HDP İstanbul Milletvekili Garo Poylan, döviz kurundaki yükselişi değerlendirdi. Hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Paylan, "Ekonomiden sorumlu olan ‘Damat’Bakanın sorumsuz politikaları, krizi derinleştirmiştir. Damat Bey; para bastırdı, kredi pompaladı, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini sattı, İşsizlik Fonu’nu yağmaladı "dedi. 

Tek Adam rejimine kimsenin itaz etmediğini hatırlatan HDP İstanbul Milletvekili Garo Poylan, "Tek Adam Rejimi, ekonomik krizin bedelini yine yoksullara ödetmek isteyecekti " ifadesini kullandı. 

Paylan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

İktidarın “ekonomide işleri kontrol altına aldığını” söylediği günün ertesinde, Amerikan Doları 7,30 TL’yi, Euro ise 8,60 TL’yi aştı. Bu çelişkiyi açıklamak üzere iktidarın yine “dış güçler operasyon yapıyor” türünden bahanelere başvurup, topu taca atacağını tahmin etmek güç değil. Ama artık Türkiye halkları ekonomik krizin asıl nedeninin Tek Adam Rejimi ve bu rejimin ekonomik tercihleri olduğunu görüyor.

'EKONOMİDE YAŞANAN SORUNLAR TEK ADAM REJİMİNİN SONCUDUR'

Kimsenin itiraz etme cesareti gösteremediği “Tek Adam”ların yönettiği ülkelerde, toplumsal huzurun ve refahın yaratılması hiçbir zaman mümkün olmamıştır. Nitekim bugün bizim de yaşadığımız sosyal ve ekonomik sorunların nedeni; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani Tek Adam rejimidir. Otoriterlik ile neoliberal zihniyetin birleştiği bu baskıcı rejim; bir yandan çıkar ağlarıyla yandaş sermayeyi zenginleştirip halkı yoksullaştırmıştır, diğer yandan ekonomide de liyakati rafa kaldırıp akrabalık ilişkileriyle ülke ekonomisini beceriksiz bir damada teslim edebilmiştir.

18 yıldır ekonomiyi üretim ekonomisine dönüştüremeyen bir siyasi kadronun, üstelik de koşulların aleyhimize döndüğü bir konjonktürde, bütün kararların “tek adam” ve onun etrafındaki “çıkar odaklarının” aldığı bir modelde ısrar etmesi, ülke ekonomisini hızla tüketmekte, vatandaşlarımızın işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı içinde çok zor günler geçirmesine neden olmaktadır.

İktidar iş yapıyorum diye, kaça mal olduğu belli olmayan köprüler, otoyollar, şehir hastaneleri, hava alanları yaparak ülkeyi tam bir borç sarmalına sokmuştur. İktidarın ekonomide “saray, savaş, yandaş” tercihleri yüzünden, zaten uzun bir süredir devam eden derin kriz, pandemiyle daha da şiddetlenmiş, üretimde yaşanan “ani duruş”la birlikte ülke riski zirve yapmıştır. Zafiyete ek olarak iktidarın demokratik olmayan ve hukuk devleti kurallarını hiçe sayan uygulamaları bu riskin daha da artmasına neden olarak ülke ekonomisini çökertmiştir.

'HER GÜN HAYAT PAHALILIĞI ARTIYOR'

Ekonomiden sorumlu olan ‘Damat’Bakanın sorumsuz politikaları, krizi derinleştirmiştir. Damat Bey; para bastırdı, kredi pompaladı, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini sattı, İşsizlik Fonu’nu yağmaladı. Elde ettiği kaynakları ise vatandaşlarımıza değil, bir avuç yandaşına aktardı. Güven vermeyen ekonomi yönetiminin bastığı paralar, döviz kurlarını ve enflasyonu patlattı. Beceriksiz damadın yönetimindeki ekonomide her gün işsizlik, yoksulluk ve hayat pahalılığı artmaktadır.

Ekonomimiz “kur, enflasyon, faiz” sarmalına yeniden girmiştir. Tek Adam Rejimi, ekonomik krizin bedelini yine yoksullara ödetmek isteyecektir. Yapılması gereken açıktır. Bu iktidar, bırakın yabancıları, kendi yurttaşlarının bile güvenini çoktandır kaybetmiştir. Bu anlayış ülkenin gelişmesinin önünde bir taş gibi oturmuştur. Bu taşın kaldırılması ise ülkede yeni bir seçimle ve yeni bir anayasa yapmakla mümkündür. Toplumsal muhalefete düşen görev ve sorumluluk, ülke ekonomisini çökerten bu iktidarı değiştirmektir.