İlk kez 1956’da keşfedildiğinden beri, İsrail’in Hayfa yakınlarında bulunan Raqefet Mağarası, Natufianlar olarak bilinen antik bir gruba dair çok önemli bir bilgiler sağladı. Hayvan kemikleri, aletler ve bitki izleriyle birlikte, Natufianların ölülerini çiçeklerle bezenmiş yataklara gömdüğünü gösteren 30 kişinin kalıntıları ortaya çıkarıldı. Şimdi ise bilim insanları, Natufianların Raqefet Mağarası’nda, muhtemelen bilinen en eski alkollü içecek üretimini işaret eden bira mayaladıklarını keşfetti.

Natufian kültürü insanları, Paleolitik ve Neolitik dönemler arasında Levant’ta yaşayan yarı yerleşik bir toplayıcı gruptu. Natufianların, Yakındoğu’daki avcı toplayıcılar ve en eski çiftçi topluluklar arasında hayati bir geçiş bağı olarak hizmet ettiğine inanılıyor. Bu önemli topluluk hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyen, Li Liu liderliğindeki bir araştırma ekibi, son zamanlarda bu insanların ne yediğini araştırmaya başladı.

Erman Ertuğrul'un arkeofili'nde yer alan haberine göre araştırmacılar özellikle eski bira kalıntılarını aramıyorlardı, fakat Raqefet Mağarası’nda 13.000 yıllık taş havanları analiz ettikleri zaman bulduları şey buydu. Kaplar, buğday ve arpanın içkiye dönüşümünde tipik olarak bulunması beklenen nişasta tortuları, fitolit ve mikroskobik bitki partikülleri içeriyordu.

Stanford Üniversitesi’nden arkeolog Liu, yaptığı açıklamada “dünyanın en eski insan yapımı alkol kayıtlarını” keşfettiğini belirtiyor. Bira yapımı tipik olarak daha sonraki dönemde var olan tarım toplumlarıyla ilişkili olarak biliniyor. Bu keşiften daha önce bilinen en eski bira yapımı kanıtları, Kuzey Çin’de bulunmuştu. Ancak bu kanıtlar, Natufianlılar Raqefet Mağarası’nda içki içtikten yaklaşık 5000 yıl sonrasına aitti.

Eski ekmek kalıntılarının bulunduğu kuzeydoğu Ürdün’deki Shubayqa 1 arkeolojik sahasında bir taş yapı. Ekmeğin pişirildiği şömine ortada. C: Alexis Pantos

Araştırmacılar, kullanım-aşınma analizi ve kalıntı analizinin, kaplardan iki tanesinin tahılları depolamak için kullanıldığını ve bunlardan birinin bira mayalamak için kullanıldığını ortaya koyduğunu söylüyor.

Araştırma yazarlarına göre, Natufianların üretimi yedi farklı bitki ailesinden türe (buğday, yulaf, arpa, baklagiller ve keten gibi lifli bitkiler dahil) dayanıyordu ve büyük olasılıkla üç farklı aşamadan oluşuyordu. İlk olarak, tahıllar suyun içinde çimlendiriliyor, süzülüyor ve kurutularak maltlaştırılıyordu. Daha sonra malt eziliyor, su ile karıştırılıyor ve dört saate kadar ısıtılıyordu. Son olarak bu lapa, maya ile fermente ediliyor ve bir veya daha fazla gün bekletiliyordu.

Sürecin bu şekilde ilerlediğini doğrulamak için araştırmacılar kendi laboratuvarlarında Natufian tarzı bira yaptılar ve nişasta granüllerini eski kaplarda bulunanlarla karşılaştırdılar. Araştırmacıların yaptığı mayalı içki, Natufian’ların hazırladığına oldukça benzerlik gösterdi.

Natufianların birası, bugün içtiğimiz köpüklü şeylerden çok farklı bir şeydi ve muhtemelen alkol içeriği oldukça düşüktü. Makalenin eş yazarlarından Jiajing Wang’ın belirttiğine göre, bu bira saydam değildi; ince yulaf lapası ya da yulaf ezmesi gibi görünüyordu.

Araştırma ekibinin analizleri birkaç nedenden dolayı oldukça önem taşıyor. Birincisi, bir mezar alanı olan Raqefet Mağarası’nda bira yapım kanıtları bulunması, alkollü içeceklerin Natufian kültüründe önemli bir ritüel işlevi görebileceğini gösteriyor. Ayrıca yeni bulgular, oldukça tartışmalı bir teoriye kredi verir biçimde; bu insanların sadece ekmek tadı için değil, susuzluklarını gidermek için de bira içmek üzere tahıl evcilleştirdiklerini gösteriyor. Raqefet’te bulunan bira kalıntıları, kuzeybatı Ürdün’de bulunan ve 14.600 ila 11.600 yıl önce Natufianlar tarafından pişirilen ekmek kalıntılarından daha önceye de tarihleniyor olabilir.

Son olarak, Natufyalıların bira yapma becerileri, insanların tamamen tarımsal bir yaşam tarzına geçmesinden önce bile nispeten sofistike gıda üretiminin gerçekleştiğini gösteriyor.

Araştırmanın eş yazarlarından Dani Nadel, “Raqefet Mağarası’ndaki Natufian kalıntıları bizi şaşırtmaya asla son vermiyor. Bira üretimi ile Raqefet Mağarası, Natufian yaşam tarzının, teknolojik kabiliyetlerinin ve icatlarının çok canlı ve renkli bir resmini sunuyor.” diyor.