Dolar/TL, ABD tahvil getirilerinin yükselişi ve bununla birlikte gelen doların güçlü seyri ile geçen hafta gerilediği 7,3'lü seviyelerden yeniden 7,5'e doğru yükselirken, kasım ayı başından beri pozitif ayrışma görülen TL'de son iki günde negatif ayrışma öne çıkıyor. Bankacılar küresel risk iştahının yön belirleyici olmayı sürdürmesini bekliyorlar.

Asya borsaları, aşılarla eninde sonunda koronavirüse karşı mücadelenin kazanılacağı beklentilerinin ekonomide iyileşme beklentilerini artırmasıyla ABD borsalarını izleyerek yükseldi. Petrol arzının sıkı kalmaya devam edeceği beklentileri de petrol fiyatlarının bir yılın en yüksek seviyesine çıkmasına neden oldu. Gelişmekte olan para birimleri dün dolar karşısında sert değer kaybı ile başladığı günü yüzde 2-yüzde 3 civarında kazançla tamamladı. TL ise gelişmekte olan ülke para birimlerine göre oldukça sınırlı bir iyimserlik gösterdi.

ABD FAİZLERİNDEKİ YÜKSELİŞ TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN BİR RİSK

Bir bankanın Hazine işlemcisi, "TL için hala beklentiler iyimser ancak sadece faiz artışı bunun için yeterli olmayacağını son bir kaç gündeki işlemlerdeki iyimseliğin sınırlı kalmasında da görebiliyoruz. Yabancı girişleri belirgin ancak oldukça kısa vadeli ve sıcak para ağırlıklı. Son iki yılda milyarlarca dolarlık portföy çıkışı yaşanırken girişler son iki ayda 5 milyar doların altında" diyerek, şöyle devam etti:

"Petrol fiyatları da yeniden 60 dolara doğru ilerliyor. Bu risklerden en önemlisi ise ABD faizlerindeki yükseliş. Tüm bunlar bu yıl 200 milyar dolar civarında finansman sağlaması gereken Türkiye ekonomisi için risk. Bu riskin son günlerde belirginleşmesi TL'deki negatif ayrışma olarak yansıyor."

Dolar endeksi bu hafta 90,73 ile 21 Aralık'tan beri en yüksek seviyesini görmesinin ardından bugün 90'ın hemen üzerinde seyrediyor. Kur geçen hafta canlı risk iştahı ile Ağustos 2020'den beri en düşük olan 7,24 seviyesine kadar gerilese de, bu seviyeleri koruyamadı ve haftayı 7,35'in hemen üzerinde tamamladı.

Dolar/TL'deki yükseliş bu hafta daha belirginleşti. Kur 7,5245'e kadar yükseldikten sonra 7,4-7,5 bandında seyrediyor. Dolar/TL, 7,44-7,46 seviyesinde. Euro/TL 9,09 seviyesinde.

Reuters'ta yer alan habere göre, kasım ayı başında ekonomi yönetimindeki değişimden bugüne bakıldığında TL'nin hala en çok değer kazanan para birimi olduğuna dikkat çeken bankacı, "Zaman zaman satış baskısı normal. Genel beklentimiz TL'deki iyimseliğin süreceği yönünde. Ancak yerli yatırımcıların dövizden TL'ye geri dönme isteksizliği de çözülmesi gereken önemli bir risk görünüyor" dedi.

Yabancı yatırımcılar özellikle de kısa vadeli sıcak para girişleri ekonomi yönetiminde Kasım 2020'de yaşanan değişimden itibaren belirginleşmiş durumda. Ancak lokallerde henüz olumlu bir beklenti görülmüyor. Döviz ve altın varlıkları 235,7 milyar dolar ile rekor seviyede bulunan lokaller mevduat getirilerindeki sert yükselişlere rağmen TL'ye dönme eğilimi göstermiyorlar.

TCMB verilerine göre, bir ay vadeye kadar TL mevduat getirileri yüzde 16,07'ye, üç ay vadeye kadar mevduat getirileri yüzde 18,08'e yükseldi.

LOKALLERİN ALTIN VE DÖVİZ MEVDUATLARINDA 12 MİLYAR DOLARLIK ARTIŞ

Lokallerin altın ve döviz mevduatlarında ekonomi yönetimindeki değişimle 12 milyar dolarlık artış olduğuna dikkat çeken Ekonomist Cevdet Akçay geçen haftaki bir konuşmasında ekonomide ilk yapılması gerekenin dedolarizasyon olduğunu söyledi.

Akçay, dövize yönelim konusunda "Getiri ve güven ikileminde güveni seçen insanları getiri tarafında düşündürmeye başlamanız lazım... İnsanları 'dövizde kalırsam bir senede para kaybetmiş olacağım' saiki ile TL'ye döndürmeniz lazım. Bunu sadece faizle başaramazsınız. Cazip faiz vermeniz lazım ama yeterli olmayacak" dedi.

Öte yandan, piyasada takip edilen diğer gelişmeler Coronavirus'te yayılımının kısmen azalmasıyla birlikte sınırlarmaların azaltıması ve haftasonundan önce başlayacak aşılama süreci de yer alıyor.

Bir diğer takip edilen konu ise AB ile ilişkiler kapsamında Yunansitan ile ay sonunda başlayacak istikşafi görüşmeler. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'da dün yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Yunanisan, Fransa ve Avrupa Birliği ile daha iyi ilişkiler istediğini söyledi.

Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ekonomi yönetimindeki değişim öncesi işlem gördüğü 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra bugün 326/332 seviyesinde. Piyasadaki genel beklenti, Hazine'nin yılın ilk haftalarında CDS'lerde 300 baz puanın altına düşüş ile birlikte uluslararası piyasalarda bir eurobond ihracına çıkması yönünde.