Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınması ile ilgili Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir Türk yetkili, ses getiren değişimin "döviz kurundaki hızlı artış" ile ilgili olduğunu söyledi.

Reuters'a konuşan ekonomi yönetimine yakın isimler, Uysal'ın liranın büyük değer kaybından sorumlu tutulduğunu belirtiyor.

Ajansa konuşan üst düzey bir yetkili, "Dövizdeki yükseliş tüm beklentilerin hızla üzerine çıktı. Bazı adımların etki edebileceği beklentisi vardı ama bu da gerçekleşmedi" dedi.

Londra merkezli Bluebay Varlık Yönetimi'nden stratejist Timothy Ash de, "Uysal'ın başkanlığı tam anlamıyla felaketti. Ağbal'ın ondan kötü olamayacağı kesin" dedi.

Twitter hesabından görevden almayı değerlendiren Ash, Naci Ağbal için ise "İyi bir teknokrat olarak isim yapmıştı. Aslında bu iş için uygun bir isim" ifadelerini kullandı.

Handelsbank'tan ekonomist Erik Meyersson de Uysal'ın ülkenin ekonomik sıkıntılarının bedelini ödediği yorumunu yaptı.

Merkez Bankası Başkanlığı pozisyonu için "kukla" ifadesini kullanan Meyersson, asıl suçlunun Merkez Bankası'nın elini bağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "düşük faizi" savunması nedeniyle, Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararları da 18 aylık Uysal yönetiminde yakından takip edildi.

Uysal'dan önceki başkan Murat Çetinkaya, Erdoğan tarafından "faizleri yüksek tuttuğu" gerekçesiyle birçok kez eleştirilmişti ve süresi dolmadan görevden alınmıştı.

Reuters haber ajansına konuşan AKP yönetiminden bir yetkili, eski Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın "zor bir görevle" karşı karşıya olduğunu ancak liranın altında olduğu baskıyı hafifletebilecek güçlü bir isim olduğunun düşünüldüğünü söyledi.

Aynı yetkili, "Ağbal zekice hamleler yapacaktır" dedi ve Ağbal'ın siyasi müdahaleyi kabul edecek türden biri olarak görülmediğini aktardı.

Merkez Bankası'nın yüzde 5'lik enflasyon hedefine rağmen Türkiye'de TÜFE yüzde 12 civarında.

Merkez Bankası'nın geçen ayki toplantısında politika faizini bu oranın altında, yüzde 10,25'te bırakması TL'nin hızla değer kaybetmesine yol açmıştı.