'Türkiye'nin durumu deprem açısından bakıldığında tam bir felaket ve bu felaket geldiğinde Türkiye bağımsızlığını kaybedecek…'

Daha başlarken oldukça distopik bir manzara çizdik evet ama bu yazı dizisinin amacı zaten okurlara 'sakinleştirici' niyetine, bilim adamlarının ‘teskin edici' görüşlerini sunmak değil. Tam tersi gelmekte olan tehlikenin ciddiyetini aktarıp alınması gereken önlemler için refleks oluşturmak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yakın zamanda ciddi bir deprem beklendiğinin altını çizerek, Türkiye'de 1999 öncesi yapılan 7.5 milyon yapı stokunun yıkılarak yenilenmesi gerektiğini söyledi. 

Mevcut yapıların yüzde 60'ının mühendislik hizmeti görmediği bir kentleşmeden söz ediyoruz. Durum böyleyken, ruh durumumuz da Adalet Ağaoğlu'nun bir kitabına adını verdiği 'Ölmeye Yatmak'tan farksız. Ege neredeyse her gün sallanırken bu yazı dizisinde bir kez daha bilim adamlarının uyarılarına kulak vereceğiz. Bir yandan da hem İstanbul'u, hem de Türkiye'yi yıkan depremleri hatırlatarak hafıza tazelemesi yapacağız."

"Şu anda beklediğimiz en çetin deprem İstanbul depremi" diyen Şengör, depremin maksimum büyüklüğünü 7.6 olarak tahmin ettiklerini söyledi. Şengör'ün açıklamalarından önemli satırbaşları şöyle:

“ŞİDDETİ 10'NU BULUYOR”

Bu depremin şiddetine baktığımızda sahillerde Yeşilköy'de, Tuzla'da depremin şiddeti 10'u buluyor, diğer sahil bölgelerinde 8'i buluyor. Bu, binaların yarısı gidecek demektir. Depremin şiddeti 10'u bulduğu zaman ayakta neredeyse bina kalmıyor. İstanbul'un üzerinde kurulduğu jeolojinin özelliklerinden, yapı envanterinin kötülüğünden ve hâlâ yüklenen nüfus nedeniyle bir felaket ve çılgınlık. İstanbul'u 7.6'lık bir deprem vurduğu zaman başa çıkmanız mümkün değil. Türkiye batıya doğru senede 2.5-3 santimetre kayıyor. Aynı zamanda Türkiye'nin batısı bir elin parmakları gibi genişliyor. Bölgedeki depremler bu açılmanın yarattığı depremlerdir. 1999'daki İzmit ve Düzce depremine kadar ‘Depremler birbirlerini tetiklemez' deniyordu. Bu depremlerden sonra patır patır depremler olmaya başladı. Yunanistan'da, Ege Denizi'nin içinde, Batı Anadolu'da. Uzun süre depremin nakledilebileceğine inanılmadı… 

‘KIRILACAK FAYIN BOYU BELLİ'
İstanbul'da depremin büyüklüğünün maksimum 7.6 olacağını biliyoruz. Bunu nereden biliyoruz? Kırılacak fayın boyu belli. Ne kadar bir alanı etkileyeceği, kırılacak kabuk parçasının derinliği belli. Buradaki taşın özgül ağırlığı 2.7-2.8 arasında değişiyor. Hacim hesabı yapıldığında bu kadar ağır bir kütleyi birkaç saniye içerisinde 6 metre kaydırmak için ne kadar enerjiye ihtiyaç var?

Türkiye'nin durumunda her deprem başka depremi tetikleyebilir. 1999 depremi İstanbul'u depreme hazırladı. İstanbul eli kulağında. Zeminin karakterinden ötürü depremin şiddeti çeşitlilik gösteriyor. Şu anda asıl tehlike Edremit civarı. Ayvacık, Behramkale ve sahil kısmında 7 büyüklüğünde deprem olabilir. Bin senedir o bölgede deprem olmamış, orada biriken yamulmayı düşünebiliyor musunuz? Bu kadar hızlı gerilen Ege'deki faylar ölmez.

‘GİRİT'İN ETKİSİ KORKUNÇ OLUR'

Girit, 9 büyüklüğünde deprem üretirse Anadolu'ya etkisi korkunç olur, burada rahat konuşamayız. Santorini Adası'nı yerle bir eden volkanik patlama olursa facia olur. Neden facia? Ortalığa tüf saçıyor. Tüfün içinde silisyum yani çimento var. Yutulduğunda ciğerlere gidiyor, ciğerlerde su olduğu için ciğerlerde beton oluyor. Boğularak ölünüyor.

DEPREM OLDUĞUNDA İSTANBUL'U NASIL BESLEYECEKSİNİZ?

Türkiye depreme hazır değil. Özellikle İstanbul'u vuracak bir deprem için. İstanbul'da bir sel olduğunda, kar yağdığında hiçbir yere gidemezsiniz. Deprem olduğu zaman İstanbul'u nasıl besleyeceksiniz? Yaralılara nasıl hizmet götüreceksiniz, insanlar nereye sığınacak? Hareketli iskelelerimiz hazır mı? Denizden besleyebilir miyiz İstanbul'u? Yapacak fazla bir şey yok, felaketi bekliyoruz. Bu felaket geldiğinde Türkiye bağımsızlığını kaybedecek.

Muhtaç olacak. Yardım için Avrupa'ya el açacaksınız! İstanbul'un yıkıldığını düşünebiliyor musunuz? Hangi gelirle ayağa kalkacak? Hangi uzmanlıkla kaybolmuş, zarar görmüş, kültürel varlıklar tamir edilecek? Marmara'da yapılanlar şöyle başladı. Önce deprem güzergâhını dolaştık. Deprem fayı Marmara'nın altına giriyordu.