Yaklaşık 50 bin avukatın kayıtlı olduğu İstanbul Barosu, bu hafta sonu yapılacak genel kurulla yeni başkanını belirleyecek.

8 avukatın aday olduğu seçimlerde başkan adaylarının temel hedefi, "Savunmayı güçlendirmek " oldu. Mevcut Başkan Mehmet Durakoğlu, "Önümüzdeki bir yılda demokrasi mücadelesi yapılması gerekiyor” dedi.

Avukat Hakları Grubu Adayı Gökhan Ahi, avukatların yaşadıkları sorunlara dikkat çekerek, "Özellikle ideolojimiz hukukun üstünlüğü olacaktır" dedi.

Geçen yıl Ekim ayında yapılması gereken, ancak İçişleri Bakanlığı’nın genelgeleriyle ertelenen İstanbul Barosu Başkanlığı için 16-17 Ekim’de Haliç Kongre Merkezi’nde seçim gerçekleştirilecek.

16 Ekim’de başkan adayları vaatlerini anlatacak, mevcut yönetimin faaliyet, denetim ve disiplin kurulu raporları görüşülecek. 17 Ekim’de ise başkanlık seçimi için oy verme işlemi yapılacak.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, seçilecek yönetim, yalnızca bir yıl görev yapacak.

8 ADAY YARIŞACAK

Seçimlerde şimdilik 8 avukat aday oldu: Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Mehmet Durakoğlu, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi adayı Hasan Kılıç, Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Ata Yazıcıoğlu, Avukat Hakları Grubu adayı Gökhan Ahi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adayı Sezin Uçar, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu adayı Kaptan Yılmaz, Hukuk Hareketi Platformu adayı Burhan Öğütçü ve Bağımsız Avukatlar grubu adayı İshak Şâdi Çarsancaklı...

DURAKOĞLU YENİDEN ADAY

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, seçimlerde son kez yeniden aday oldu. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adayı olan Mehmet Durakoğlu, "Önümüzdeki bir yıl içinde özellikle her iki Türkiye’deki siyaset kutbunun anayasa yapacak olması nedeniyle baro olarak bu dönemde hukuk mücadelesi kadar demokrasi mücadelesi yapılması da kanaatindeyiz. Bu sürecin deneyimli bir kadro ile yürütülmesi gerek" dedi.

Hukuka saygısı olmayan bir yönetimin üç kez ertelediği bir genel kurula gittiklerini anımsatan Durakoğlu, "Önümüzdeki bir yılın ülkemizdeki gündeminde İstanbul Barosu’nun ağırlığı aranacaktır. Bu dönem omurga gereksindirecektir. Kemik erimesi kaldırmaz. Ağır zamandayız. İstanbul Barosu gücünü mücadeleci geleneklerinden alır" diye konuştu.             

GÖKHAN AHİ: MESLEK SORUNLARI DAHA KÖTÜYE GİDİYOR

Avukat Hakları Grubu Adayı Gökhan Ahi, 20 yıllık avukat olduğunu belirterek, mesleğe başladığında sorunlar neyse bugün de aynısını hatta daha beterini yaşadıklarını anlattı.

Özellikle son 19 yıldaki iktidar döneminde birçok kurumun iktidara bağımlı hale getirildiğini veya iktidarın müdahalesine açık hale getirildiğini vurgulayan Ahi, şunları kaydetti:

"Bunlardan biri de yargı. Yargı sistemi içerisinde savunma hakkını temsil eden avukatlar her zaman araştıran, sorgulayan, güçsüzü güçlüyle eşitleyen bir hukuk süjesi olarak siyasi iktidarın her zaman baskısı altında oldu. Avukatlara yapılan soruşturmalar, avukatların gittikçe yargı içerisindeki konumunun itibarsızlaştırılması, avukatlığa alternatif modellerin geliştirilmesi, avukatlara saldırılması, avukatların öldürülmesi, tutuklanması, duruşmalardan çıkarılması gibi günlük hayata yansıyan birçok pratik de gözlemleniyor. Meslekteki sorunlar düzelmek bir yana daha da kötüye gidiyor. "

Bu duruma kayıtsız kalamadıklarını ifade eden Gökhan Ahi, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Çünkü hem insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü korumakla görevli hem de avukatlık mesleğini geliştirmek ve avukatların ihtiyaçlarını korumakla görevli barolar bu görevlerini yerine getirmekte yavaş kaldılar. Hatta bu durum içinde birçok avukat barosundan beklentilerini dahi yitirdi. Halbuki baro gücünü avukatlardan alır, avukatlar ise gücünü barodan alır. Biz baroların daha etkin ve daha mücadeleci olması için çalışmalar yapacağız. Bunun için de önceliğimizi avukat sorunlarının iyileştirilmesine ve avukat haklarının korunmasına verdik. Böylece baroya güç veren avukatlara daha güçlü kılacağız. Bugüne kadar baro seçimlerinde ideolojik fikirlerin yarıştığını gördük. Ancak bizim mesleğimizde ideolojilere yer yoktur. Bizim mesleğimiz ideolojiler üstüdür. Öncelikle ideolojimiz hukukun üstünlüğü olacaktır."

SEZİN UÇAR: ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR BARO YARATACAĞIZ

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adayı Sezin Uçar ise, son 6 yıl içerisinde gerçekleşen rejim değişikliğinin büyük oranda yargısal kurumlara müdahaleyle gerçekleştiğine işaret ederek, "Hukuk Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar araçsallaştırıldı. En son adli yıl açılış töreninde Diyanet İşleri Başkanı’nın dualarla katılması bunun göstergesi. Artık insanların en büyük sorunu adalet olmasına karşın en güvensiz oldukları kurum yargı mekanizmaları. Böyle bir ortamda İstanbul Barosu seçimleri hazırlıkları başladı" dedi.

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar olarak bu koşullar içinde savunmanın daha güçlü, demokratik, özgürlükçü ve cinsel eşitlikçi bir baro tarafından temsil edilmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Avukat Uçar, mevcut İstanbul Barosu yönetiminin etkin bir şekilde mücadele etmediğini söyledi.

150 yıllık geçmişe sahip İstanbul Barosu’nun bugüne kadar kadın baro başkanı olmadığına dikkat çeken Uçar, "Artık İstanbul Barosu’nu bir kadın başkanının yönetmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizler, işçi avukatların, genç avukatların, kadın avukatların temsil ettiği, bu kesimlerin hak ve sorunlarını çözecek bir baro inşa etmek istiyoruz. Özgürlüklerden yana, halkın toplumsal adalet mücadelesinin içinde olan bir baro inşaat etmek istiyoruz" dedi.

PROF. KÖKSAL’DAN EĞİTİM VURGUSU

Uçar, yönetime geldikten sonra ruhsatları iptal edilen avukatların sorunlarını gündeme alacaklarını, işçi avukatların emeğinin sömürülmesine karşı mücadele içinde olacaklarını, kadın avukatların uğradıkları şiddete karşı özel disiplin merkezleri açacaklarını kaydetti.

Avukat Hakları Grubu’nun yönetim kurulu üyesi adayı olarak seçime giren Prof. Dr. Mehmet Köksal, hukuk fakültelerinin ve mezunlarının sayılarının arttığına, ancak mezunların eğitim kalitesinin düştüğüne işaret etti. Meslek öncesi eğitimin ve baroya kabul şartlarının bu gerçeğe uygun olarak yeniden düzenlenmesi ve yapılandırılmasının şart olduğunu vurgulayan Köksal, şunları ifade etti:

"Benim görevim bu noktada başlamaktadır. Mevcut yönetim ve diğer aday gruplar bu konuda ya çok eksiktir ya da hiç strateji geliştirmemişlerdir. Mesleğin gereği gibi ve etkin yerine getirilmesine yönelik eğitim programları oluşturacağız. Mesleki bilgi ve tecrübelerin aktarılmasına yönelik eğitim programları geliştireceğiz. Buna bağlı olarak Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı hukuk ihtisas kütüphanesini kuracağız. 1878 yılında kurulmuş bir baroya yakışır kütüphane oluşturacağız."

Avukat Mehmet Köksal, seçimi kazandıkları halde şeffaf bir yönetim sağlamak için denetim kurulu oluşturmayacaklarını, bunun yerine kendilerinden sonra en çok oy alan grubun denetimine girmek istediklerini ifade etti. Köksal ayrıca, tamamı genç meslektaşlardan oluşan "gölge yönetim kurulu" oluşturup, hem iç denetimi sağlamış olacaklarını, hem de genç meslektaşlarını yönetime hazırlayacaklarını dile getirdi.