Gazeteci İsmail Saymaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Cumartesi Anneleri’ne yönelik açıklamalarına TBMM kayıtları ile yanıt verdi.

Soylu’nun “Çok affedersini bu kişiler, Eminönü Meydanı'nda gezerken mi kayboldu?” sorusuna yanıt veren Saymaz, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, faili meçhulleri kastederek, "Eminönü'nde gezerken mi kayboldular?" diye sordu. Üç kaynak tavsiye edebilirim: TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu (1995), Kutlu Savaş'ın Susurluk Raporu, TBMM Cemil Kırbayır Raporu (2011)” dedi.

Cemil Kırbayır’ın Kars’ta kaybedildiğini anımsatan Saymaz, “Dün müdahale edilenler içinde, 1980'de Kars'ta (Eminönü değil) kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail de vardı. Kırbayır Raporu'nda şöyle deniliyor: "Sorguda işkenceye dayanamayarak yaşamını yitirdiği ve bu sorguyu yapan şahıslarca yok edildiği" ifadelerini kullandı.

Saymaz’ın Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, faili meçhulleri kastederek, "Eminönü'nde gezerken mi kayboldular?" diye sordu.

Üç kaynak tavsiye edebilirim

1- TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu (1995)

2- Kutlu Savaş'ın Susurluk Raporu

3- TBMM Cemil Kırbayır Raporu (2011)

Dün müdahale edilenler içinde, 1980'de Kars'ta (Eminönü değil) kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail de vardı. Kırbayır Raporu'nda şöyle deniliyor:

"Sorguda işkenceye dayanamayarak yaşamını yitirdiği ve bu sorguyu yapan şahıslarca yok edildiği..."

Yine dün gözaltına alınan gazeteci Faruk Eren'in ağabeyi Hayrettin Eren, gerçekten de "Eminönü'nde gezerken" kaybedildi. Annesi Elmas Eren, oğlunun aracını Emniyet'in kapısında gördü. 26 yaşındaki Eren, o günden beri kayıp... Babası, oğlunun cenazesini göremeden öldü.

Ahmet Şık'a gelince... 12 Eylül'den önce CHP Adana İl Başkanı olan dayısı Ahmet Albay, Kahramanmaraş Katliamı davasında mağdurların avukatlığını yaptığı için 3 Mayıs 1980'de katledildi. O sarılmasın da, kim sarılsın?

Bakan Soylu, geçen mart ayında CHP'lilerin "12 Eylül referandumunda evet dediniz" şeklinde sıkıştırması üzerine şöyle demişti: "Niye evet dedik. Çünkü eski derin devletten, faili meçhul cinayetlerden... çok çekmiştik."

Bugün değişen ne olabilir ki?