Swap piyasasında gecelik vadede TL faizi geçen hafta yüzde 24 seviyesindeyken Türk bankaların bu piyasaya TL sağlama eğilimlerini bu hafta sona erdirmesiyle bugün sert yükseliş yaşandı.

Türk bankalarının yasal sınırların oldukça altında TL sağlamasının ardından swap faizleri yüzde 1000’e kadar yükseldi.

Lirada değer kaybı sürerken Borsa İstanbul’da da büyük düşüş yaşandı. Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri ise ortalama yüzde 4.75 oranında değer kaybetti.

Ekonomide bugün yaşanan gelişmelere ilişkin Gazete Duvar yazarları Ali Rıza Güngen ve Mühdan Sağlam’ın ilk değerlendirmeleri şöyle oldu:

BDDK’nın swap limiti aracılığıyla liranın uluslararası alanda kıtlaştırılması ile liranın değersizleşmesine oynayanları cezalandırıyorlar. Bu piyasa, ilginçtir, bankacılık sektöründeki fonlama kaynaklarındaki payını artırıyordu.

Üç haneli swap faizi buna engel olacaktır. Türkiye’de faizlere doğrudan bir etkisi olmasa da swap faizlerinin fırlaması ve mevcut çalkantı, belirsizlik ve Türkiye’ye başka kanallardan da girenlerin TL maliyetinin artışı, kısa vadede beklentileri bozuyor.

Sonuç tahvil faizlerinin artması ve borsanın düşmesi. Ancak en başa, geçen haftaya dönersek bu spekülatif hamleler ve ona karşı hamlelerin öncesinde döviz tevdiat hesaplarında hızlı artış, TCMB rezervlerinde hızlı erime gibi Türkiye ekonomisinin temel sorunlarına dair kaygıları görürüz. Bu sorunlar duruyor. Kriz yönetimi anlamında temel bir değişiklik söz konusu değil. Sadece seçim öncesinde hızlı değer kaybı engellendi. Bedelini Nisan ayında anlayacağız.

BDDK tarafında swap’a dönük sınırlandırma, Türkiye’den yurtdışına TL çıkışını geçici de olsa sınırlandırdı. Bu strateji TL’yi uluslararası piyasaya sürerek değer yitirmesine neden olan yatırımcı ve spekülatif atakları şimdilik sınırlandırmış görünüyor.

Londra piyasasında TL’nin gecelik faizinin üç haneli rakamlara çıkması da bunu gösteriyor. Ancak bu sürekli uygulanabilecek bir hamle değil. Örneğin yurtdışında Türkiye’ye yatırım yapacak veya Türkiye’den yatırımı çekecek olanlar, şu anda TL kıtlığı sebebiyle adım atamaz durumda.

BDDK bir strateji uyguluyor ve seçime kadar doları belli bir seviyede tutmayı hedefliyor. Oysa Merkez Bankası rezervlerinin durumu, faiz oranları, enflasyon ve işsizlik rakamları dikkate alındığında Türkiye’nin kısa süreli göstergeler üstünden durumu kurtarma stratejisine değil, ayakları yere basan bir ekonomi politikasına ihtiyacı var.

Bu swap kısıtlaması döviz TL takası yapan Türkiye bankalarını zora soktu. Ellerindeki TL’yi Swap için kullanamayan bankalar, döviz ihtiyaçlarını yüksek faizle borçlanarak gidermek durumda kalıyor.

Kaynak: Duvar