Ocak ayı toplantısını yapan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 17 düzeyinde sabit tuttu. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, iktisadi faaliyetin güçlü seyir izlediğine dikkat çekilerek, salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisinin devam ettiği belirtildi. Açıklamada, “Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır” denildi.

İç talep koşullarının, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam ettiği belirtilen açıklamada, önümüzdeki dönemde enflasyonist etkilerin yavaşlamasının beklendiği kaydedildi:

“Kasım ve Aralık PPK toplantılarında gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Öte yandan, uluslararası emtia fiyatlarındaki gelişmeler, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır.”

Açıklamada, Para Politikası Kurulu’nun, 2021 yılsonu tahmin hedefini dikkate alarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun “kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesine karar verdiği” belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Sıkı para politikası duruşunun, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.”