Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com.tr’de yayımlanan yazısına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Tayip Temel ile görüşmesini yazdı.

Saymaz, Temel’in HDP adına kimlik açıklanmadan demeç verilmesine itiraz ettiğini yazdı.

Saymaz’ın Halk TV’de yayımlanan haberi şöyle:

Bugün “Demirtaş’ın PKK’ya resti HDP’de nasıl karşılandı” başlıklı yazımda yer verdiğim HDP’li bir yöneticinin açıklamaları HDP’de tartışma yarattı.

Adı bende saklı olan HDP’li yönetici Demirtaş partisinden ayrı ve bir adım önde görünmesinin rahatsızlık yarattığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Demirtaş, bu şekilde devam ederse parti dışına itilir. Cezaevinden çıktığında bir panele bile sokmazlar. Hiçbir yerde konuşamaz. Bugünkü ruh hali böyle.”

HDP’li yönetici, Demirtaş’ın geçen nisan ayından beri PKK’ya karşı açıkça tavır aldığını ve bu tutumu cezaevine giden HDP’lilere de açıkladığını kaydederek, “Çok cesur bir hamle. Ama büyük risk aldı” diye konuştu.

Yazım üzerine HDP Van Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Twitter’da yazımı alıntılayarak, şöyle yazdı:

“HDP’de herkes, hele de yetkili olanlar açık kimliği ile konuşur, kendini gizleyerek konuşmaz. İsmini gizleyerek konuşuyorsa HDP’li değildir. Yetkili hiç değildir.”

TEMEL: HDP’LİLER İSİM BELİRTMEDEN KONUŞMAMALI

Paylaşım üzerine Tayip Temel’i aradım.

Temel, HDP adına kimlik açıklanmadan demeç verilmesine itiraz ettiğini belirterek, şöyle dedi:

“Benim itirazım, böyle bir tartışmanın, rahatsızlığın, eleştirinin olup olmadığına değildir. İtirazım, isim belirtmesizin, konuştuklarının sorumluluğunu almaksızın, ucu her yere çekilebilecek şekilde, partimizin iç sorunlarının sıklıkla yayınlanıyor olmasınadır. Dezenformasyona hedef olan, bütün ekranlarda ve gazetelerde katılımımız olmadan tartışılan partiyiz. Eğer bir şey konuşacaksak kendi ismimizle konuşalım ki tekzip etme, düzeltme, itiraz etme hakkımız olsun. HDP’liler böyle konuşmamalı, konuşursa ismiyle konuşmalıdır. Yoksa şüphesiz parti içinde Demirtaş’a eleştiriler olabilir. Demirtaş’ın bazı değerlendirmelerine yönelik farklı görüşler çıkabilir. Demirtaş’ın partiye yönelik eleştirileri ve farklı tutumları olabilir. Bunlar mümkün. Her partide olabilecek şeyler.”

Temel’e şu soruyu yönettim:

"Partinin yönetici kadrolarında Demirtaş’a dair bir eleştiri ve soğukluk olduğu, partiden ayrı hareket ettiğine dair bir kanaatin olduğu doğru mu?”

Temel, şöyle dedi:

“Parti yönetimiyle Demirtaş arasında bazı konularda görüş farklılıkları, farklı yaklaşım olduğunu söylemekte beis yok.”

“Bununla ilgili Demirtaş’la görüştünüz mü? Kendisi size ne diyor, siz ona ne diyorsunuz?” şeklindeki sorum üzerine Temel, şu yanıtı verdi:

“Partinin bu konudaki görüş ve düşünceleri, partinin kendisinden farklı düşündüğü hususları kendisine iletildi. Zaten iletilmekle kalındı. Sonuçta bir arkadaşımızdır yani. Biz birbirimizle sürekli iletişim içerisindeyiz. Kendisinin çeşitli eleştirileri, önerileri oluyor. Parti kurullarının görüş ve düşüncelerine farklı yaklaşımları ve eleştirileri oluyor. Bu çerçevede demokratik teamül içerisinde ilişki sürüyor.”

Demirtaş’ın yanıtının ne olduğunu sordum.

Temel, “Zaten kendisi kamuoyuna açıkladı yanıtını” dedi.

“Dünkü tweet aslında bu görüşmeden sonra atıldı, öyle mi?” diye sordum.

Temel, şöyle dedi:

“Yok yok. Kendisi sıklıkla dışarıdan beslenen bir pozisyonda. Kamuoyunun, tabanın, parti kurullarının görüşünü değerlendirmiştir muhakkak. Ama onun sonucu mu attı, bilemiyorum.”