Amerikan basınına yansıyan haberlere göre Ankara Hacıbayram Mahallesi’nden Irak ve Suriye’de katliamlar gerçekleştiren IŞİD’e katılımların halen sürdüğü ortaya çıktı. Ankara'dan IŞİD'e katılan C.A, Gaziantep üzerinden Ankara'ya dönmüş. Suriye'de çatışmalara katılan C.A. şimdi Ankara'da iş bulup çalışmak istiyormuş....

Şubat-Mayıs aylarında Suriye’nin Rakka şehrinde IŞİD saflarına katılan Hacıbayramlı 10 Türk’ten biri olan C.A., IŞİD'e son katılımların bir hafta önce gerçekleştiğini, 10 kişilik bir grubun gittiğini söyledi.

C.A., örgütün Hacıbayram’daki örgütlenmesini ise, “IŞİD’e katılanların hemen hepsi akraba. Suriye’de komutan düzeyde O. isimli bir Türk var. O’nun kardeşi kayıp, büyük olasılıkla öldü. Babası yine IŞİD’e katıldı ve çatışmalara giriyor. Türklerden ailelerini de götürüp IŞİD kontrolündeki bölgelere yerleşenler var” diye konuştu.

New York Times’da, Ankara’nın Hacıbayram Mahallesi’nden IŞİD’e çok sayıda katılım olduğu yönünde yer alan haberin ardından Cumhuriyet gazetesinden Sertaç Eş Rakka’da çatışmalara katılan ve halen mahallesinde yaşayan bir kişiye ulaştı.

Örgüt saflarına şubat ayında katıldığını, Suriye’nin Rakka kentinde 15 günlük silahlı eğitimin ardından çatışmalara katıldığını anlatan C.A., “Rakka’da PYD ile çatışıyorduk. IŞİD’te çatışmalara ‘amele’ diyorlar. Hemen her gün ameleye gidiyorduk” dedi.

Her çatışma başına 150, her ay da 500 dolar para aldıklarını anlatan C. A., yaşam koşullarını ise şöyle anlattı: “Her gün iki saat su, iki saat da elektrikten yararlanıyorduk. İnternete girmek serbest. Gider gitmez herkes Bağdadi’ye biat eder, bunun için bir tören düzenlenir. Ben eroin bağımlısıydım. Rakka’ya giderken tedavi görüyordum, ilaçlarımı da aldım yanımda. Ancak içmeye fırsatım olmadı, krize girince de yapacak bir şey yoktu. Sigara bile yasak. Uyarıdan sonra falakaya yatırdılar ve ayaklarıma sopayla 25 kere vurdular. Biz 10 kişilik bir grup olarak gittik. Sincan’dan, Keçiören’den, Mamak’tan da birer kişi vardı. Yaralanan oldu, elinde bomba patladığı için elleri ve yüzü yanan oldu. Bizim gruptan 4-5 kişi geri döndü. Geri dönenlerle sokakta rastlaşıyoruz.”

IŞİD’e katılmadan önce yalnızca, “Cuma namazını” kılmaya çalıştığını söyleyen  C.A., örgüt içinde hayatın tamamen ibadete odaklı olduğunu dile getirdi.

Türklerin ve Ankara’dan gidenlerin IŞİD’deki konumuna ilişkin soruya C.A., şu yanıtı verdi: “Bizim buradan giden biri var. Adı O. Rakka’da komutan. Kardeşi İ., şu an kayıp. Büyük olasılıkla öldü. Babası E. de Rakka’da ve çatışmalara katılıyor. Bu aile çocuklarını ve eşlerini de beraber götürdü. IŞİD kontrolündeki bölgede yaşıyorlar. Ailesiyle birlikte IŞİD’e katılanlar da var. Kadınlar çatışmaya girmiyor, çok az evden çıkıyorlar. Hamile kadınlar hiç evden çıkmıyor. IŞİD’ciler türbeleri bombalıyorlar, Şii mezarlarını bombalıyorlar, yıkıyorlar.”

C.A., IŞİD’in tepki toplayan infazlarına katılıp katılmadığı yönündeki soru üzerine, “İnfaz yapmadım. İnfazları gördüm. PYD’den üç kişiyi kurşuna dizdiler. Ben cami bombalamadım. Ama Şiilerin camisini bombaladıklarını da gördüm” dedi.

C.A., IŞİD'den ayrılma nedenini şöyle anlattı:

“Bana bir faydası oldu, eroinden zorla da olsa mecburen kurtuldum. Birlikte gittiğimiz arkadaşlar da rakı içerlerdi, onlar da bu alışkanlıklarından vaz geçti. ‘Türbeye biat edilmez’ diyorlardı, bunu anladım da, cami bombalamaları zoruma gitti. Çocuklarımı göreceğim diye izin aldım. Beni Gaziantep’te sınır bölgesinde akşam üzeri tarladan Türkiye’ye geçirdiler. Bir daha da geri dönmedim, dönmeyi de düşünmüyorum. İş bulup çalışmak istiyorum.”

C.A, kendisiyle birlikte Rakka’ya gidenlerin adlarını, “S., B., A., A., K., E., D. ve S.” olarak sıraladı. IŞİD’e katılanların büyük çoğunluğunun Avrupa’dan gelen Müslümanlar olduğunu belirten C.A., “Son dönemde IŞİD’e katılanlar oldu mu?” şeklindeki sorumuza şu yanıtı verdi: “En son bir hafta önce 10-15 kişilik bir grup gitti. Bunlardan da bazıları ailesiyle birlikte gitti.”  

İligili haber:

'Birlikte gittiğimiz kişiler pişman olup döndü'