SERDAR KORUCU / Radikal

İstanbul ’da Taksim’den yolu geçenlerin buluşma merkezi Aya Triada Kilisesi’nin önündeki dükkânların akıbeti belli oluyor. İşletmecilerle görüşen Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, kilisenin önündeki dükkânların kaldırılmasına değil, bir proje ile düzenlenmesine karar verdi. Kararla meydana bakan dükkânların tabelaları değiştirilecek, jeneratörler ortak kullanılacak. İşletme sahipleri ise Başbakan’ın ‘kiliseyi meydana çıkarmak için dükkânları kaldırma’ önerisine “Dükkânlar zaten kiliseyi kapatmıyor” diyerek yanıt veriyor.

Aya Triada Kilisesi’nin Taksim Meydanı’na bakan dükkânlarıyla ilgili devam eden belirsizlik Başbakan Erdoğan’ın sözleriyle başladı. Gezi Parkı eylemlerinin yaşandığı 2 Haziran’da Başbakan’ın bir televizyon kanalında ‘Taksim Camii’ projesini anlatırken kullandığı “Kilise vakfının önündeki tüm dükkânları kaldıralım diye vakıfla konuşacağız. Kilise meydana çıksın. Diğer tarafta cami olsun. Bizim medeniyet anlayışımızın çok güzel bir göstergesi olsun” ifadelerinin ardından gözler bölgeye çevrildi.

BALIKLI RUM VAKFI PROJEYİ BAŞBAKAN’A SUNACAK

Aylardır süren ‘dükkânlar kaldırılacak mı, kaldırılmayacak mı’ tartışması 3 Ekim’de Balıklı Rum Hastanesi Vakfı yöneticileriyle işletmeciler arasındaki toplantıda masaya yatırıldı. Toplantıya katılanlardan, bölgenin en eski esnaflarından, Selvi Restaurant’ın 60 yıllık işletmecisi Ayvaz Hacızade, hazırlanacak projenin Vakfın Başkanı Dimitri Karayannis tarafından bizzat Başbakan Erdoğan’a sunulacağını söyledi.

Dükkânların tarihi değerini vurgulayan Hacızade, “Bu dükkânlar 130 seneden fazladır burada. Yeni değiller. Şimdi hazırlanacak proje ile dükkânların klima ve jeneratörleri düzenlenecek. Herkesin kendine ait jeneratörü olmayacak” dedi.

Ayvaz Hacızade, proje kapsamında kilisenin Sıraselviler Caddesi’ne açılan kapısının da açılacağını belirtti, “1955’te de kiliseyi tahrip etmişlerdi, kırıp dökmüşlerdi ama 1970’lerde Ecevit dönemindeki olaylar sonrasında o kapı kapatılmıştı. O zaman kapıdan çok sayıda kişi içeri girmiş, binayı mahvetmişlerdi” dedi.

‘ESNAF OLUMSUZLUKLARI TESPİT EDİP DÜZELTECEK’

Selvi Restaurant’ın yanındaki dükkânı işleten yeğeni Hakan Hacızade de kilisenin yeniden açılacak kapısı için güvenlik projesi hazırlanacağını ve kameraların yerleştirileceğini söyledi. Hacızade, sürecin zamanlaması için ise “Projeler çizildikten sonra işletme sahipleri kabul edecek, vakıf onaylayacak ve ardından belediyeye sunulacak. Yani bu süreç 6 aydan önce bitmez” diye konuştu. Hem bölgenin işletmecilerinden hem de inşaat mühendisi olan Erol Yümlü de kiliseyi saran dükkânların proje kapsamında üçe ayrıldığını belirtti: “Bu yerlerde olumsuzlukları biz tespit edeceğiz. Dış cephe düzenlemesi hazırlayacağız. Esnaflar olarak projemizi oluşturuyoruz. Mal sahibimizin de destek verdiği proje için belediye ile görüşeceğiz.”

Yümlü, 1880 yılında ibadete açılan kilisenin tarihi niteliği bulunan dükkânlarının da korunmasıyla ilgili yasaları işaret etti: “Buradaki yapılar tescili olmamasına rağmen kolaylıkla tescil edilebilirler. Kanun ‘1957 öncesi yapılar tarihi eserdir’ der. 1930’larda çekilen fotoğraflarda da zaten buradaki dükkânlar görülmekte.” Projenin bölgeye prestij katacağını belirten Erol Yümlü kot farkı nedeniyle dükkânların kiliseyi kapattığı iddiasıyla ilgili olaraksa bunun imkânsız olduğunu söyledi.

Yümlü, “Kilisenin önü Meşelik Sokağı’na bakar. O nedenle zaten önü kapalı değil. Bu dükkânlar kilisenin diğer cephesini de kapatmaz. Burayı yıksanız 3 metre yüksekliğinde toprak kütlesi ile karşılaşırsınız çünkü arada kot farkı var. Zaten bu nedenle de dükkânlar inşa edilmiştir” diye konuştu.