İşsizlik bir ülkenin, ekonominin en temel sorunlarından biri. İşsizliğin çok olduğu ülkelerin ekonomik, toplumsal, teknolojik yönler başta olmak üzere hiçbir alanda gelişmelerinin olanağı yok. İşsizliğin yüksek olduğu toplumlarda, toplumun çalkantılardan uzak yaşaması söz konusu olamaz.

Türkiye Cumhuriyeti’nde işsizlik oranının yüz kaç olduğuna ilişkin güvenilir veriler yok. %12.2 dolayında olduğu ileri sürülmekte. Eski TÜİK başkanı, “rakamlar bana gelmeden önce Berat Albayrak’ın önüne gidiyordu” diye açıklama yaptı. İşsizlik sözgelimi %30 olsa bunu %12.2 olarak açıkladıklarında, gerçek oranı bulacağınız başka kaynaklar, seçenekler yok gibi. Uluslararası veri toplayan kuruluşların topladıkları verilerden, gerçeğe yakın bilgiler elde edebilmekteyiz.

İçinde bulunduğumuz günlerde işsizlik sorununun boyutlarını ortaya koyan somut bir olay yaşandı:

“Adana Büyükşehir Belediyesi operatör şoför, ağır vasıta şoförü, büro elemanı ve park bahçelerde görevlendirmek için 200 eleman alımı için ilan verdi. İşe alınacak olan 200 eleman için şu ana kadar 52 bin kişinin başvurduğu bildirildi. Başvuranların 45 bininin ise üniversite mezunu olduğu açıklandı.

Başvuruların devam etmesi nedeniyle bu sayının daha da artması beklenirken Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Zeydan Karalar, “Ülkenin geldiği nokta ne yazık ki bu. Belediyeler, bu işsizliğin altında eziliyor” dedi.

'Gençler çaresiz'

Karalar, Sözcü Gazetesi'nden Ali Ekber Ertürk'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“200 eleman alacağız, şu ana kadar 52 bin kişi başvurdu. Bunların yüzde 90'ını da üniversite mezunları oluşturuyor. Şimdi bu üniversite mezunlarına hangi işi vereceğiz? Bir kere uzmanlık alanları farklı. Mesela kadın, erkek sosyal bilimler mezunu başvuruyor, onu park bahçelerde mi görevlendireceğiz, ağır vasıta şoförü olarak mı?”(1)

Ülkenin gerçek durumu bu. Çok söze gerek yok. Bu olay ülkedeki işsizliğin gerçek boyutlarını ortaya koymakta. İnsanlar açlık sınırı altında olan ücretlerle bile iş bulmakta zorlanmaktalar. Bu durum gelişmemişliğin, ekonomik durgunluğun göstergesi. Yaşanan sonucun suçlusu, ülkeyi bu duruma getirenler.

Eğitim mal ve hizmet üretecek insanlar yetiştirmek için yapılır. Eğitim-öğretim süreçlerinden geçen gençler dindar gençlik olsa, sosyalist görüşlü gençlik olsa ne değişir? Ülke içinde, dış ülkelerde iş bulma olanakları sınırlıdır. Küreselleşen dünyada, küresel düzeyde mal ve hizmet üretecek insan yetiştirmeden, işsizlik sorununu, eğitim sorununu, ülkenin genel sorunlarını çözme olanağı olamaz.

Yükseköğrenim kurumlarını bitirenler, öğrenim gördükleri alanlarda çalışma olanağı bulamamaktalar. Eğitim gördükleri alan dışında çalışmak zorunsa kalmaktalar. Eğitim kurumlarının yapılanmaları, çalışmaları, ülkedeki mal ve hizmet alanlarının gereksinimlerini giderecek insan yetiştirme noktasından uzaktalar.

Yükseköğretim kurumlarımız, ülkedeki mal ve hizmet üretimini yapacak bilgi donanımında, yetenekte insan yetiştiremiyor. Eğitim sistemi insana, ülkeye hizmet için insan yetiştirmek için değil, devlete hizmet edecek, boyun eğecek insan yetiştirmek için kurgulanmış durumda. Adana Büyükşehir Belediyesi’ne iş almak için yapılan başvurular, bu kurgunun somut göstergesi.

İlkokul, ortaokul bitirenler, bir sonuç alamayacaklarını bildikleri için başvuruda bulunmamış olmalılar.

Bu ülkenin Z, Y, X kuşakları, gelecekten nasıl umutlu olsunlar? Neden bu ülkeden gitmek itemesinler? İnsanlar karınlarının doyduğu yere vatan demeye başlayalı çok oldu.

Yurttaşına karnını doyuracak iş olanakları yaratmadan yapılan yolların, köprülerin, havalimanlarının hiçbir önemi yok. Dengeli bir ekonomik yapılanma sağlanması gerekmekte. Gelir dağılımı uçurumlarının azaltılmasının yollarından birisi bu.

--------------------------------------

(1) BirGün Gazetesi, 200 kişilik iş ilanına 52 bin başvuru yapıldı: 45 bini üniversite mezunu, 29.03.2021